YARA OLUŞTURAN ZEVKLER

17 5 0
                                    

Bu hayatta herkesin bir zevki olurdu. Benim bile vardı. Şarkı söylemek. Sesimin güzel olduğuna inanırdım.Sesimin güzelliğini annemden almıştım ama bu hayatta acı veren zevkler de vardı.

Babamın zevkleri gibi. Yeni oluşmuş bir zevk alışkanlığa dönüşmüştü kısa süre de. Eve uğramaz olmuştu ama annem babamdan umudunu kesmiyordu. Canım yanıyordu.

Babamdan vazgeçmek ızdırap gibi geliyordu. Özellikle beni savunmayıp küçük düşüren adamın yanında durmuştu. Annemin babamdan bir farkı yoktu. O da beni hiç düşünmeden dipsiz kuyuya çekmişti.

Benim alışkanlığa dönüşmüş bir zevkimdi annemle babamı sevmek. Yüzlerine iğreniyor edasıyla bakmama rağmen onlar kafalarını çevirdiğinde eski mutlu aileme güler yüzle bakıyordum.

Kaderim bu yaştan sonra  sevgisizlikle sınanacak gibi duruyordu. Bugün günlerden 1 Nisan 2022. Bugün herkes birbirine şaka yapıyordu. Keşke şuan yaşadıklarım da birer şaka olsaydı.

Ben bu zamanlarda annemlere ne şaka yapacağımı düşünen bir çocuktum. İlk paragraflar da dile getirdiğim gibi her şeyden memnun olan bir ailemiz vardı ama herkes derinlerinde ki arzularını saklayabilirmiş.

Bu yaşıma kadar gerçek sevgiyi annemlerde gördüğümü sanmıştım meğer babam alkolik eve gelmeyen bir adam olacakmış annem de onu bekleyen masum kadın. Günlerce annemi izledim. Pencerenin kenarında babamı bekleyişini izledim.

Arada sıra da komşu evlere temizliğe giderdi hatta en yakın komşu evi yarım saat mesafe de olsa bile güllerini yüzünden eksik etmezdi. Sıcak kanlı bir kadındı. Öncelikle beni her şeyden korayacağını söyleyen bir annem vardı.

İlk yaşadığım darbe de bırakacak kadar kötü bir kadın olacağını nereden bilebilirdim ki. Şuan konuşacak kimsesi de yoktu. Kardeşleri ve aile büyükleri ile kavgalıydı. Kaçarak evlenmek bir suçtu onlara göre.

Babamla annem İstanbul'a kaçarak geldiğinde dedem annemi Mardin'e götürmeye çalışmış ama annem nuh demiş peygamber dememiş. Sonuç olarak da onu her şeye rağmen kabul edecek ailesini yarı yolda bırakmıştı.

Dedem bana kızgın değildi. Bir kaç kez Mardin'e gitmişliğim vardı. Dedem o zamandan beri bana iyi bakmıştı ama erken zamanda hakkı rahmetine kavuştu. Anneannem ise dedem öldükten kısa bir süre kahrından ölmüştü. Aşkları, yaşlanmalarına rağmen dillere destandı.

Eskiden babamla ile annemin aşkını da öyle sanardım. Parktan sonra eve geldiğimde babam gitmiş annem ise salonda yere düşmüş ağlayan bir şekildeydi. Umursamamak için kendimle çok kavga etsem de annemin her göz yaşında ruhum parçalarına ayrılıyordu.

Dedemin emaneti ve benim annemdi. Beni sevmese bile ben onu her şekilde severdim. Sevgi çıkar ilişkisi değildi benim gözümde. Yardım edip yatağına götürmüştüm. Babamın gidişinden beridir ilk defa yatağında uykusuna dalmıştı. Ben de koltukta uyuyakalmıştım.

Sofraya yaptığım kuru fasulyeyi koydum ve tabaklara doldurdum. İki kişiydik ama annem üç tabak koymam konusunda diretiyordu. Babamın geleceğine dayalı inancım yoktu. Olsa bile para istemeye gelirdi.

"Lütfen bugün yemeğini ye. " yüzündeki burukluk her halinden okunuyordu ama yüzüne bakamadım. O günden beridir yüzlerine bakamıyorum. "Kızım... Ben sana inanıyorum. Seni her zaman korurum." cevap vermek istemiyordum.

Kaşığımdaki kuru fasulyeyi ezdim. " Soğutma!" yemeğine gözleri indi. " Kızım, bugün bana sunum mu yaptı?" alaycı bir şekilde baktım. Cidden mi? bu kadar kolay mıydı?

"Ne kadar onur verici bir durum." gözlerimi devirdim. Yemeğimi yemeye devam ettim. Annem de sessiz bir çocuk edasıyla yemeğini yemeye devam etti. Sesimi çıkartmıyor ve katlanıyorsam sevgimden katlanıyordum. Hesap vakti elbet gelecekti.

İkimizde yemeğimizi yedikten sonra annemi tekrar zorla yatağına gönderip koltuktaki yerimi almıştım. Biraz konforsuzdu ama katlanmam gerekiyordu. Temizlense bile o adamın yattığı yatağa yatmazdım. Gözlerim kapanmıştı.Uyumadan önce de ışıkları kapatmıştım.

........................................................................

Tıkırtı sesleri geliyordu ama umursamadım.Annem su içmek istiyor diye mutfağa gitti diye düşünüyordum. Tıkırtı sesinin yerine kırılma sesi geldi. Hızla yerimden kalktım. "Noluyor orada? Anne!"

Işık açıldı. Karşımda babam vardı. Yüzünden sarhoş olduğu belliydi. "Yatağıma gidiyorum." Sinirimin asıl sahibinin karşımda görme şansımı kaybedemezdim.

"Sen bir hainsin. Eve hatta annemin yanına yaklaşamazsın." Babam karşımda ayakta durmakta bile zorlanıyordu. "Kes de bana yolu göster." Odama doğru ilerliyordu. Sarhoşluk yön döngüsünü engelliyordu.

"Uzak dur!" diyip göğsünden itekledim. Koltuğa doğru düşmüştü. Parmaklarıyla sakın işareti yapmış ama denge de tutanamamış yere kapaklanmıştı. " Züleyha! Manyak kızını yanımdan al."

Annemin uyanmasını istemezdim ama bu kadar sese Bursa bile uyanırdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÜLLER VE PARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin