•Nasıl tanıştınız?•

408 24 12
                                    

Baji Keisuke

"GETİR LAN ONU GERİ!"

"HAYIR BU BENİM GİT KENDİNE BAŞKASINI BUL-"

Hızla ondan kaçmaya çalışırken kucağındaki kediyi de düşürmemeye çalışıyordun.

Aslında amacın bu duruma gelmek değildi, ayağa kalkıp sahiplenmek istediğin kediyi götürürken onun da ayaklandığını görünce kaçmaya başlamıştın ve o da seni kovalamaya...

"YA GİT BAŞIMDAN DELİ!"

Yorulmaya başlamıştın ve hızın azalıyordu, peşindeki keskin dişli manyak ise yorulmak ne kelime, sanki gittikçe daha da hızlanıyordu. Kediyi tutmaksa ayrı bir zorluktu, sürekli çırpınıp duruyordu.

En son iki güçlü kolun seni sertçe yakalamasıyla çığlığı bastın. Sessiz olman için eliyle ağzını kapattığında ise onun elini ıssırdın,

"Agh- Seni lanet olası!"

O sırada da kedi elinden kurtulup tüm hızıyla uzaklarda kaçtı.

"BEĞENDİN Mİ YAPTIĞINI?!" (Aynı anda)

Ve işte Keisuke hayatına böyle girdi... Uzun zaman boyunca sürekli birbirinizle uğraşıp durdunuz, bir türlü anlaşamadınız.

Kime sorsan sizin birbirinden kurtulmak için elinden geleni yapacak iki insan olduğunuzu söylerdi.
Ama aslında aranızdaki bu büyük nefret derinlerde kimsenin, hatta sizin dahi fark etmediğiniz ve günün birinde fark edilmeyi bekleyen gizli bir sevgiyi saklıyordu. Fakat ikinizde de olan bu büyük inatçılığı düşünecek olursak sanırım çiçek açmayı bekleyen sevgi tomurcuklarınız biraz daha bekleyecekti...

Rindou Haitani

"Ne istiyorsun para mı?..."

Alaylı bir ses tonuyla konuşarak sana üstten baktı.

"Siktir git. Senin parana ihtiyacım yok. Kardeşim nerede?"

Tenjiku'yla senin olduğun çete arasındaki problem, gün geçtikçe Rindou ve senin aranda olan kişisel bir probleme dönüşmeye başlamıştı.

İki çete arasında ateşkes ilan edilmiş olmasına rağmen bu adam seni bir türlü rahat bırakmıyordu. Şimdi ise küçük kardeşin ortalarda yoktu ve sen sorumlusunun karşındaki bu adam olduğunu düşünüyordun.

"Kardeşin mi? Ha ha... Ne yapayım ben senin kardeşini? Düzgün bakıcılık yapamıyorsan bu benim problemim değil."

Rindou içinde sana karşı gizli bir aşk besliyordu. Ama sizden olmazdı, olamazdı. Doğru kişiydin ama yanlış yerdeydin.
O çetedeydin, neden oradaydın ki? Üstelik sana Tenjiku'da görev alma teklifini bile sunmuştu, ama sen oralı bile olmamıştın.

İşte durumlar böyleyken, yani istese de sana kavuşamıyorken yapabileceği tek şey seni böyle saçmalıklarla yanında tutuyor olmak ve seninle uğraşmaktı.
Ondan nefret ediyor olduğunu bilmek belli etmese de onu üzüyordu.
Sen ona öfke ve nefretle bağırırken ya da küfür ederken sana attığı o alaylı bakışların altında zaman zaman kırık bir kalp oluyordu...
'Gerçekten bunları düşünen biri beni nasıl sevebilir ki?' diye düşünüyordu.

Üyesi olduğun çeteyi sana kavuşamıyor olmasının suçlusu olarak görüyor.
Zamanı geldiğinde bunun için gerekeni yapacak.
Senden ayrı kaldığı ve sana sahip olamadığı bunca zaman onun senden soğumasına neden olmadı.
Tam tersine içindeki aşkın çıldırasıya büyümesine neden oldu...



p.2??

Tokyo revengers x reader Headcanons / Oneshot Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin