1.3

338 20 2
                                    

yatağın üstünde bağdaş kurmuş bir şekilde bana bakıyordu,ne dememi bekliyordu ki,izinli olduğu için sevinip uyuması gerekmiyor muydu

"mutlu olman gerekmez mi frenkie?"diye sorduğumda başını sağa sola sallamıştı,sabah uyumadan önce eminim ki bugün antremana gitmemek için tanrıya yalvarmıştı,bazen ne istediğini anlamam zordu,bence kendiside ne istediğini bilmiyordu

"xavi ona hiç bir şey demeden böyle izin vermezdi"

"belki antreman saatini kaçırdığın için böyle düşünmüş olabilir"dememle yavaşça yataktan kalkıp üstüme doğru yürümeye başlamıştı,her adım attığında onunla aynı anda geriye adım atıyordum ama sırtım duvara çarptığında sadece başımı kaldırıp suratını bakmaya başladım

"nerdeydin sen?"dediğinde başımı eğip göz temasını kestim,birisinin gözünün içine bakarken yalan söylemek çok zordu

"hava almaya çıktım"

"nereye çıktın"derken ellerini duvara koyduğunda kolları arasında kalmıştım,sarı saçları çok güzel gözüküyordu

"öyle dışarı işte"dememle sırıtıp gözlerini üzerimden çekmişti,hala duvarla onu arasındaydım ve kokusu burnuma geliyordu

"tesise mi gittin"diye sorduğunda dudağımı büzüp başımı yere eğdim,yavaşça çenemden tutup başımı dikleştirdiğinde güldüğünü görebiliyordum,"aynı bir çocuk gibisin lydia"

sanırım bu bir iltifattı,çocuk ruhlu olmam benim seçimim değildi,bazı anlarda olgun olmak o kadar çok istiyordum ki

"niye gittin"

"çok yorgundun ve uyumaya ihtiyacın vardı,hem arkadaşlarınlada tanışmış oldum"dememle şaşırdığını farketmiştim,tam olarak cümlenin hangi bölümüne şaşırmıştı anlamam zordu

"bir dakika,yanlış mı anlıyorum yoksa izini sen mi aldın"derkenki suratındaki ciddiyet korkutucuydu,sinirlenebilme ihtimalini yok saymıştım bile

"iyilik yapanda kabahat frenkie,biraz yat dinlen diye orda koçunla görüştüm ben"

"sana görüş diyen mi oldu lydia,kafana göre kararlar veremezsin,bu benim hayatım..."derken cümle birden kesilmişti,o cümlenin devamını ikimizde çok iyi biliyorduk

"haklısın,hayatına hemen giren bir kızım sadece,ben kimim ki hayatına kararlar veriyorum"diyip hızlıca odadan çıktım,bazen hata yaptığımdan çok eminken bazense o güzel gözlerine kanıyordum,o masum suratına,o altın sarısı saçlarına

bazen ona inanmak istiyordum ama her sözü beni yaralıyordu...

➖➖➖➖

biraz tesisten uzaklara,yakındaki bir parka gelmiştim,hava güzel ve ılık esiyordu,

belki herkesin biraz kafa dinlemeye ihtiyacı vardı,her şey çok hızlı ilerliyordu bundan zarar gören sadece frenkie ve ben olacaktık,alışması uzun sürüyordu,belkide kabullenmeside denebilirdi

böyle yaşamak istemiyordum

onunda dediği gibi,ayrı olmak istemiyordum ama onunla birlikte bir hayatı da düşünemiyordum,en azından kız arkadaşı varken bu tarz şeylere evet demem imkansızdı

belkide sadece öylesine çıkan bir laftı söyledikleri,hala ne de olsa asıl amacını bilmiyordum,cidden çocuğa benimle birlikte bakacak mıydı,yoksa annesiyle çocuğunu ayıracak mıydı

tüm çıkış yolları çok saçmaydı,böyle olamazdık ve bazen pişmanlık duyuyordum

keşke çocuğu kendim büyütmeye çalışsaydım,ayakta durabilen bir insandım,bütün zorluklarla baş etmişken bunla neden baş edemeyeceğimi düşündüm ki

beni karamsarlığa,endişeye sürükleyen frenkie'ydi,ve aramızda olmayan,oluşamayan o iletişim eksikliğiydi,hep antremandaydı,bense öyle onun evinde öyle durarak nasıl bir iletişim kurabilirdik ki,birbirimizi bile görmüyorduk

keşke zamanı geriye alabilseydim,belki bazı şeyleri değiştirme şansım olurdu...

wrong choices | frenkie de jongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin