3. Bölüm

320 12 0
                                    

Yazarın ağzından;

Alvin odadan çıktıktan sonra yalın ne için özür dilediğini sorguluyordu. Ve aklına küfür ettiği geldi hafif bir tebessüm etti. Diğerleri yalına bakıyorlardı.

Yalın kardeşini küçük duruma düşürmek istemediği için " yok bir şey aramızda bir konu " " oha ama bu haksızlık biz sabahtan akşama kadar çalışalım gelsin kızın bizimle geçireceği vakti çalsın olmaz böyle itirazım var hakim bey" dedi Pamir

" bir de bayıl istersen feriha"  dedi Aral "ben çok değerli vaktimi kardeşimle geçirmeyi tercih ettim sen okulla geçiriyorsan bu senin sorunun git çalış köle" dedi yalın

.

.

.

Alvin İpar'ın ağzından ;

Akşam yemeği  vakti gelmişti aşağıya yemek odasına indim herkes buradaydı galiba beni bekliyorlardı hızlıca yerime oturdum. "özür dilerim geç kaldım" " her şey için özür dileme biz senin aileniz ve biz yemeğe erken oturduk sen zamanında indin" yalının dediğiyle tebessüm ettim.

Bu aile bana iyi geliyordu galiba yani ne bileyim geleli çok olmadı ama kendimi yenilenmiş hissediyordum. Yemek düzenim bile düzene girmiş gibiydi yani bunu şöyle anlıyorum AÇIM.

Yemekten sonra odama geçtim. sosyal medyada vakit geçirirken bağırışmave küfür sesleri duydum. Ve odamdan çıkıp kavga seslerinin olduğu yere gittim. Kapıyı tıklatıp içeri girdim burası oyun odasıydı yani abimlerin mekanıydı. kapının açılmasıyla herkes bana doğru döndü.

"ben kavga sesleri geliyor diye gelmiştim özür dilerim." tam çıkacağım sırada içeri çekilip yere yapışmam bir oldu. " salak bir boku beceremiyorsun yapıştırdın yere kızı" diyip kucağına aldı pamir ve koltuğa koydu beni " ay özür dilerim en sevdiğim kız kardeşim" aralın dediği şeyle güldüm " sorun değil" normalde başka kız kardeşinin olmadığını söyleyip şakaya vuracaktım ama aileyi pek tanımadığım için başka bir kız kardeşleri bar mıydı bilmiyordum ve onları üzmek istemedim.

"gel sende bizimle oyna  beni yenemezsin ama en azından denemiş olursun" oğuz gülerek bana kolu uzattı ve yanıma oturdu. " son gülen iyi güler Oğuzcum" dedim sırıtarak

Şu an 3. elimizin sonundaydık oğuz yenilmeye doyamamıştı. " abi kol bozuk imkanı yok bu kadar iyi oynamasının kabul etmiyorum" "ben sana dedim son gülen iyi güler diye neyse eeeee bana  ne alıyorsun" "nasıl yani" "kazandım sonuçta bunun bir ödülü olmalı" "ne istersin" "3 tane sweatshirt alırım ama senin giydiklerinden olsun." "neden çok mu sevdin beni doğru söyle en sevdiğin abin benim demi" "hayır hem daha sizi detaylı tanıyıp ısınamadım sonuç olarak ama hepinizi tanısam da ayrım yapmam sonuçta hepinizin bana katacağı çok şey var. ve sweatshirtlerini   gözüme kestirmiştim ben almadan senden güzellikle alsam daha iyi olur diye düşündüm " " sen iste yeter güzelim her zaman dolabım sana açık"

Diğerleri ile de masa tenisi basket makinesi şeysi falan oynamıştık ve güzel vakitler geçirmiştik şuan saat 03.45 ti ve benim baya uykum gelmişti şu an yaman ve yalın bilardo oynuyoru ve bizonları izliyorduk ben koltuklara gidip oraya kıvrıldım burası yatağımdan daha rahattı.

.

.

.

Uçuyordum lan rüyada mıydım acaba ama rüyada olsam uçtuğumu hissedemem gözlerim kapalı bir şekilde " vuhuu uçuyorum " ellerimi iki yana açmaya çalıştım ama sağ elim bir şeye çarptı " uyu güzelim" dedi bir ses puff uçmuyordum abi takımından birisi beni odama götürüyordu.

Kokusu çok hoş birisiydi beni mayıştırıyordu ve yine uykuya daldım.

.

.

.

İstesem bu kadar erken uyanamazdım. Saat 06.58 güneşle beraber kalktım resmen normalde şimdi yatsam uyurum ama çok susadım gidip su içeyim en iyisi.

pofuduk terliklerimi giyip odamdan çıktım tabi daha güneş doğmadığı için önümü göremiyordum telefonumun fenerini açıp aşağıya inmeye başladım savsak adımlarla yeni uyanınca kendimde olamıyordum ve  konuşurken saçmalıyordum. En sonunda mutfak görünmüştü patırtı sesleri geliyordu korkmadım değil ama tahminen Songül teyzeler kahvaltı hazırlamaya gelmişlerdi. Ve düşündüğüm gibi songül teyzeler mutfaktaydı ben içeri girince hepsi bana döndü. " bir şey mi istemiştin kızım " " yok sağol songül teyze su içip çıkacağım . " saçmalamamak için büyük bir güç sergilemiştim ve  suyumu içip mutfaktan çıktım salondan sesler gelince içeri girdim. Koray bey ,  Elçin hanım ve yaman içerideydiler hala uykum olduğu için savsak adımlarla içeri geçtim "kızım neden bu kadar erken saatte uyandın bir şey mi oldu " "ben güneşten kalktım önce şimdi su içmek ve yanınıza gelmek. " Koray beyin sorusuna saçma bir cevap verdikten sonra koltuklardan bir tanesine oturup kafamı koltuğun koluna koydum kulağıma gülme sesleri gelmişti bu şapşik şeyleri sevmiştim ya koray bey demek ya da elçin hanım demek biraz zor geliyordu anne ya da baba demek istiyordum ama bu kadar erken davranmak istemiyor ve kendimi hazır hissetmiyordum ama en azından içimden anne ve baba diyebilirdim.

Herhalde işe gideceklerdi yoksa niye bu kadar erken kalksınlar ki annem de onları uğurlayacaktı herhalde ama üstünde gündelikkıyafet vardı gündelik dediğime bakmayın kadın çok şık ve güzel giyiniyordu.

ben gözlerimi kapatmış onların konuşmalarını dinliyordum galiba ayaklanmışlardı çünkü yürüme sesleri geliyordu. " baba sen önden git ben Alvini odasına bırakayım. " " tamam oğlum " ve yine havalanmam ile o güzel kokulu göğüse kurulmam bir olmuştu. Dün beni odama götüren kişi demek ki yamandı. "beni dün odama götürmek ben teşekkür " güldü ve " bir şey değil güzelim hadi bakalım iyi uykular dedi ve beni yatağıma bıraktı.

.

.

.

kısa oldu ama bu günlük bu kadar olsun

öpüldünüzz

802 kelime

KANDEMİRLER (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin