wrong choices | frenkie de jong

0.1

"siktir!"

"ne oldu lydia,iyi misin"

"değilim..."

iki hafta önce...

"yapma tess' çocuğun sevgilisi var"

"yine de çok yakışıklı değil mi?"derken bar standına sırtını yaslayıp bakışlarını bana çevirmişti,"şu adamdaki parayı hayal edemiyorum,bi olta atsana şuna,hayatımız kurtulur"

"saçmalama tessa,insanlarla para için birlikte olmam"

"farkındayım,sevgilin o kadar aşağılık ki sadece parasız değil hemde gurursuz ve yüzsüz"

"zor zamanlarımızda birbirimizin yanındaydık,asla anlayamayacağın bir şey"diyip tessa'nın yanına gelip aynı şekilde sırtımı bar standına yasladım ve barcelona oyuncularının olduğu yere doğru bakmaya başladım

"aslında hoş çocuk,tek sorun ikimizinde sevgilisi olması,hem yanındaki çocuk tam senlik tess'"dediğimde ona çenemle raphinha'yı işaret ettim,tess' yavaşça başını bana doğru çevirdiğinde mimiklerinden eridiğini anlamıştım

aynı yöne bakarken frenkie'nin olduğumuz tarafa doğru el salladığını görmüştüm,selam mı veriyordu,"selam mı verdi o" dememle tessa hemen bileğimden tutup elimi havaya kaldırmıştı

hızlıca elimi eski yerine koyduğumda ciddi bir şekilde tessa'ya bakmaya başladım,"salaksın sen tess',takılmak istemiyorum dedim sana..."derken göz ucuyla gelen kişilere baktığımda bir adım geri atıp tessa ile arama mesafe soktum

"selam kızlar"diyip ikimizede selam verdikten sonra frenkie bana doğru dönmüştü,raphinha ile sırt sırta verdiklerinde onunda tüm odağı tessa olmuştu,onlar avcı biz av olmuştuk sanırım

"burda seni ilk kez görüyorum"

"belkide başka kızlara vakit ayırmaktan görememişsindir,her perşembe gelirim"

"etkileyici"diyip arkasına döndüğünde en ağır içkiden iki shot almıştı,birisini bana uzattığında küçük bardağı elime alıp masada yuvarlak çizmeye başladım,işin kontrolden çıkmasını istemiyordum,

"içmeyecek misin,yoksa yaşın mı tutmuyor"diye bir meydan okumayla shot bardağındaki içkiyi hızlıca içip bir tane daha istedim,"sendense içerim"dememle elini 'buyrun' anlamında uzattığında gelen içkiyi tekrar tepeme diktim

büyük bir aptallıktı...

🇳🇱

şuan...

"ne yapacağım?"tessa'ya bakarak sorduğum soruyla arkasını dönüp salonda tur atmaya başlamıştı,"güzel yanından bak,artık zenginsin"demesiyle yanımda duran yastığı sertçe suratına attım

"salaksın,sence parası umrumda mı,yirmi yaşımda anne olmayı planladığımı mı sanıyorsun,hemde ciddi bir ilişkim varken"

"saçmalama lydia,o çocuk bir şey olduğunda direkt postayı koyacak sana,bunu farkedemiyor musun"

farkediyordum,farketmiştim fakat asla böyle olmasını ummadım,her zaman yanlış olduğunu düşünüp ona güvenmeye çalıştım,hamile olduğumu duyduğunda ilk postayı koyacaktır zaten

"haklısın,ama ne yapayım,sırf parası olan bir adamdan hamileyim diye kına mı yakacağım,ya bebeği aldır derse"dememle hemen bana dönüp koşarak yanıma oturmuştu,"doğurmak istiyor musun gerçekten"

"durumları biliyorsun tessa,hala şok içerisindeyim,doktorlar..."

"olmayacağını söyledi ama bu bir mucize,ne derse desin,onu doğuracaksın,eğer istemezse birlikte bakarız"demişti,dediği şey sadece gülümsetmişti,belki biraz rahatlatmıştıda,en azından arkamda birisinin olduğunu biliyordum

"bir plan çiz lydia,ne yapacaksın,ona nasıl ulaşabiliriz falan"

"mailine mesaj atsam"

"ne yazacaksın,ben hamileyim hemen iletişim kur benimle falan mı"demesiyle gözlerimi gözlerine çektim,"yalan değil ki"

"kızım,çok safsın,o maillere kendisi bakmıyordur,bakanlarda yalan olduğunu düşünüp takmayacaklar bile,onunla yüz yüze konuşmalısın,mesela stada git,antreman tesisleri var,oraya git"

oturduğum yerde biraz daha yayılıp derin bir nefes aldım,"sende geleceksin,raphinha ile işi kırıştırdığını biliyorum"

"hala konuşmuyoruz"

"ama senden etkilenmiş gibiydi"

"en azından frenkie kadar aptal değildi,tek gecelik ilişkisinden çocuğu olacak kadar aptal değil raphinha"

derin bir nefes verip tüm olanları düşündüm,gerçekten olmalı mıydı

"o aptallık sanırım bendeydide,olmayacağını düşünüp sorun etmedim,olması imkansızdı tessa bilmiyormuş gibi yapma"dediğimde dizimin üstünde duran elimin üstüne elini koymuştu,destek olmaya çalışıyordu

"arkanda ve yanındayım lydia,yalnız değilsin,dediğim gibi,frenkie ne derse desin,her zaman seninleyim"demişti,yavaşça kolumu omzuna atıp başını omzuma yasladım,"sağol tess' iyi ki varsın"diyip başının üstüne ufak bi öpücük bırakıp koltuktan kalktım,ne de olsa yarın hollandalı beyefendiye ulaşmaya çalışacaktım,ne aptalca ama

ne aptalca...

yeni bir kitabıma hoşgeldiniz,bayadır bu kitabı yazıp bölüm biriktirdim ilerde sorun çıkmasın diye

umarım beğenirsiniz...

<3