FELAKET

15.KURBAN

(1 sene önce)

Eren hayal Berk ve ben okula doğru yola koyulduk . Sırtımızda on kiloluk çantalar ile birlikte bayır bir yol çıkıyorduk. Hepimiz bayirin başına geldiğimizde nefes nefese kalmıştık." Ay bu ne yolmuş lan bu yolu yapanın ağzına solucan gübresi atayım.". Bu çocuk ne güzel şeyler söylüyor ya . Gülmemek elde değildi. Hep beraber gülmeye başladık.  Berk söze girdi." Sen ne ilginç bir herifsin olum? Ne değişuk birisin."

"Ne varmış halim de acaba ?"

"Ne yok ki ?"  Eren bir hışımla yanımızdan gitti ve hızlıca okula girdi .  Uras ve Barkın kapının önünde tartışıyorlardı. Neydi bu kavganın sebebi?

"Hop hop hop ne oluyor neyi paylaşamiyorsunuz ? Dur lan sende ." Barkın hala uras'a bakıyordu. Ağzından bir küfür savurdu." Bu var ya bu şerefsiz  halsiyetine sıçtıgim. Neymiş ben kızlardan uzak durmam gerekiyormuş çok şerefsiz bir insanmışım. Siktir oradan sen benden daha şerefsizsin ." Barkın arkasına bakmadan çekip gitti .  Peşinden Koşarak gittim ama imkansızdi . O kadar hızlı yürüyordu ki ona yetişmek zordu . Nerede bu çocuk ? İki Saniye de nereye kayboldu. Tam sol taraftaki merdivenlere yönelecektim ki Yusuf 'a carpmam bir oldu . İri yarı olan bu çocuk yerinden kıpırdanmazken ben yere kapaklanmistim.

"Önüne bak fıstık yoksa bir dahakine altımda kalacaksın." Sinsice güldü ve elini uzattı. Elimin tersiyle elini ittim ve yerimden kalktım." Aptal aptal hayaller kurma tamam mı koçum yoksa elimde kalacaksın şimdi siktir git . Uza buradan."
Sinsice güldü ve beni duvara doğru çekti. Duvar ve onun iri bedeni arasında sıkışıp kaldım. Ellerimle onu itmeye çalıştım ama nafileydi . " Çekil üzerimden aptal herif imdattttttt."

"Bağırma seni kimse benim elimden kurtaramaz ." Sinsice güldü ve elini yanağıma uzattı. Sen kaşındın orospu çocuğu. Dizimi beklenmedik bir anda kasıklarına geçirdim ve yüzune sert bir yumruk yumruğu da geçirdim. Yusuf yere yapıştığı gibi burnu kanamaya başladı." Bu sana ders olsun orospu çocuğu. Bir daha bana bulaşma." Hızlıca merdivenlere yöneldim ve tuvalete girdim.  Nefes nefese kalmıştım. Bana kimse seni duyamaz demişti. Haklıydı içimdeki yangını da kimse duymuyordu veya görmüyordu.
Benim varlığımin bile farkında olmayan bir ailem var . Ben dünyada bedenen varım ruhen aslında yoktum. Cebimden çıkardığım küçük poşetten iki hapı aldım ve musluğun yanına gittiğim gibi ağzıma attım. Musluğu açıp su içmeye başladı. Kolaylıkla hapları yutmuştum. Tuvaletten çıktım ve sınıfa doğru ilerledim....

(Günümüz)

(URAS'IN ANLATIMIYLA )

Elimdeki  silahı belime koydum. Kurbanım ayaklarıma gelecekti. Onu tam da bu koridorda bekliyordum. Gel orospu çocuğu gel sevgilime taciz etmek neymiş göstereyim sana . Gel piç kurusu gel ecelin olacağım. Koridorun sonunda onu bekliyordum. Yavaş adımlarla koridorun başında gözüktü. Yavaş ve kendinden emin adımlarla  bana doğru geliyordu. Belimdeki silaha uzandım. Tam karşımda anlamsız bakışlarla  bakıyordu." Ne için çağırdın beni ? " Hafifçe güldüm ve belimdeki silahı tam alnının ortasına bastırdım. " Sen ne yapıyorsun lan bırak beni." Çırpınmaya başladı. Sol kolumu boynuna doladım ve sertce sıktım. Kulağına doğru eğildim." Beni hatırla olur mu o gün tecavüz ettiğin kızın biricik sevgilisi Uras Ali Karaca senin ecelin olacak adam ." Çırpınmaya devam etti ama nafileydi . Onu boğmak istiyordum ama önce aci çekmesi gerekiyordu.  Sağ elimdeki silah bel boşluğuna dayandı. " Eğer şimdi benimle gelmezse şuan bu elimdeki silah patlar . Ölmek istemezsin dimi ." Korkakça kafasını salladı . Sertçe ensesinden tuttum ve onun için hazırladığım sınıfa doğru sürükledim.  Kapıyi sertçe açtım ve elimdeki işkence oyuncağımi yere fırlattım. Yusuf etrafına baktı . Anlam veremedi." Bana ne yapacaksın? Benden ne istiyorsun . Sayeden özür diliyim  olmaz mı ?" Sol elimde çenesini kavradım. Gözüm dönmüştü ne demek özür?