2.9

318 16 11
                                    

"iyi,değil mi?"

"sorun etmenize gerek yok,oğlunuzda,eşinizde çok iyi"diyip doktor odadan çıktığında frenkie yatağın ucuna oturup elini elimin üstüne koymuştu

"lydia,bir şeyler yemiyor musun?"derken gözlerimin içine bakıyordu,gözlerimi hızlıca gözlerinden ayırdığımda çenemden tutup başımı olduğu tarafa çevirmişti,"lydia,bir şey soruyorum"

"cidden önemsiyor musun frenkie,görmüyor musun,bu durumda olmak iğrenç bir şey"dediğimde anlamadığını anlıyordum,"açık konuş"demesiyle başımı eğdim,

"beni evime götür frenkie,asla tanışmamış gibi olalım,bebeğimiz yokmuş gibi,hiç bunlar yaşanmamış gibi"dediğinde kaşları çatılmıştı."ciddiyeti anlamıyorsun sanırım lydia,ilk ve son çocuğum bu karnındaki çocuk"

"senin için önemli olan tek şey çocuk,doğduğunda yine görüşürüz frenkie,daha fazla evinde kalmak istemiyorum,canımı yakıyor,benimde bir gururum,seninki gibi bir hayatım var,felix'e anlatamıyorum bu durumu"dediğimde gülerek yatağın ucundan kalkmıştı,"anlatsana lydia,nolur anlat"demesiyle daha fazla dayanamıyordum,onun gibi değildim,olamazdım,

onun vicdanı iki kadınla birlikteyken rahattı,ama ben asla değildim,

elimdeki serumun iğnesini hızlıca çıkarttığımda yataktan kalkıp ayaklandım,frenkie kolumdan tutup beni durdurmaya çalışsada boştu

"bak frenkie,ben ömrümün sonuna kadar beni sevmeyen bir insanla,çocuğum yüzünden kalamam,gelemem bunlara,olmuyor işte!"dediğimde bir kaç damla göz yaşı akmıştı,her an akabiliyordu göz yaşlarım

"mikky mi tek sorun"dediğinde başımı aşağı yukarı salladım,gözlerini kapattığında hızlıca odadan çıktım,konuşucak daha fazla bir şey yoktu,karar belliydi

seçim yapması gerekiyordu...

➖➖➖➖

aradan bir hafta geçmişti,frenkie'siz bu mükemmel bir hafta,başımı dinlerken oğlum içimde biraz daha büyüyordu,

arada tessa yanıma geliyordu,raphinha ile işleri bozulmuş gibiydi,zaten benim bile raphinha ile olan işlerim bozuktu,kimin iyi olabilirdi ki

pedri ve gavi,raphinha ile aramızı yapmaya çalışıyordu ama olacak gibi değildi,ondan nefret ediyordum,bu kadar ispiyoncu olmak zorunda mıydı

➖➖➖➖

kapım çalmaya başladığında yavaşça kalkıp kapıyı açtım,karşımda duran gavi ve pedri'yi görmemle suratımda gülümsemeyi eksik edememiştim,onların olduğu bir yerde gülümsememek imkansızdı

gavi'ye sımsıkı sarıldığımda o da bana sımsıkı sarılıp yanağımdan öpmüştü,ayrıldığımızda ise zar zor gülümsemeye çalıştığını farketmiştim,güldükten sonra yüzü hemen asılıyordu ama bozuntuya vermemeye çalışıyordu

kapıyı kapatıp içeri geçtiğimizde pedri ve gavi koltuğa oturup etrafa bakmaya başlamışlardı,"kahve içer misiniz?"derken pedri'ye baktığım için başıyla onaylamıştı,"pedri,fincanları almama yardım eder misin?"derken asıl amacım gavi'nin durumunu öğrenmekti,yüzü asıktı

"ben geleyim lydia"diyip gavi ayaklanmıştı,"hayır,pedri senden daha uzun"dememle pedri gülerek,"sadece bir santim ama sen bilirsin"demişti

"pedri"diye çıkıştığımda hızlıca koltuktan kalkıp peşimden mutfağa doğru gelmişti

mutfağa girdiği gibi kapıyı kapatıp pedri'yi karşıma aldığımda anlamamış bir şekilde bana bakıyordu,"pablo'nun nesi var"

"nesi varmış?"safa mı yatıyordu

"yüzü asık farkında değil misin?"dememle başını sağa sola sallamıştı,ona inanmıyordum,söylemiyordu

"aurora ile falan kavga etmiştir,takma"demesiyle göz devirip raftaki fincanları tezgahın üstüne bıraktığımda pedri gülmeye başlamıştı,"buraya pablo'yu sormak için çağırdın beni"dediğinde başımı sallayıp onu onayladım ve mutfaktan kovdum

➖➖➖➖

"buyrun beyler"derken iki fincanıda önlerindeki kahve masasına koyduktan sonra kendi fincanımı almak için mutfağa gidip geldim ve karşılarındaki koltuğa oturdum

"pablo,iyi gözükmüyorsun?"dememle pedri başını eğmişti,"hayır,iyiyim lydia,sadece biraz takımca üzgünüz"ne olmuş olabilirdi ki?

"birisi mi öldü?"dememle gavi başını hızlıca sağa sola sallamıştı,"senden önce birisini depresyondan kurtarmaya gittik ve bizi öldürecekti"dediğinde hala anlamamıştım,neyden bahsediyorlardı

"lewandowski?"

"lewandowski ne alaka lydia"dediğinde pedri'ye bakarak gülerken arkama yaslanıp derin bir nefes aldım,"son maçta çok mutlu durmuyordu"

"frenkie..."dediğinde gözlerimi hızlıca gavi'ye çevirdim,"neden son maçta yoktu gavi?"dememle başını eğmişti,gözlerimi hızlıca pedri'ye çevirdiğimde gözlerini kaçırmıştı

"frenkie'ye bir şey mi oldu"dememle ikisinden de bir cevap gelmemişti,korkmaya başlıyordum

masanın üstünde duran telefonumu elime alıp frenkie'yi aramaya başladığımda telefonu kulağıma yaklaştırıp beklemeye başladım

kısa bir süre sonra telefonumu meşgule attığında gözlerim dolmaya başlamıştı,"telefonumu açmıyor"dememle ikiside başını kaldırıp bana bakmaya başlamıştı,"salak frenkie"diye sessizce mırıldandığında gözlerimi gavi'nin üstüne çektim

"o iyi mi,sadece bunu söyleyin"

"bilmiyoruz,sen evden gittiğinde falan suratı asıktı,sonrasında ise antremanlara gelmemeye başladı,maça çıkmadı biliyorsun"demesiyle hızlıca koltuktan kalktım ve kapımın önünde durup gözyaşlarımı sildikten sonra askılıktaki ceketimi giyerken pedri'ye dönüp,"arabanı alabilir miyim pedri,hemen getireceğim"

"keyfine bak"dediğinde hızlıca evden çıkıp yeşil mini cooper'ına bindim,etraf fazla bulanıktı ve göremiyordum bile

biraz kendime gelmeyi ve gözyaşlarımın kurumasını bekledikten sonra arabayı çalıştırdım

wrong choices | frenkie de jongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin