wrong choices | frenkie de jong

0.5

telefonumun çalmasıyla korkarak gözlerimi açtım

güneş perdeyi delip geçiyordu,gün ışığı odaya vururken sabah olduğunu çok daha net anlamıştım,hala frenkie'nin yatağındaydım

telefona baktığımda julian'ın aradığını görmüştüm,tüm modumu düşürecekti,nefret ediyordum ondan,şuan hayatımı rayına sokmaya çalışırken daha da dışarı sürükleyen birisi vardı hayatımda

üstümdeki kısa kolluyla üşüdüğüm için frenkie'nin dolabını açtım,herhalde bir şey demezdi,yani ne de olsa karnımda onun parçası vardı,bi uzun kollusunu giysem ne diyebilirdi ki,gitsin yenisini alsın

üstüme beyaz bol bir uzun kolluyu giyip odadan çıktığımda merdivenlerden yavaş yavaş inmeye başladım,salona girdiğimde iki koltuktada yatan iki erkeği görmemle ne olduğunu anlamam çok uzun sürmemişti,ne de olsa masadaki bira şişelerinden dolayı her şey gün ışığı gibi ortadaydı

bir koltukta yatan frenkie'ydi,diğerinde yatan ise takım arkadaşı raphinha'ydı,ne güzel ama

raphinha hareketlenmeye başladığında gözlerini açıp ilk bana bakmıştı,"mikky,sanki değişmiş gibisin"mikky,frenkie'nin sevgilisiydi,şaka mı yapıyordu hemen uyanınca

"çok komiksin raphinha"dediğimde koltuktan kalkmıştı,esneyip etrafa bakarken tekrar bana dönmüştü,"sen bardaki kızsın,ne işin var burda"diye konuşurken gülümsememi eksik etmiyordum

o sırada frenkie,eliyle başını tutarak yavaşça yattığı yerden kalkmıştı,"ne konuşuyorsunuz siz,başım çatlıyor"demesiyle alt dudağımı ısırırken başımı sağa sola salladım,"izinlisiniz diye içtiniz mi gerçekten"dememle raphinha hızlıca frenkie'ye dönüp,"kanka bu kızın ne işi var burda"dediğinde frenkie bana doğru başını çevirip gülümsediğinde ne yapacağımı bilemediğim için bende ona karşılık vermiştim

başını raphinha'nın olduğu yöne çevirip,"hayallerimi gerçekleştirebilecek tek kadın"demişti,oldukça hoştu ama yanlış anlaşılabilir bir cümleydi,ayrıyetten ben onun damızlık ineği miydim,gerçekten bana çocuk yapma makinesi olarak mı bakıyordu

"frenkie,hakkımda ne düşündüğün hakkında yanlış şeyler düşüneceğim artık,fabrikan falan değilim senin,olanda yanlışlıkla oldu"dediğimde raphinha başını hızlıca ikimiz arasında çeviriyordu

"tabikide öyle değil lydia,benim için değerini biliyorsun"hiç bir şey değil mi?

"bi dakika ne konuşuyorsunuz siz böyle,mikky'ye ne oldu?"dediğinde frenkie hemen "mikky'ye bir şey olduğu yok,duruyor işte"demişti,ya duruyordu gerçekten

yavaşça mutfağa gidip tezgaha yaslandım,julian'ın telefonunu açmamıştım,eve tekrar gelmesi çok olasıydı,

➖➖➖➖

"dünden beri bi ilginçsin lydia,başbaşayız ne olduğunu anlatabilirsin"diyip başını bana çevirmişti,"bir şey yok,sadece bir şey hakkında konuşmak istiyorum frenkie,eğer bir süre birlikte yaşayacaksak"dememle koltuğun biraz daha ucuna oturup bana yaklaşmıştı,dikkatlice ne diyeceğimi bekliyordu

"dinliyorum seni"

demek kolaydı belki,ama bizimde kurallara ihtiyacımız vardı

"karnımda senin çocuğunu taşıyorum ama asla özel hayatına karışmam frenkie,tek isteğim ben bu evde olduğum sürece mikky'nin buraya gelmemesi,nerde konuşuyorsanız konuşun,sadece senden bu isteğime saygı duymanı istiyorum"dememle başını sallamıştı,"tamam o halde,seninde sevgilin varsa aynı şeyler senin içinde geçerli,kabul mü"diyip elini bana doğru uzattığında uzattığı elini sıkıp arkama yaslandım