"Boraa bana bir bardak su versenene." Karşımda öküz gibi yayılan arkadaşıma baktım ve iç çektim.
"Elin ayağın yokmu git kendin al." Bu Efe denen salak arkadaşımla İstanbul'a yeni taşınmıştık.Artık ikimizde Antalya'nın bunaltıcı sıcağına dayanamamış ve böyle bir karar almıştık.
Yani aldığımız karar ne kadar doğru orası biraz mühimdi çünkü yeni taşındığımız bu mahallede çok belalı tipler vardı.
Duyduğuma göre geçen buralarda bir kavga olmuş ve kavgada 2 kişi bıçaklanmıştı.Aslında Antalya güzel bir yerdi.
Kafama gelen yastıkla düşüncelerimden sıyrıldım. " Lan göt ne yastık fırlatıyorsun."
"Kaç saattir sana sesleniyorum." Kesin gene aptal istekleri içindi.
"Ne var amına koyayım bi düşündürmüyorsun insanı." Efe'nin bana fırlattığı yastığı alarak Efe'yi boğmaya başladım.
Zorla nefes alamaya çalışarak "Lan ayı in üstümden." Onu boğmaya devam ederken karnıma yediğim tekme ile kendimi yerde bulmam bir oldu.
Oyunculukla karnımı tutup inlemeye başladığımda, Efe salağı gerçekten canımın yandığını düşünmüş olmalı ki yanıma gelip "Kanka valla o kadar sert vurmayacaktım özür dilerim."diyerek yüzüme bakmaya çalıştı.
Karnımı tutmayı bırakıp ensesine birtane şaplak geçirdim. " Hadi canım öpütüm ben markete gidiyorum."Kocaman gülümseyerek kapıya yürüdüm.
İçerden böğüren Efe'nin sesini duydum " Bora banada bir cips bir çikolata alırsın artık kanka."
Efe'yi takmayarak kapıyı açtım. Acaba ceket alsamıydım. Kendi kendime düşündükten sonra dışarısının sıcak olduğununa karar verip ceketimi almadım. Ayakkabılıktan ayakkabılarımı alıp ayağıma geçirdim. Üstüme değişik bir bakış attım. Eh üstümde ki siyah bir tişört altımda da beyaz bir şortla o kadar da kötü görünmüyordum bence.
Gözlerim mavi saçlarım ise kumraldı gayet yakışıklıydım. Eğer boyumu saymazsak. Allah boyumdan almış yüzüme vermiş ben napabilirdim.
1.74 fena sayılmazdı aslında. Ama ne zaman dışarı çıksam dev gibi adamları görünce moralim bozuluyordu.Ben kısa değilim onlar çok uzundu.
Yavaş adımlarla merdivenlerden indim. Önümdeki demir kapıyı açarak dışarı çıktım.
Sıcak hava anında yüzüme vururken, karşıda ki kahveye baktım. Burada genelde bu mahallenin abileri otururdu. Daha önce onlarla konuşmamıştım.
Ancak duyduğuma göre burada ki herkes bunlardan çok korkarmış. Özellike de Alaz Kandemir diye bir adamdan.
Umarım bir gün bunlarla muhattap olmak zorunda kalmazdım.
Islık çalarak ve sallana sallana yürürken önümü biri kesti.
Kimin olduğuna bakmak için kafamı çevirdiğimde. Hayranlıkla bakmıştım.
Yunan tanrısımıydın be adam.İlk dikkatimi çeken şeyi neredeyse iki metreye yakın olan boyu olmuştu. Kahverengi gözleri çok yoğun bakıyor, hafif çıkmış sakalları ise yüzünü süslüyordu. Üstünde üzerini saran ve bütün kaslarını gözlerimizin önüne seren beyaz tişörtü altında ise siyah dar bir pantolon vardı.
Adam onu biraz fazla incelediğimi anlamış olmalıkı hafifçe öksürüp konuşmaya başladı.
"Sen şu mahalleye taşınan yeni çocukmusun?" Adama mal mal bakarken sorduğu soruya cevap verdim.
"Evet, siz kimsiniz peki?" Böyle birini kaçırmamak lazımdı tabi adam yürüyen karizmaydı resmen.
"Alaz Kandemir ben."
Hassiktir.
...................................................
MERHABAAA😁😁😁😁İLK BÖLÜM BÖYLE OLDU BU BENİM İLK HİKAYEM OLDUĞU İÇİN KÖTÜ OLMUŞ OLABİLİR AMA ZAMANLA ARTIK EĞER BİR YANLIŞIM FALAN VARSA KUSURA BAKMAYIN🥺
ÖPTÜMM😻😸😸👉🏻❤️👈🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Mahalle
RomanceAlaz mahallenin ağır abisiydi Bora ise mahalleye yeni taşınmıştı... *BxB *Yaş farkı