9.📌

1K 64 3
                                    









Her ne kadar burda gülüyor olsam da aklım hep Lisa'daydı. Acaba şimdi nerdeydi? O neden gelmedi içeri? çok mu kalbini kırdım diye düşünmeden edemiyordum..











Jennie'den

Bugün üçüncü gündü ve sanırım artık çıkma vaktiydi. Lisa çıkış işlemlerimi hallediyordu.




Hastanede fazla kalmak istemiyordum zaten. Evimi özledim ya!





Lisa konuştuğumuz günden beri bana çok iyi davranıyor sürekli benimle ilgileniyordu. Gözleri hep üstümdeydi. Çok.. çok fazla hoşuma gidiyordu bu durum.







Ama içimde bir sıkıntı daha vardı. Lisa Jisoo ve Chae'yi öğrendi mi? Hee-Ran ile hiç yalnız kalamamıştık. O yüzden neler olduğundan haberim yoktu.





Bir şeyler olduğu belliydi çünkü Lisa bir kere bile dönüp Jisoo'ya bakmamıştı. Neden böyle yaptığını anlamamıştım. Ama aklımda sadece tek bir sebep vardı. O da Lisa'nın her şeyi öğrendiği..







"Jennie bebeğim sol kolunu da geçir bakayım." Dedi Jisoo hırkamı giydirirken.




Lisa'yı beklerken Jisoo da kıyafetlerimi giydiriyordu. Babam da işleri olduğu için çıkmış çıkmadan önce de Lisa'yı sıkı tembihlemişti beni koruması için.





Chae ve Hee-Ran ise çantamı yerleştiriyordu. Her şey tamamlandığında sadece Lisa'nın gelmesini bekliyorduk.




Lisa geldiğinde direk yanıma gelerek tek kolunu sırtıma diğer kolunu da bacaklarımın altından destekleyerek kucağına aldı. Yuh bee!! Beni nasıl kaldırdı?! Kasları var mı acaba? Aklıma türlü türlü düşünceler gelirken dudaklarımı ısırdım.





Korkuyla kollarımı boynuna sardım. O ise dandan sırıtarak bana baktı.




"Korkma düşürmem." Dedi sakin bir sesle. Ben ise aval aval yüzüne bakıyordum. Bu ne güzellik be?!! Keşke benim olsa!





Ona baktığımı fark ettiğinde derin nefes alarak gözlerini bana dikti.




Daha sonra tek eliyle kafamı boynuna doğru ittirdi. Ben kokusunu duyduğum an heyecandan kalbim yerinden çıkıcakmış gibi çarpmaya başladı. Hep biraz daha almak için sıkıca sarılıp burnumu boynuna dayadım. Lisa dudaklarımı hissettiği an kıkırdamıştı buna.


Takmadım onu.. ensesindeki saçlarını okşayarak kokusunu deli gibi içime çekmeye devam ettim.













.
.
.





Eve geldiğimizde Lisa beni yavaçça dikkatli bir şekilde yatağıma bırakmış ardından üstümü örtmüştü.




Arabada bile beni bırakmamış arabayı Jisoo'ya vermişti sürmesi için.




Onun beni düşünmesi çok hoşuma gidiyordu. Ve açıkçası bu tatlı hareketlere devam ederse onu affedebilirdim bile. Zaman gösterecekti.





.
.
.






"Hadi son kaşık Jennie." Lisa sızlanırcasına konuştu.





Bu hareketlerini görünce hem kafam karışıyor hem de şaşkındım. Beni sevdiği için mi böyle yapıyordu yoksa sadece vicdan azabı mı? Merak ediyordum.




"Yeter artık içmek istemiyorum!" Dedim cırlayarak. Hadi ama grip değildim neden çorba içiriyordu.






"Bak birkaç kaşık kaldı." Dedi tekrar kaşığı ağzıma getirerek. Bu hareketiyle yüzümü buruşturup kafamı geriye çektim.






"Ya içmek istemiyorum! Ben grip değilim bile neden içeyim!?" Diyerek kollarımı göğsümde bağladım.





Haklı olduğuma kanaat getirerek
"Tamam tamam." Diyip tepsiyi toplayıp masaya koydu.





"Şimdi şöyle uzan bakalım." Diyerek beni dikkatli bir şekilde uzandırdı. "Heh şöyle rahat mısın?" Diye sorduğunda kafamı onaylarcasına salladım.





Aklımda dönen soruları sormak istiyordum ama ne tepki vereceğini kestiremiyordum.





"Lisa neden bana iyi davranıyorsun?" Dedim hiç tereddüt etmeden. Kelimeler ağzımdan aniden çıkmıştı.




"Ne?" Dedi şaşkınca.




"Diyorum ki neden bana iyi davranıyorsun? Acıdığın için mi?" Sesim titredi sorarken.





"Jennie ne acıması! Ne saçmalıyorsun?! Sadece bu olanlar benim yüzü-"




"Tabi ya vicdan azabı başka ne olucaktı. Ben de neler düşünüyorum." Gerçekten bir an beni sevdiğine dair çıkarımlarda bulunmuştum. Umutlanmıştım. Ama şimdi kalbim ağrıyordu.






"Sen ne düşündün? Seni sevdiğimi mi?" Dedi hiddetle..





"Jennie seni sevmiyorum diyemem ama aşık da değilim." Dedi sesini biraz alçaltarak.






Ağlamak üzereydim. Kendimi yorganın altına çektim ve çektiğim gibi gözyaşlarım gözlerimden firar etmişti bile.





"Yalnız kalmak istiyorum." Dedim sesimin titrememesi için üstün bir çaba sarf ettim. Başarmıştım ilk defa.




Kapının kapanma sesini duyduğumda yorganı başımdan çekerek ağlamaya başladım. Sanırım yine kaybetmiştim.







.
.
.






Lisa'dan

Aşık değilim diyen dilimi sikeyim. Eşek arıları soksun.



O an neden öyle dedim gerçekten bilmiyorum. Ama içimde hiçbir şey kesinleşmeden ona umut vermek istemiyordum.




Sanırım yine kalbini kırmıştım. Kesin ağlıyordu da. Ağlamasını istemiyorum ama onu üzdükçe ağlamaya devam edecekti belliydi.




Hastanedeyken kucağıma aldığımda, kucağımda küçülmesi o kadar hoşuma gitmişti ki. Onu sarmak göğsüme sokmak istiyordum. Ama yine kendimi geri çekip sadece başını boynuma gömmesini sağladım.





O an kokumu soluduğunu anlamıştım ama sesimi çıkarmadım istediği kadar solusun istedim. Tabi bende o an gizlice saçlarını kokladım. Çok güzel kokuyordu. Derince soludum ama o bunu fark etmedi bile.




Odaya getirdiğimde onunla birlikte yatağa uzanıp onu kollarım arasına almak istedim. Bunu neden yapmak istediğimi de bilmiyordum. Aşık mıydım, bilmiyorum.






Ama şunu çok iyi biliyorum. Ben ona şimdikinden daha yakın olmak istiyorum. Çok fazla yakın..











Çok fazla yakınn....hehheh

Bölümü nasıl buldunuz bakalım?

Lisa'nın kafası karışık gibi... Bir karar vermesi gerekiyor.

Jennie ise biraz sabırsız gibi. Bir an önce aşkının karşılık bulmasını istiyor..


xxHee-Ranxx.              

           🍓 .                      


BODYGUARD{Boss-3}JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin