Çakır - GAY

1

Bölüm adı: İlk Gün

İlkbahar havası. Belki de cezaevi dışında aldığım son nefesler. Ellerim kelepçeli gözlerim önümde ki cezaevine baktım.

Hayatım bir gece de kararmıştı. Yaptığıma pişman mıydım? Asla. Koluma giren gardiyanla düşüncelerimden sıyrıldım ve beni yönlendirmesine izin verdim.

İçeri girdiğimizde boğuk ve iç ürperten bir hava karşıladı. Yanımda ki gardiyan değiştiğinde bana farklı bir gardiyan eşlik etti. Yavaşça kulağıma eğilip fısıldadı. "Hoşgeldin oğlancı, kendini siktirip siktirip tecavüz demen çok gülünesi."

Daha ne olduğunu bile anlamadan kolumdan çekiştirip beni aşağı katlara indirmeye başladı. Resmen kanım donmuştu ve ellerim titriyordu. "Ne diyorsun sen?" şokla sorduğumda beni duymadı ve sertçe beni bir odaya fırlattı. Yere düşmeden dengemi son anda topladım ama çeneme attığı yumruk ile yere düştüm.

Kim olduğunu bile bilmediğim, karşımda kırmızı görmüş boğa gibi sinirle soluyan adama baktım. 'Onun adamı mı?'

"Geberin hepiniz!" diye kükredi suratıma. Daha ben içeri girmeden eşcinsel olduğum mu duyunulmuştu? Ağır homofobik bir gardiyan olup ve benim dosyamı okuyup bana bilenmiş de olabilirdi.

Belindeki kemeri hızla çekip çıkardı. Tokası eline gelecek şekilde bir tur eline doladı. Yüzünde mide bulandırıcı bir sırıtış vardı. Üzerime doğru yürümeye başlayınca refleksle ellerimi yüzüme doğru kaldırdım. Ellerimde hissettiğim yanmayla ağzımdan acı dolu bir inleme kaçtı.

Kemerle gelişigüzel tüm vücuduma hırsla vurmaya başladı. Acıdan gözlerimden yaşlar akmaya başladı ama kendimi sıktım, bu piçin karşısında zayıf durmak istemiyordum.

Eşcinsel olabilirdim ama bunu ben seçmemiştim.

"Elinden gelen bu mu? Hadi daha sert vursana orospu çocuğu, yalvarırsam durman için namerdim!" Hırsla bağırmam onu daha çok sinir etmiş olmalı ki artık kemerin tokası ile vurmaya başlamıştı.

Artık acı hissetmemeye başlamıştım bir süre sonra. Ben öylece yatarken durdu.

"Ölüyor musun lan?" Sesinde ki korkuyu hissettiğimde gülmeye çalıştım ama gülemedim.

Beni yerden kaldırdı ve sürükleyerek katları çıkarmaya başladı ardından beni bir koğuşun içine fırlattı. Çokta büyük olmayan vücudum yere savruldu. Ardımdan kapı büyük bir sesle kapandı.

Bir süre kalkacak gücü kendimde bulamadım
Üzerimde ki kandan bana yapışmış tişört çok rahatsız ediciydi. Sırtımı parçalamıştı kemerle piç kurusu. Beni duyduğunu biliyordum. Bu yüzden yüksek bir kahkaha attım. Orospu çocuğu.

Yattığım yerden koğuşu içine baktım. Altlı üstlü şekilde 4 ranza vardı. Bazaların arasında duvarın dibinde küçük dolaplar vardı. Küçük bir mutfağı ve tezgahın hemen karşısında eski kahverengi bir masa vardı.

Yataklarda yatan bedenlere baktığımda herkesin gözü bendeydi, tek bir kişi dışında. Beyaz teni ve siyah saçları ile bana bir bakış atıp tekrar umursamazca okuduğu kitaba geri dönmüştü.

Uyuşmuş vücudumu zorla kaldırıp tuvalet olduğunu düşündüğüm kapıya ayaklarımı sürerek gittim. Tamda düşündüğüm gibi beni 3 kabinli bir tuvalet karşılamıştı. Girdikten sonra kapıyı kapadım. Ortadaki aynalı lavaboya minik adımlarla gittim. Muslığu açıp buz gibi suyun avucuma doluşunu izledim. Buz gibi suyu 2 kere yüzüme çarpıp musluğu kapattım.