0.6

420 18 1
                                    

koltukta gözlerimi açtığımda başımda dikilen bir doktor ve frenkie'yi görmeyi asla ummuyordum,sabah olmuştu ve damarıma takılı bir serum vardı

frenkie,doktora teşekkür edip evden yolladığında perişan bir halde yanıma gelmişti,"ne yapıyorsun sen lydia,çok korkuttun beni!"o sırada en son ne olduğunu hatırlamıyordum bile

"aklını mı kaçırdın sen lydia,tanrım şu haline bak,kafayı mı yedin sen"

hala aşağılanıyordum...

yüzüm asıldığında suratım ağlamaklı bir ifadeyi almıştı,hızlıca sırtımı frenkie'ye dönüp ellerimle yüzümü kapattım,ellerimdeki kan kollarıma doğru yavaşça akmıştı

"özür dilerim lydia,seni öyle,kanlar içerisinde yerde görünce ne yapacağımı bilemedim,berbat bi histi"

yavaşça yattığım yerden ayağa kalkıp frenkie'nin karşısına dikildim,"merak etmene gerek yok,tansiyonum düşmüş sadece"dememle kaşları havaya kalkmıştı,"yemek yemedin mi yoksa"dediğinde acı bir şekilde gülümseyerek başımı sağa sola salladığımda yüzümü ifadesizleştirdim,arkamı döndüğümde etrafta hala cam kırıkları vardı

vücudumda ufak batmalar var gibiydi,bayılırken camların üstüne bayılmıştım sanırım,

"burda ne olduğu hakkında şuan konuşmak istemiyorum,oldukça saçma geliyor çünkü,yani evdeki bir şeyleri bir yere fırlatmak,sinirini böyle mi çıkartıyorsun"sinirimi böyle çıkartıyor olsam bile umursamayacağını farkettiğim için biraz sevinmiştim

"frenkie,bir yere falan gidecek misin bugün"dememle saatine bakıp düşünmeye başlamıştı,"antremandan sonra mikky'yi havaalanına götüreceğim,sonrasında boşum"

evde durmamak belki daha iyi olurdu,ama bende evde olmasam iyi olurdu

"bir kaç gündür canım sıkılıyor aslında,evden biraz uzaklaşsak mı"dememle bana garip bir şekilde bakmaya başlamıştı,"yani başka birileriyle planlaman varsa..."derken hemen 'hayır' anlamında bir ses çıkarmıştı

"aslında birlikte tesise gidip ordan mikky'yi havaalanına bıraktıktan sonra bir yere gidebiliriz"

çok saçmaydı,kız arkadaşının yanında mı duracaktım onunla,"yok sen işlerini hallet,sonra bir yerlere çıkarız,hemde ben buraları falan toplarım"

"dikkat et de bayılma bir daha"

bay şakacı

➖➖➖➖

etrafı temizledikten sonra güzel bir duşa girip koltuğa oturdum,frenkie mesaj ile mikky'yi havaalanına bıraktığını yazmıştı

gerçekten bir ilişkide üçüncü kişi olmak berbat hissettiriyordu

telefonuma bir mesaj daha geldiğinde telefonu elime alıp mesaja baktım

julian:akşam o herifin evde kalmasını sağla,evde olmazsa ne olacağını biliyorsundur umarım

aklınca tehdit ediyordu beni,frenkie'ye söylemeli miydim yoksa söylememeli miydim çok kararsızdım,tek sıkıntı onu ilgilendiren bir konunun olmaması,yani beni julian'dan kurtarmasını isteyemezdim ondan,kendim kurtulmalıydım,ya da en kötüsünü düşünerek polise gidecektim

polis ve frenkie son çare olarak kalmalıydı...

➖➖➖➖

"hazırlanmamışsın lydia"

"işin varsa onları yap frenkie,çok yoruldum buraları toplarken"dememle biraz uzağıma oturup bana dönmüştü,"bir şeyler fırlatarak rahatlıyorsan bunu başta söylemeliydin"derken telefonum çalıyordu,göz ucuyla baktığımda arayanın julian olduğunu görmüştüm

"frenkie..."beni yanlış tanımasını istemiyordum,ilerki hayatımızda illaki bi bağlantımız olacaktı

"ben dağıtmadım burayı,öyle huylarım yok"dememle elini yumruk yapmıştı,kolundaki damarlar belli olmaya başladığında etrafa bakarken alt dudağını dişliyordu

"kim,kim yaptı o zaman,kimi aldın eve lydia"kimi mi aldım

"daha ne kadar sana söylemeden yapabilirim bilmiyorum ama iş ciddileşiyor artık frenkie,üzgünüm böyle saçma bir olayın içine seni soktuğum için"derken yüzümde bir mahcubiyet vardı,ondan yardım dilenmek istemiyordum,bana acımasını hiç hiç istemiyordum

"erkek arkadaşın mı var senin"

derin bir sessizliğin içinde gömüldüğümde sadece "vardı..." diyebilmiştim

"kaç kez geldi buraya"dediğinde başımı yere eğdim,ona sevgilisinin gelmemesi gerektiği kuralını koyan bendim ve her gün manyak gibi gelen bir erkek arkadaşım vardı

"buraya taşındığımdan beri,evime gitmiş,sonrasında nasıl oldu bilmiyorum,bizi takip etmiş"diyip masanın üstündeki telefonu frenkie'ye gösterdim,"hala arıyor"

aslında frenkie sadece beni julian'dan kurtarmayacaktı,karnımdaki çocuğunuda kurtaracaktı,benim için yapacağı bir şeyi birden fazla düşünürdü ama işin içinde hep istediği o çocukta vardı,kesinlikle yardımcı olacaktı

yanımda oturan frenkie'nin elini tutup karnımın üstüne koydum,"çocuğumuz için frenkie,cidden son çarem sendin,baş edemiyorum artık"dememle hızlıca elini karnımın üstünden çekmişti,"çocuğumu bu işlerine karıştırma lydia,onun için her şeyi yaparım,çocuğumun anneside benden bir şey istesin,yine yaparım,zaten sana yardımcı olacaktım da,saçma şeylere artık karnındaki bebeği alet etme"diyip hızlıca koltuktan kalkmıştı,ne dersem suç oluyordu

bu akşam julian'ın geleceğini söylememiştim,ama dışarı çıkarız diye düşünmüştüm,salak gibi halsiz hissettiğimi söylediğim için burda kalacağız sanırım

umarım fazla olay çıkmaz...

wrong choices | frenkie de jongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin