14

602 34 25
                                    

Bölüm adı: Sevilmek

Yazar'dan;

Çakır yaşadığı şu 25 yıl içinde hayatının en güzel günlerini yaşıyordu. Hapishanede gerçekten bir ailesi olmuştu. İçeriye girerken zaten bataklıkta olan hayatının daha da batacığını düşünüyordu. Yanılmıştı. Başta Kaya olmak üzere koğuşundaki herkesin yeri ayrı olmuştu kalbinde.

Kaya'nın ise Elif'inden sonra hayata karşı neşesi tükenmişti. İntihar etmeyi düşünmüş ama denediğinde hep başarısız olmuştu. Son dakika Mustafa ve Arslan yetişmeseydi evde asacaktı kendini. O günden sonra bu ikiliyle iyice kardeş olmuşlardı ve bir daha ayrılmamışlardı. Bu yüzden Mustafa'nın kendisine böyle bir ihanet etmesini beklemezdi zaten.

Çakır.. Kaya için Çakır çok ayrıydı. İlk defa böyle bir çekim hissediyordu birine karşı. Sevgisini içine sığdıramayordu.

Nasıl Kaya için Çakır çok ayrıysa Arslan içinde Kerem çok ayrıydı. Arslan bu hissettiklerini ilk başta abilik içgüdüsü sanmıştı. Kerem'i ayağı taşa çarpsa kendi canı iki katı yanardı, her şeyden korumak isterdi. Ama zamanla kendisi de anlamıştı ki bu sadece bir abilik içgüdüsü değildi, bu aşktı.

Kerem Arslan'ın kendisini bu kadar çok düşünmesi ve korumasından birkaç şey anlamıştı lakin bir şey demeye korkuyordu. Hiçbir zaman Arslan'a abi gözüyle bakmamıştı. Yanında eli ayağı birbirine girecek derecede heyecanlanırdı. Arslan'ı deliler gibi seviyordu.

Her şey bir yana Mahmut hala haince planlar düşünüyor ve Çakır'ın tadına bakmak istiyordu. Ne zamanda bir planını uygulamaya başlasa Süleyman önüne çıkıyordu. Süleyman Çakır ve koğuşundaki herkesi fazla koruması çok sinirini bozuyordu. Bir hatası olsunda müdüre söyleyeyim diye fırsat kolluyordu resmen.

                                𓋼𓍊

Arslan'dan;

Kafama koymuştum. Kerem'e bu gece söyleyecektim. Her zaman en sona kalan Çakır ve Kaya oldukları için Çakır'ı uyumaları için uyarmıştım bile. Söyleyeceğimi öğrendiğinde Çakır çok mutlu olmuş sıkı sıkı sarılmıştı bana. E bende ona tabii ki.

Çakırla bir olup Kaya'ya anlattığımızda Kaya kardeşi adına çok mutlu olduğunu söylemiş ve o da sıkı sıkıya sarılmıştı kendisine. Destek almak iyi hissettirmişti. Herkes uyuduğunda Kerem'le tek kalmıştık artık.

Heyecan ve stresten titreyen ellerimle dizlerimi sıvazladım. Kerem gözlerini kısmış bana bakıyordu.

"Niye titriyorsun?" Dilim tutulmuş gibi konuşamayınca sandalyemden kalkıp Kerem'in yanında ki sandalyeye oturdum. Kerem şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.

"İyi misin?" diye tekrar sorduğumda kafamı salladım. Titrettiğim dizime elini koyup durdurdu. Gülümseyerek bana bakıyordu. "Sen sadece çok stres yaptığında dizini titretirsin ne oldu söylesene."

Beni bu kadar iyi tanımasına hem küfürler edip hem de gülümsemeden edemedim ve konuşmaya başladım. "Kerem..." Kafasını salladı. "Evet?"

Dudaklarımı yalayıp, içimden bildiğim tüm duaları da okuyup konuşmaya başladım tekrar. "Kerem bu söyleyeceğime olur da hayır dersen aramıza soğukluk girmesini ve ya senden uzaklaşmak istemiyorum."

Kerem güven verici gülümsemesini bana sunup "Söz veriyorum öyle bir şey olmayacak." dedi eliyle elimi tutup. Ellerimize bakıp yutkundum. Daha bir zorlaştırıyordu.

Çakır - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin