18.📌

678 55 41
                                    







"Hemen gidip geleceğim." Diyerek dudaklarına ıslak bir öpücük kondurarak yavaşça kalktım yanından.

"Tamam güzelim seni burda bekliyorum. Çabuk gel!" Dediğinde gülümseyerek kafamı sallayıp odadan çıktım.

Şimdi sıra şu şerefsizlere hadlerini bildirmedeydi.




Jennie'den

Arabamdan inerek geldiğim harabe olan depoya baktım sırıtarak ve beklemeden oraya doğru yürüdüm. Sevdiklerime zarar vermek neymiş göreceklerdi. Onları mahvetmek istiyordum ve kolay kolay ölmelerine izin vermeyecektim.

Kapıyı açarak içeri girdiğimde babam adamlarıyla sandalyeye bağlanan adamı dövüyorlardı. Ama ben dövecektim. Her neyse ben de öldürürüm.

Seri bir şekilde yanlarına gittiğimde adamın yüzü kan içindeydi. Oh olsun!

Aniden yüzüne sert bir tokat geçirdğimde adam acı içinde bağırmaya başladı.

"Çantayı getirin!" Diyerek emir verdiğimde babamın adamlarından biri bana çantayı getirerek önümde açtı.

İçinde her türlü kesici alet vardı ve ben bunları zevkle bu adamın üzerinde deneyecektim.

"Kızım emin misin?" Babam tereddütle sorduğunda kafamı salladım onaylarcasına. Beni hala o acı çeken küçük kız çocuğu olarak görüyordu ama ben çok güçlü olmuştum. Aldığım yaralarla çok daha güçlü olmuştum. Naif görünsem de, güçlüydüm.

İçinden en keskin bıçağı seçip çıkartarak  incelemeye başladım. Uuu baya keskindi.

Aniden adamın elini tutarak sapladığımda adam kulakları sağır edecek şekilde çığlık atmıştı. Bu azdı bile. Hareketlerimi tekrarlayarak elini bişey  tutamayacak hale sokmuştum.

Aynı işlem iş diğer eline de uyguladığımda bıçağı yere fırlattım.

Geri çekildiğimde eserimle gurur duydum resmen. Sevdiğim kadına ve babama zarar verene ben de zarar veririm. Hem de en ağır şekilde. Sevgilime, silahı tutup ateş ettiği ellerini kullanılmaz hale getirmiştim.

"Baba silahı ver!" Elimi uzattığımda babam bile korkuyla bana bakıyordu.

"Kızım emin misin senin bu işlerle kirlenmeni istemiyorum!" Ah babamın hala yumuşak, tatlı kızydım.

"Eminim baba! Şimdi silahı ver, ilk ve son olacak zaten!" Dediğimde silahı çıkararak bana verdi. Elimde silahı bir kere döndürerek adama doğrulttum.

"Son sözlerini söylemek ister misin?" Dedim alaycı bir sesle. Eğleniyordum baya..

"L-lütfen yapma, lütfen!" Daha dün gözünü kırpmadan babamın ve Lisa'yı vurmaya çalıştın ki Lisa'yı vurdun. Sana acır mıyım sanıyorsun? Asla! Ama yapmak gelmiyordu içimden.

"Ağğ!" Diye bağırdım. Öldürememiştim. İşte. Yapamazdım, bir insanı öldüremezdim. Bu kadar cani değildim.

Babam yanıma gelerek omuzlarımdan tutup kendine çevirdi.

"Yapma kızım elini kana bulamana değmez. Ben hallederim, hadi sen sevgilinin yanına git." Dediğinde onu onaylayarak elimdeki silahı ona verip depodan ayrıldım.



.
.
.






Lisa'dan

Sıkıntıdan patlamak üzereydim. Jennie nerede kalmıştı ya! Jisoo ve Rose kantine inmiş fingirdeşiyorlardı. Hee-Ran da öğrendiğim kadarıyla sevgilisi Jongin ile randevuya çıkmıştı.

Sadece ben kalmıştım. Jennie gelseydi de onu doya doya öpebilseydim.

Aniden kapı açıldığında Jennie gülümseyerek içeri girip anında bana sarılarak kafasını boynuma gömdü.

"İyi misin aşkım. Ağrın var mı?" Dediğinde kafamı hayır olarak salladım usulca.

"Hayır yok da sen neden böyle neşelisin?" Dediğimde gülümseyerek yanaklarıma öpücükler bıraktı.

"Mutluyum çünkü aşkım iyileşti, intikamını aldım daha ne olsun!" Dediğinde kaşlarımı çattım. Umarım aklımdaki şeyi yapmamışsındır Jennie!

"Nasıl bir intikam?" Dediğimde gözlerini kaçırdı. Kesin bir şeyler karıştırmıştı.

"Ne yaptın dedim Jennie!?" Diyerek bağırdığımda korkulu gözlerle bana bakıyordu.

"Sana bunu yapan adamı kesip biçtim." Dediğinde yerimde kaskatı kesildim.

"N-ne, adamı öldürdün mü?" Dedim inanmaz bir tavırla. Nasıl öldürmüştü? Hayır hayır böyle bişey yapmaz değil mi?

"Hayır ya sadece eline bıçak sapladım." Mırıldanarak konuştuğunda şaşkınca yüzüne baktım.

"N-nasıl yaptın!?" Sesim sinirli çıkmıştı.

.
.
.

Anlattıklarıyla yerimde kaskatı kesildim. Nasıl yapardı.

"Neden yaptın?!" Dedim dişlerimi sıkarak.

"Nasıl neden yaptım?! Sana ya da babama zarar gelseydi kendimi asla affetmezdim! Eğer o kurşun koluna değilde başka bir yerine gelseydi ve sana bir şey olsaydı ben de kendimi öldürür peşinden gelirdim Lisa! Hala anlamıyor musun sana olan sevgimi?! Senle nefes almışken seni kaybetseydim ne olacaktı? Bir insan nefesi olmadan yaşayabilir mi Lisa?! Lütfen bana adam öldürmüşüm gibi davranma!" Diyerek gözyaşlarıyla ağlamaya başladı.

Kolumdaki serum çıkarttım daha sonra ayağa kalkıp yanına giderek sıkıca sarıldım ona. Güzel bebeğim bunu yapmasına gerek yoktu ki. Onun kirlenmesini istemiyordum sadece.

"Sakin ol güzelim sadece böyle bir şey yapmana gerek yoktu. Polisler ne güne duruyor, hım?" Dedim fısıldayarak. O ise içli içli ağlayarak göğsüme sığınmıştı. Gözyaşları o ağladıkça kalbime acı veriyor bir ok gibi saplanıyordu.

"Çok çok mu kızdın bana? Benden nefret etme olur mu?" Ama sen böyle masum masum konuşursan ben sana kıyamam ki.

"Kızdım ama bir daha böyle bir şey yapma olur mu?"

"Tamam. Ama yinede sana bir şey olmasını istemiyorum." Dedi mırıldanarak. Saçlarını okşayıp öpücükler kondurdum üzerine.

"Şşt tamam ağlama hadi çıkış işlemlerini yapalım da evimize gidelim." Onu çok özlemiştim. Ve şuan da her ne kadar ona kızgın olsam da özlemim ağır basıyordu.

Gülümseyerek bana baktığında dudaklarına ıslak bir öpücük kondurarak sıkıca sarıldım tek kolumla.

Ardından benden ayrılarak çıkış işlemlerini halledeceğini söyleyip odadan çıktı.



Lan ne yazdım ben böyle!!!

Güzel bir bölüm olmadı açıkçası😒😒

Her neyse umarım beğenmişsinizdir

Sizleri seviyorum çiçeklerimmmm🌺💜

İyi okumalarrr....

xxHee-Ranxx.               

              🍓.                      

BODYGUARD{Boss-3}JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin