"Dur Ateş nereye gidiyorsun" arkamdan seslenen erdeme takmayarak merdivenlerden hızlı adımlar ile indim. Şuan damarımdan akan sinirle nasıl başa çıkacağımı bilmiyordum. Neden bu kadar sinir olduğumu da bilmiyorum. Ama bunu sonra düşünecektim. Şuan aklımda sadece 'güzelim' kelimesi dönüyordu."Lan oğlum dur. Neye celallendin sen" kolumu hızlı tutan erdeme sinirli bakışlarımı diktim.
"Bırak lan beni. Sikeceğim şu piçi" kolumu hızlı ondan çekip, ilerlemeye başladım. Yine kolumun çekilmesi ile gözlerimi kapattım. Şuan kaç yıllık arkadaşımı dövecektim yoksa.
"Erdem bırak peşimi." dedim adeta tıslayarak. Gözlerinin içine baktım sinirle. Ama oralı olmadı puşt.
"Ne olduğunu anlatacaksın ilk. Sonra ne bok yersen ye lan" dedi hafif alaycı sesiyle. Saçlarımı karıştırıp ofladım. Anlatmazsam siksem bırakmazdı. El mecbur anlatacaktım.
"Levent yine kaşınıyor. Bende güzelce kaşıyacağım" dedim sert sesimle. İlk şaşkınlıkla kalkan kaşlarını şimdi de anlamadığı için çatmıştı.
"İyi de birader, sen onunla defterini dürmemiş miydin?"dedi yeni çıkan sakallarını kaşıyarak.
" Rahat durmuyor işte birader. Yetmedi piçe yediği dayaklar" şuan erdem yüzünden oyalanıyordum. Ama hepsini anlatmazsam bırakmazdı.
" Peki şimdi ki olay ne. Yine pelin olayı mı?" dedi yüzünü buruşturup. Bende aynısını yaparak, tiksinir bir şekilde konuştum.
"Ne pelini erdem. Anma adını" dedim sert bir şekilde. O da başını sallayıp, yine gözlerime baktı. Asıl olayı soruyordu. Ne diyecektim ki. Çınar diye bir oğlan var, onu sarkıntılık ediyor mu diyecektim. Ben bile bilmiyorken neden yaptığımı, kelimelere nasıl dökecektim. Sikerim böyle şeyi..
"Ya mahalleden birini sarkıntılık ediyor işte. Ondan sinirlendim" dedim yarım ağız. Ama tatmin etmedi piçe.
" Esra'nın yanında olan bir oğlan vardı. Çınar hatırladın mı?" dedim gözlerine bakarak.
"Şu minik, güzel olandan bahsediyorsun. Ee ne olmuş ona" dedi meraklı bakışlarla. Kanımın yine kaynadığını hissediyordum.
'Güzel olan'
'Güzelim'
"Beni öldürecekmişsin gibi bakıyorsun lan. Ne oldu çınara da sen böyle sinirlisin" dedi hafif korku kokan sesiyle.
"Piç ona sarkıntılık ediyor. Çınar, bunun farkında değil." dedim yine sinirlenerek.
"İyi de bundan sanane" dedi normal bir şeymiş gibi.
"Sikerim seni erdem. Çınar küçük ve erkek lan" burnumu sıkarak baktım erdeme. Erkek olması pek umurunda değilmiş gibiydi.
"Çocuk reşit Ateş. Ve erkek olması da sorun değil. Hangi devirde yaşıyoruz lan. Aşkın cinsiyeti mi olur."dedikendinden emin duruşuyla. Şaşkınlıkla baktım ilk erdeme. Sonra toparlandım.
" Peki sen. Levent küçük birine sarkıntılık ediyor diye mi sinirlisin? Yoksa Çınara sarkıntılık ediyor diye mi sinirlisin kardeşim "sorduğu soru ile yutkundum. Ne diyeceğimi bilemedim bir an. Aklıma gelen mesajlar ile bana attığı fotoğraflar aklıma gelince gülümsedim. Benim ile tatlı tatlı konuşması, gülüşü, masum bakışları düştü zihnime. Sonra bana attığı fotolar geldi gözlerimin önüne. Benden başkasını atması delirtmişti beni. Şimdi de o piçle yakın olduğunu düşünmek tüm damarlarımın çekilmesine neden oluyordu.
"Offf erdem off." başımı iki elimin arasına aldım.
"Cevap ne ateş. Ne diyor kalbin" dedi omzumu sıkarak. Verecek olduğum cevabı bilir gibiydi ama benden duymak istiyordu.
"Ben hoşlanmaya başladım demi" dedim aksini söylemesini ister gibi.
"Hoşlanmak mı. Sen aşıksın Ateş. En son o kadın için böyle bakıyordu gözlerin. Ve şimdi gördüğüm tek şey, ondan daha fazlası" dedi ayağa kalkmadan önce. Onu kıskandığımı anlamıştım ama yediremiyordum kendime.
"Peki ben ne yapacağım şimdi erdem. Bizden olur mu. " sesim içime kaçar gibi çıkmıştı. İlk defa yenilmişlikle düştü omuzlarım.
Ben 'Ateş Korkmaz' benden 6 yaş küçük oğlana yenilmiştim. Hem de tüm kalbimle..
Erken olduğunu düşünen olacaktır. Ama zaten daha sevgili değiller.. Çınarın onu sevdiğinden haberi yok 🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çınar Ve Ateş'i
Teen FictionTamamlandı!!! Arkadaşının abisine platonik olan Çınar'ın hikayesi.. Texting..