Böyle bir kurgu yazacağım aklımda vardı ama zaman bulamadim yazmak için şuan tam zamanı diyorum ve bölüme başlıyorum iyi okumalar dilerim bebislerr
Yine bir okul macerası için yola koyulduk. Ben ,hayal ,ve eren evlerimiz birbirine çok yakın olduğu için her sabah birlikte gider birlikte dönerdik. Tabi ereni almak için üç saat beklemek dışında sorun yok. Bu çocuk her gün kızlara güzel gözükmek için saçına sprey sıkıyor ,güzel kokular sürünüyor. Aslında buna ihtiyacı da yok da neyse .
"Oğlum haydi be ne beklettin bizi insene aşağıya ." Saate tekrardan baktım o sırada eren ayakkabılarını giyiyordu. Kafasına bir tane geçirdim. Kafasını tuttu ve sizlanmaya başladı." Saçımı bozdun be saye kimse beğenmeyecek beni ."
"Olum 18 yaşına geldin hala kız derdindesin ve yürü lann senle mi uğraşacam." Eren Hayale baktı. "Kız Hayriye sen niye beni savunmuyorsun." Hayal erene baktı ve suratına tükürdü. Bu hareketi bende beklemiyordum. Ama ablası o seni seviyor ya .
"1. Ben hayal Hayriye değil .2. kız haklı 3. Bir daha bana Hayriye dersen seni öldürür dereye atarım duydun mu beni ?." Uff atarlı kızım ya eren korkmusa benziyordu. Hemen yola koyuldu ve Urasi aradı .
"Geliyoruz be paşam ne sabırsız çıktın alt tarafı yarım saat geç kaldık. Benden önemli mi ?" Diye mizmizlaniyordu . Hayal eren'e deli gibi aşıktı. İlk gördüğünden beri ondan başkasına bakmadı buna ben şahidim. Ama kız ne yapıp etse de bir türlü erene açılamıyordu . Eren telefonu kapattı ve Hayalin yanına gitti. Kolunu da omzuna koydu.
"Kiz Hayriye seni çok seviyorum ha biliyon mu ?" Hayal ne diyeceğini bilemedi ve sadece başını sallamakla yetindi . Kız kıpkırmızı olmuş bır şekilde okula girdi . Uras bizi kapıda bekliyordu. Başımla ona selam verdim.
"Günaydın paşam naber ?" Eren bu çocuğa paşam demeyi kesmiyordu . Neymiş Sultan Süleymana benziyormus da ondan pasaymis. Çocuğun Sultan Süleymanla bir alakası yok ki .
"Günaydın eren size de günaydın hanımlar." Hayal ve ben sadece baş salladık. Diğerleri de bize katılınca sinifa çıktık . İlk dersimiz tarihti. Bu adam beni deli ediyordu. Neymiş tarihini bilmeyen türküm demesin . Kimse bana otururken tarih öğretmedi .
"Saye kalk ayağa Osmanlı yi kim kurmuştur?" Diye sordu tam cevap verecekken eren araya girdi ayağa kalktı .
"Tabiki de fatih Sultan ikinci Mehmet . Dimi hocam ?" Gülmemek elde değildi. Öyle bir adam yok be nereden duydun sen onu .
"Olum ne diyorsun sen öyle biri tarihte yok ki . Hem sana sormadım otur sen yerine evet saye cevap bekliyorum."
"Hocam dediğiniz gibi Osmanlı devleti ismini de Osman beyden alıyor zaten . " Yerime oturdum ve hoca tekrardan ders anlatmaya başladı. Deli olacam şunun saçlarını tek tek yonasim var . Uyuşuk gibi anlatıyor aynı bizim felsefeci gibi . Arkamı döndüm ve erenle konuşmaya başladım.
"Çıkışta. Ne yapıyoruz?" Kafam zaten dönüyordu bu da soru sorunca daha beter dönmeye başladı. Ne oluyordu bana . Hocadan izin alıp lavaboya gittim . Kapıyı açtım ve kendimi içeriye attığım gibi kan kusmaya başladım. O kadar çok kustum ki en sonunda bitkin halde yere bıraktım kendimi ve gözlerimi kapattım...
Gözlerimi açtığımda karşımda ki doktor anneme , babama birşeyler anlatıyordu.
"Karaciğer hastalığı veya alkol kullanımı öyküsü olan bir hastada varise bağlı kanama söz konusu olabilir. Biz de bundan şüpheliniyoruz. kızın alkol kullanıyor mu ?"
Babam başını redderce salladı ve doktorla birlikte dışarıya çıktı . Annem başımı okşayıp uyanmam için yalvarıyordu. Gözlerimi yavaşça tekrardan açtım . Annem umut dolu bakışlarla bana baktı .
"Kızım yavrum Allah'ım sana şükürler olsun iyi misin ?" Soruların ardı arkası kesilmeyecekti anlaşılan ." Doktor ne dedi ?"
"Hiç sen boşver kızım dinlenmene bak." Odadan hızlıca çıktı . Sanki duymadım neyi gizliyorsun Hayin karı . Alkol degil bir de hap içiyorum tabi . Kendi kendime söylenirken bir baş ağrısı daha hissettim. Bu haplar hep böyle mi başımı agirtaacakti. Kapı tıklandı ve içeriye Uras ve eren girdi. Onlara ağrılarımi belli etmeden gülümsedim.
"İyi gözüküyorsun şampiyon." Diyen erendi tabiki . Uras ona kaş göz hareketi yaptı ve odadan çıkmasını sağladı. Uras yatağımin kenarinda bulunan sandalyeyi çekti ve oturdu.
"Tek bir soru sorucagim tek cevap vereceksin?" Başımı salladım. Ve sorucagi soruyu bekledim." Ne zamandan beridir alkol kullanıyorsun ?" Şaşırmıştım ben hayatımda hiç alkol kullanmadım ki ?
"Hayatımda alkol kullanmadım . Kim çıkardı bunu doktor mu ? O ne anlasin be ben alkol kullanmadım ." Üstümdeki battaniyeyi yere attım . Bağırdım "ben alkol kullanmadım ." Uras hemen doktor çağırdı. Nöbet geçiriyordum bu ilk nöbetim değildi.
( 3 sene önce )
Yine hap almak için parkın arka tarafına gittim . Yüzü Kar maskeli adam anında malı cikartti ve bana uzattı bende karşılığını verdim ve oradan hemen uzaklaştım. Uyuşturucu vücudumda etkisini belli ediyordu. kalbim sıkıştı ve yere yığıldım ilk nöbetimi orada geçirdim ve bu son olmadı. Her uyuşturucuyu ictiğimde yan etki yapıyordu. Bu zamanla azalmaya başladı çünkü bünyem de uyuşturucuya alışmışti .
(Günümüz)
Hemşire sakinleştirici iğneyi hazırlarken Uras beni kollarımdan tutuyordu."Geçecek güzelim geçecek ." "Ben alkol kullanmadım. İftara atıyorlar." İğnenin etkisiyle gözümden bir damla düştü ve ayaklarım uyuşmaya başladı. Derin bir uykuya daldim...
Hop hop hop bölüm bitti bebiş nasıl buldun bölümü ?
Sormak istediğiniz herşeyi sorabilirsiniz ?
Karakterler hakkında ki düşünceleriniz neler ? Bunları merak ediyorum açıkçası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FELAKET
Teen FictionBazen insanlar sizin canınızı sıkar veya size zarar verebilir elbet bir bedeli olacak o da İNTİKAM . Okuldaki salgına mi bulaşmasinlar yoksa katilden mi kaçsınlar . Bu kitap hem gerilim hemde çokça kan barındıran bir kurgu . Ters köşe görmeye hazır...