sessizlik ikiliyi germişti. en çok da chifuyu'yu. her ne kadar belli etmese de o da en az kazutora kadar gergindi. en sevdiği insanın ölümünüe yol açmıştı belki de fakat biliyordu ki hepsi çocuktu. hepsi çocuktu ve ne yaptıklarını bilmiyorlardı. sorunlarını birlik olup kavga edip çözerek fiyakalı çocuklar olduklarını düşünüyorlardı. yaptıklarının veya yapacaklarının sonuçlarını düşünmüyorlar, o anı yaşıyorlardı.
çoğunun ailesi bırakıp gitmiş, çoğu yurtlarda veya genelevlerde büyümüş, çoğunun da anne babası umursamamıştı. bu yüzdendir ki sevgi nedir bilmiyorlardı. sorun nasıl çözülür bilmiyorlardı. uyanık olanlar bundan faydalanıp birçoğunu parmağında oynatmıştı. bunu en iyi chifuyu biliyordu. her şeyi yaşamış, izlemiş fakat bir şey yapamamıştı.
daldığı düşüncelerden kafasını sallayıp çıkmış, tekrar yola odaklanmıştı. kırmızı ışıkta durduklarında yanındaki kazutora'ya ufak bir bakış attı. o da kendisi gibi çok gergin görünüyordu. parmaklarıyla oynuyor, dizini sallıyor ve dudağını ısırıyordu. onu rahatlatması gerektiğini düşündü chifuyu. bu yüzdendir ki telefonunu kazutora'ya uzatıp şarkı açmasını istedi.
"istediğin şarkıyı açabilirsin, yenilerden fazla haberin olduğun düşünmüyorum. bu yüzden eskiden en sevdiğin şarkıyı aç, merak ediyorum."
yeşil ışık yandığında tekrar gaza basıp giderken kazutora'nın hala şarkı açmasını bekliyordu.
"eskileri hatırlamak için iyi bir yol olur diye düşünmüştüm."
kazutora'yı konuşturmak istiyordu. en azından birkaç kelime söylese yeterdi. rahat olmadığının farkındaydı. böyle olacağını tahmin etmişti fakat pes edeceği de yoktu. sonuçta baji'nin en yakın arkadaşını koruyup kollayacağına söz vermişti.
"eskileri hatırlamak isteyeceğini, isteyeceğimizi sanmıyorum."
sonunda kazutora konuştuğunda chifuyu ona hızlı bir bakış atıp tekrar yola döndü.
"sorun değil, her şey geride kaldı. geçmiş için üzüleceğimize gelecek için çalışmamız gerekiyor. ayrıca açar mısın artık şu şarkıyı? seni daha iyi tanımak istiyorum, biliyorsun pek de yakın değildik eskiden."
sesini olabildiğince rahatlatıcı ve samimi tutmaya özen gösterdi chifuyu. gerçekten de kazutora'ya bir şans verip onu tanımak istiyordu. onunla arkadaş olmak, geçmişin üzerine bir perde çekmek istiyordu.
kazutora kafasını sallayıp en sevdiği şarkıyı açtı. yıllar geçse de üstünden hala favorisi buydu. asla eskimeyecekti onun gözünde.
"demek favori şarkın bu. gerçekten güzel bir şarkı."
chifuyu şarkının ritmiyle hafif kafasını sallarken kazutora da yavaş yavaş açılıyor, ona ayak uyduruyordu. chifuyu'nun ona bu kadar yumuşak davranacağını tahmin etmemişti. kendisini onun yerine koyduğunda hala kin tutabileceğini düşünmüştü. bilmediği şey, chifuyu'nun kocaman bir kalbi olduğuydu elbette.
"evet, bayılıyorum buna. beğenmene sevindim."
ortamda yine sadece şarkının sesi duyulurken kazutora konu açmak için ağzını açsa da sonra geri kapattı. soracağı şeyin yeri ve zamanı olup olmadığından emin olamıyordu.
"bizimkileri merak ediyorsun değil mi?"
chifuyu aklını okurmuş gibi konuştuğunda kazutora rahatladı. tam olarak sormak istediği fakat cesaret edemediği şey buydu.
"evet. sormaya hakkım olup olmadığını bilmiyorum ama."
chifuyu gülümsedi kazutora'ya. daha sonra hemen yine yola odaklandı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
lovers rock| kazufuyu
Hayran Kurgusonra başka biri çıkıyor karşına. çıkmaz diyorsun ama çıkıyor. seviyorsun. sevmem diyorsun ama seviyorsun.