Hello
"Engelledim işte sonra sinirlenip."
Okuldan sonra Ülkü ile eve geldik. Melisa da Kerem ile buluşmasından sonra gelecekti. Ülkü'ye olanları anlatıp bir yandan da kahve yapıyordum.
"Çınar'a bak sen ya. Kardeş değil kalleş resmen. Nerede o niye gelmedi hala."
Yaptığım kahveyi Ülkü'ye uzatıp karşısına oturdum. "Akşam geç gelirmiş yemeğe beklemeyecekmişim temalı bir mesaj attı. Söylemiş belli ki kaçıyor o da."
"Kaçsın bakalım nereye kadar. Gelsin de çapraz sorguya çekelim. Kim olduğunu da öğreniriz." Kapının çalması ile kapıya doğru ilerledim. Melisa gelmişti. Yüzünde kocaman bir gülümseme ile içeri girdi kendini koltuğa attı.
"Kerem de benden hoşlanıyormuş kızlar biliyor musunuz." Ülkü ile ben aynı anda "hadi canım sende." Diyince bize kötü kötü baktı. Ama bu gülümsemesini bozmamıştı. "Beni buraya kadar bıraktı. El ele yürüdük. Ama sevgili miyiz emin değilim."
"Şu an aptal bir ördek gibi bakıyorsun." Ülküye hak verdim. "El ele yürüdüyseniz kesin bacanak oldunuz aşkım." Melisa bana dil çıkartıp gülümsemeye devam etti.
Melisa "İyi en azından birimiz mutlu." diyen Ülkü' ye dönerek "Size noldu" diye sordu.
Ülkü sanki yaşayan kendi gibi herşeyi bütün ayrıntılarıyla -biraz abartarak- anlattı. Bende yeni bir şey dinliyormuş gibi dinledim.
"Çınar nerede şimdi. Konuştunuz mu?" Aklına birşey gelmiş olacak ki konuşmaya devam etti. "Gerçi Kerem Semih'gile gitti. Kesin o da ordadır."
"Yüksek ihtimalle."
"Onu bir şekilde eve getirmemiz lazım Ardıç. Konuşun."
"Gelmez ki. Oda arkadaşı gibi korkak işte." Ülkü nün dediği şeye onay verdim. Hani biz bunlara çöpçatanlık yapıyorduk. Artık yapmıyoruz. Benim salak kardeşim haketmiyor Ülkü'yü.
"Ya ama aslında... Neyse yok birşey."
"Söylesene Melisa."
"Ya kızmayın ama." İkimizden de onay alınca devam etti. "Yani arkadaşının seni sevdiğini söylememesi biraz normal değil mi? Sen söylermiydin mesela?"
"Eskiden olsa söylerdim. Şuan emin değilim." İkisi de anlamaz bir şekilde bakınca devam ettim. "Orta okulda ve lisenin ilk zamanlarında bizim aramız çok iyiydi. Sonradan farklı zevkler falan diyerek uzaklaştık. Çınar'ın şimdi söylememesini anlarım. Ama bu çocuk beni ortaokuldan beri seviyormuş. Çınar benim en yakın arkadaşımdı ortaokulda. Eğer Çınar o zaman da bilip söylemediyse o zaman kırılırım işte. Ben o zaman olsa söylerdim."
"Belki de bilmiyordu. Yeni öğrendi."
"Olabilir" dedim Melisa'ya. "Hadi ya konuyu kapatılım. Çınar gelince konuşurum ben. Sen anlat Melisa ne yaptınız Keremle."
Melisa Keremden aldığı iltifatları, sohbetlerini tek tek anlattı. Melisa'nın mutlu olması bizi de mutlu etmişti.
Hava kararmaya başlayınca kızlar da gitmek için hazırlandılar. Kalmaları için ikna etmeye çalışmıştım ama yapacak ödevleri olduğu için kalmadılar. Bende odama gidip ödevlerimi yapmaya başladım. 11.sınıf eşit ağırlık öğrencisiydim. Matematikten 50 soruluk bir ödev vardı. Ne kadar erken başlarsam o kadar iyi.
Ne kadar zaman geçmişti emin değilim ama ödevi bitirmeme yakın odamın kapısı yavaşça açıldı. Ne gerilim yaratıyorsunun Çınar geldi işte. Yüzünde tatlı bir sırıtmayla odanın kapısında bekleyen kardeşime döndüm. Ruhsuz ve sert bir şekilde davranmam lazımdı. Yoksa şımarır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ mı? -texting-
HumorSiz: KANKA BİZİM ORADAKİ BASKET SAHASINA GELDİLER Siz: ben gidiyorum sen de gel (17.45) Siz: melisa nerdesin, seninki de burada(18.16) Melisssa: pardon ama ben melisa değilim(18.19) Siz: of melisa ne saçmalıyon Siz: hadi gel artık Melisssa: allah al...