4. Bölüm " Yatalak Abim "

7.2K 169 29
                                    

Medya; DORUK

Rojinden

Hani yer gök inledi derler ya öyle bi kavram var, ben onun canlı kanıdını demin gerçek anlamda yaşadım,
Savaş öyle bi kükremiştiki doktorun üstüne camlar titremişti.
Korkudan ve şaşkınlıktan ne yapıcağını bilemez bi doktorla Sinirden alev topuna dönmüş bi Savaş duruyodu

Savaş öylesine ölümcül bakışlar atıyoduki Doktor beye resmen icraata geçmeden gözleriyle öldürüyodu onu,
Ama bunun eyleme dönüşmesi çok zor olmayacak gibiydi
Savaşın boynundaki damar sanki kalınlığını iki katına arttırmış dahada şişmişti sinirden gözü seyirirken, yumruk yaptığı parmak boğumları sıkmaktan kireç gibi bembeyaz olmuştu

Endişeli gözlerimi kimde gezdirsem bilemedim ama yapmam gereken bişey varsa oda bu manyağa Engel olmaktı yoksa masum bi canı daha yok yere yok edicekti

Doktor " B-ben bilmiyodum Savaş b-bey karde-"

Savaş " LAN BAŞLATMA KARDEŞİNDEN PUŞT"

Bidaha heryeri inletip kükrediğinde üstüne gidiyoduki önüne geçtim yapabildiğimin en inandırıcısını yapmaya çalışarak gözlerimi gözlerine diktim Alev topuna dönüşen bir çift siyah zifir her ne kadar beni korkutsada vazgeçmicektim

" Savaş gel gidelim lütfen, bak lütfen diyorum ne dediyse dedi lütfen gidelim, beni dinle bi seferlik olmazmı? Bak rica ediyorum senden gidelim bu seferlik benim hatrım için görmezden gel lütfen, hem o-oğlumuzu özlemedinmi ben çok özledim"

O kelime ah o 'oğlumuz' kelimesi ne zor çıkmıştı ağzımdan kekeleyerek çıkmıştı. Ne kadar istemiyodum oğlumun babasının o olmasını. Zaten oğlumuz dediğim an gözleri parlamaya başladı, her ne kadar bunun sahte olduğunu bildiği halde bu kelimeyi duymak onu çok sevindirmişe benziyodu
Bir süre daha tereddütle çekmedim gözlerimi gözlerinden. Bi bana bi arkamdaki Doktora baktı

Elimi tuttuğu gibi beni yanına çekti. Şimdiyse bian bile gözlerini Doktordan çekmeden ona hitaben konuştu

Savaş " Eğer birdaha karşıma çıkmaya kalkarsan Doktor efendi..seni delik deşik etmezem Bende Savaş Zaimoğlu değilim. Belanı siker seni bin parçaya böler her bir parçanı ülkenin dört bi yanına hayvanlara yemek olarak veririm"

Deminki sertliğine ters sakin sessiz ama karanlık bi tınısı olan sesiyle insanın içini ürpertiyodu ki bu zaten yüzü bembeyaz olan doktordanda net bi şekilde anlaşılıyodu
Sertçe yutkunan doktor hızlıca başını aşağa yukarı 'tamam' anlamında salladı, bense başımı eğmiş biran önce gitmek istiyodum, dedikleri o kadar ürperticiydiki içimden gelen ağlama hissine engel olamıyodum, korkuyodum korkutuyodu bu hayatta bu adamda

Sıkı sıkıya tuttuğu elimle birlikte dışarıya yürümeye başladı,
Odadan dışarı çıktığımızda gözlerimden dışarıya hucum eden yaşlara daha fazla mani olamadım Savaş onları görmesede birer birer akmaya başladılar, sıkı sıkıya tuttuğu elimle birlikte arkamızdan gelen iki adamıyla hastanenin çıkışına ilerletti bizi

Sonunda dışarı çıktığımızda yüzüme vuran havayla derin nefesler almak istiyodum ama olmuyodu sanki boğazıma bi yumru oturmuş yutkunmama nefes almama bile izin vermiyo beni boğuyodu, evet boğuluyodum artık boğuluyorum Savaş beni çok sıkıyo kısıtlıyo herşeye herkeze kapatıyodu

Lanet arabasına bindirdi beni arkamdanda kendisi bindi, açıkçası şuan beni çok korkutuyodu, çok sinirliydi fazla sinirliydi hatta aşırı sinirliydi
Araba hareket edip gitmeye başladı
Sadece o ve ben vardım arabanın arka kısmı kapalıydı çünkü onunla başbaşa olmaksa fazlaca korkutuyodu beni ağlicaktım artık

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin