Siz: KANKA BİZİM ORADAKİ BASKET SAHASINA GELDİLER
Siz: ben gidiyorum sen de gel (17.45)
Siz: melisa nerdesin, seninki de burada(18.16)
Melisssa: pardon ama ben melisa değilim(18.19)
Siz: of melisa ne saçmalıyon
Siz: hadi gel artık
Melisssa: allah al...
Kimsin: para kutusu Barışın en uzağındaydı nasıl çalsın
Kimsin: iftira atıyorsun resmen
Kimsin: hem asıl ben gördüm sen çaldın
Kimsin: kutu senin yanındaydı
Siz: çaldım da noldu iflas ettim
Kimsin: haram para işte jjasjsjajja
Siz: üstümü değişeceğim oyalama beni defol
Kimse: kaç bakalım nereye kadar
Siz: kaçmıyorum!!
Kimsin:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Siz:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kimsin: HAHAHAHAHHAHA
•••
"Ülkü nasıl olmuşum." Ülkü ilgisizce Melisayı baştan aşağı süzdü. "Okul kıyafetin ile diğer günlerden çok farklısın arkadaşım."
"Öyle deme. Güzel olmak istiyorum bugün. Güzel miyim?"
"Melisa sen zaten güzelsin." Söylediğim yalan değildi. Melisa gerçekten güzel bir kızdı. Açık kumral, uzun saçları güzel bir yüzü vardı. Yanağında ki gamzeler onu çok sevimli yapıyordu. Zaten çoğunlukla ona hayır diyemememizin sebebi o gamzelerini çıkararak tatlı tatlı gülmesiydi. "Derdin ne özel bir gün mü bugün."
"Sayılır." Yanakları kızarmış yine gamzelerini çıkararak gülmeye başlamıştı. "Kerem kahve içmeye davet etti."
"Ne zaman!?" Heyecanla Ülkü ile aynı anda sorduğumuz soruya gözleri parlayarak cevap verdi. Dediğine göre dün oyun oynarken Kerem kurabiyelerin çok güzel olduğunu söylemiş. Sonrada sohbet ilerlemiş. En sonunda Kerem'in 'Bildiğim çok iyi bir cafe var. Kurabiyeleri çok güzeldir. Yarın gidelim mi? Bence sende çok beğenirsin' demesi ile bugün okul çıkışına sözleşmişler.
