Hastaneden iki gün oldu çıkalı. Kendimi iyi hissediyorum çünkü hap kullanmıyorum. Evden hızlıca çıktım ve hayal ile birlikte eren'in evine doğru ilerledik. Hayal birşey sorucak ama soramiyordu . " Ne sorucaksan sor hayal çekinmene gerek yok." Hayal tekrardan ağzını açtı ki o sırada eren ayakkabılarını giyip bize doğru geldi.
"Günaydın ninja kaplumbağa, sanada günaydın Hayriye." Salak bu çocuk yemin ederim gerizekalı. Ninja kaplumbağa mi dedi o bana. Hayal kırıklığıyla erene baktım anlamış olacak ki başımi öptü. "Amma alıngansin sende bak Hayriye 'ye hiç alınıyor mu ?" Hayal başka birşey düşünmekle meşguldü. Acaba ne düşünüyordu. Artık okula gitsek iyi olacakti yoksa gene geç kalacaktık . Usulca aralarından sıyrıldım ve onları yanlız bırakıp okul yolunu yürümeye başladım. Arada bir konuştuklarını kulak misafiri oluyordum tabi .
"Tamam tamam bak sana birşey itiraf edeceğim ama hemen karar verme olur mu ?" Hayal biraz sustu düşündüğü şey kesin başkasını seviyor düşüncesiydi . "Tamam söyle." Onlar el ele mi tutuşuyor bana mı öyle geldi . Allah Allah . Eren derin bir nefes aldi ve bir nefeste söyledi "seni ilk gördüğüm günden beri seviyorum ,sevgilim olur musun? Oh be rahatladım ya sürekli saklamaktan yorulmuştum." Hayal beklemediğim bir hareketle ereni yanağından öptü ve koşarak önümden geçti . Eren hayalet görmüş gibi yerinden kıpırdamadan öylece duruyordu. Salak çocuk aşk buna daha neler yapacak bir bilse . Ereni dürdükledim ve yola devam ettik. Yol boyunca" bu evet anlamına mı geliyor" sorusunu soruyordu. Okulun kapısını açtım ve içeriye girdim. Uras,hayal ,Berk ve Barkın bizi kapının önünde bekliyorlardı. Hiçbir şey demeden yanlarından geçtim . Uras arkamdan baka kaldı . Sınıfa çıkmaktansa lavobaya girdim ve haplardan birini daha içtim. Sınıfa çıktım ve her zaman ki gibi hayalin yanına oturdum. Ders dinlemeyecek haldeydim. Kafamı gömdüm sıraya ve uyudum.
"Ben ona hastanede sordum alkol kullanıyorsun musun diye o da bana "ben hayatımda alkol kullanmadım ki dedi ." Ben de birşey diyemedim tabi o yüzden bana karşı bu tavrı siz niye ayrı geldiniz hayal ile ?"
"Eee şey be-" Eren'in cümlesi yarıda kesildi. Nöbetçi öğrenci herkesin konferans salonuna inmesini söyledi. Yavaş adımlarla da olsa konferansa gidiyordum. Barkın koluma girdi destek olmak için . Bana en masum bu grupta Barkın geliyordu. Cana yakın ve sevecen biriydi . Konferans salonuna indik ve oturucak yer arıyorduk. Eren elini kaldırdı ve yanına gittik . Müdür o esnada kürsüye çıktı . Yüzünden bir endişe bir korku edası vardı . Ne olmuştu bu kadar önemli ki ?
"Evet çocuklar beni dinleyin şimdi sessizlik istiyorum." Gürültülü ortam bir anda sessizliğe büründü. Müdür tekrardan konuşmaya başladı." Nasıl oldu bilemiyoruz ama sabah bir öğrencimiz ateşlendi ve revire gitti . Doktorlar bunun salgın olabileceğini söyledi. Yani anliyacaginiz çocuklar bir hastalık ile mücadele etmekteyiz ve bu okul şuan karantina altına alınacak . Lütfen tek başınıza dolaşmayin kantin daima sizin için açıp olacak ." Ne bu adam ne saçmalıyordu . Her yerde bir bağıriş sesi vardı . Herkeste bir korku bir tedirginlik vardı . Nereden geldi bu salgın. Kimseye belli etmeden lavobaya gittim . Etraf hafif kararmaya başladı. Hemen çantamdan aldığım küçük poşetteki hapı ağzıma attım . O sırada alt sınıflardan olan İrem beni gördü . Anlam veremedi ve yanıma geldi .
"Sen bunları neden içiyorsun? Sana zarar veriyor bunlar . Annene söylemeliyim ." Kızı kolundan tuttuğum gibi duvara yapıştırdım. "Sakın ola kimseye bu gördüğün şeyden bahsedersen ölümün benim elimden olacak. Duydun mu beni ?" Kafasını salladı . Boğazındaki ellerim gevşedi ve yere düştü. Üstünden geçtim ve sınıfa doğru ilerledim. Bu felakette tek başıma olacağım kimseye ihtiyacım yok . Barkın beni görünce hızlıca yanıma geldi." Seni merak ettim neredeydin ? ." " Lavaboya gittim Barkın sakin ol ." Sıkıca sarıldı bana veda edermiş gibi . Sanki yarın ölecekmiş gibi . Usulca sirama oturdum . Bizden başka kimse sınıfta yoktu . Bu bir nevi olsun içimi rahatlatmisti. Tekrar uyumak için sıranın üzerine başımı koydum...
"Sen katilsin ellerindeki kana bak sen katilsin uzak dur benden lütfen ." Kız boğuk bir sesle söylemişti bunları . "Ben katil değilim. Ben katil değilim." Uyanmıştım bu bir kabus olmaliydi . Çünkü ben katil olamam ellerime baktım kan vardı ve ben sınıfta değildim. Ne olmuştu. Üstümde bile kan lekeleri vardı . Hemen çantamda bulunan yedek kıyafetlerimi giydim ve yangın merdivenlerinin oraya yöneldim. Ben katil değilim. Buradan kacmaliyim . Karşımda Barkın'ı görünce neden bana öyle baktığını anlamıyordum. "Barkın senin burada ne işin var?"
"Kafa dağıtmak istedim . Dün sen birşey söylemeden gidince korktum. İyi misin.?"
"İyiyim Barkın bende biraz dinlenmek istedim o yüzden çıktım gittim ." Yalan söylemiştim ben sınıftan çıktığımi bile hatırlamıyorum ki . Ben gerçekten katil miyim ? Barkın 'ın yanına oturdum. Başımı da onun omzuna koydum. Barkın biraz heyecanlanmıştı. Bu yüzündeki ifadeden anlaşılıyordu . "Barkın sence kaç gün daha burada kalacağız ?" Barkın isteksizce bir küfür savurdu ve nefesini verdi ."bilmiyorum saye hiçbir şey bilmiyorum . Nasıl oldu da salgın bu okula geldi onu da anlamış değilim." Başımı omuzundan kaldırdım ve Barkın'ın yemyeşil gözlerine baktım . İçimden bir ses onu öpmemi istiyordu. Ve bu içimdeki sesi dinledim. Usulca dudaklarına uzandım. Gözlerimi kapattım ve dudaklarını dudaklarıma yapıştırdim. Bir elim saçlarında gezinirken diğer elim yanağıni okşuyordu. Barkın hiçbir şey yapmadan öylece duruyordu. Yaptığım yanlış birseydi. Hemen geri çekildim."özür dilerim özür dilerim. Gerçekten istemeyerek ol-" dudaklarımda bir baskı hissettim. Elleri belime doğru ilerledi . Elimi saçına geçirdim. Saçlarıyla oynadım. Dudakları dudaklarıma daha sert baskı uyguluyordu. Bir anda dudaklarını durdurdu. Ve geri çekildi. Nefes nefese kalmıştık. "Bende özür dilerim bunca zaman seni istesem de opemedigim için ." Bunca zaman gerçekten beni mi seviyordu. Ben neden fark edemedim ah salak kafam . Ayağa kalktım ve Barkın 'in elini tutarak onu da peşimden sürükledim. İkinci koridora girdiğimiz de önümüzde birinin yerde yattığını fark ettik." Barkın orada biri yerde yatıyor." Barkın'ın yemyeşil gözlerinde korku vardı yavaşça oraya yöneldik. Kız çoktan ölmüştü. Üstünde de bir not vardı .Bir de katil utanmadan not bırakmış. Barkın elimi daha sıkı tuttu ."Grupta kavga çıktı .Eren ve hayal birlikte Berk ve Uras birlikte takılıyorlar bu gidişte sen de benimlesin. Bu katilden önce bizimkilere haber vereceğiz sonra da müdüre." Bana baktı ve elini tekrardan tutmam için uzattı."Benimle misin ?" Hıc tereddüt etmeden "Seninleyim ne olacaksa olsun ." Katil bulunsa iyi olur yoksa biz de ölüme suruklenecegiz. Barkın telefonunu çıkarti ve uras'i aradı yanında olduğumu ve nottan bahsetti. Artık okulun içinde hastalıktan korunmak için kaçarken bir de katilden kaçacaktık. Bu yola iki kişi başladık. İki kişi olarak bitecekti.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FELAKET
Teen FictionBazen insanlar sizin canınızı sıkar veya size zarar verebilir elbet bir bedeli olacak o da İNTİKAM . Okuldaki salgına mi bulaşmasinlar yoksa katilden mi kaçsınlar . Bu kitap hem gerilim hemde çokça kan barındıran bir kurgu . Ters köşe görmeye hazır...