Your Voice~taekook

Dönüm Noktası

Selaaaammmm

Stay Alive dinleyerek okuyun tavsiyem:)))

İyi okumalarrrrr
...

Zaman geçiyor ve her saniye sıra kendilerine yaklaşıyordu anons edilen her gruptan sonra Jungkook'un ayakları titriyor midesine kramplar giriyordu. Yapamayacağı hissi beynini ele geçirmişken vücut diline bunları çok güzel yansıtıyordu. Taehyung ise bedenini yan çevirmiş omzunu duvara yaslamış bir biçimde tırnaklarını yiyen Jungkook'u izliyordu o gerçekten tatlıydı.

"Hyung." Diye yanındaki Jin hyungu'nun kolunu dürttü "Efendim Jungkook." diye cevapladı Jin onu "Orada çok kişi var mıdır? Varsa en fazla kaç kişidir?" Diye sızlanırcasına bir ses ile sorduğunda Taehyung'un hafifçe üst dudağı kıvrılmıştı o gerçekten tatlıydı. "Valla en düşük iki,üç bin kişi vardır Jungkook n'oldu ki niye soruyorsun sen şimdi bunu?" Jungkook duyduğu rakamlar karşısında gözlerini irice açtı

"Neeeh! " Diye soludu çok sessiz bir biçimde.Şu an daha da stres olmuş ve kendini daha da baskı altında hissetmişti. O hayatında toplasan iki bin insan görmemişti ki. Stres ile sabahtan bu tarafa kemirdiği tırnaklarını elinin etine geçirmiş ve gözlerini etrafta gezdirirken yan duvar da kendini yan bir gülüşle izleyen taehyung gözüne çarptı.

Minik minik adımlarla Taehyung'un olduğu yere ilerlemiş ve yanına gittiğinde elleri ceplerinde olan Taehyung'un ellerinden birine uzanmış ve "Hyungg" diye sızlanmıştı şimdi ise tırnaklarını Taehyung'un parmak boğumlarına bastırıyordu ama Taehyung bundan hiç de şikayetçi değildi hatta Jungkook elini tutuğundan bu tarafa gözlerini ellerinden ayırmıyordu. Ellerinin uyumu çok güzeldi.

"Yaahh hyungg niye cevap vermiyosun ya! " diye Jungkook'un tekrar yakınmasıyla gözlerini ellerinden çekti "Efendim Jungkook? " dedi boğuk sesiyle sonradan sesinin o da farkına vardığı için boğazını temizlemiş ve kafasını bir cevap bekler nitelikte tekrar sallamıştı.
"Jin hyung bana dedi ki orda en az iki bin tane insan varmış.Ya kötü bir şey yaparsam ya ters giderse AMAN ALLAH'IM" onu pür dikkat dinleyen Taehyung sonlara doğru yükselen sesi ile ürkmüştü.

"N'oldu jungkook niye bağırıyosun? "diye telaşlı bir biçimde sormuştu Jungkook ise "Hyung yaa bayılırsam ne olacak o zaman yok ben yapamayacağım ben ı-ı ben yapamam. " diye nesef alamadan konuştuğu için.
Taehyung Jungkook'un sızlanmasına iç çekmiş ve elleriyle Jungkook'un yüzünü tutmuştu.Jungkook bu ani hareket ile donup hyungunun yüzüne bakıyordu sadece.Taehyung konuşmaya başladı;

"Sakin ol Jungkook,hep beraber sahneye çıkıp şarkımızı söyleyeceğiz ve ardından kupa ile otelimize döneceğiz.Biliyorsun bir kaç gün istirahat amaçlı burada kalacağız o yüzden sakin olmanı istiyorum." Diyip karşısındaki küçüğün saçlarını karıştırdı.

Jungkook hyungunun saçlarını karıştırmasından kaçmaya çalıştı. Birazdan sahneye çıkacaktı ve hyungu saçlarını bozuyordu.Çirkin olacaktı.Onun yüzden elleri altından kurtulma çabası başarı ile sonuç vermiş ve bir kaç adım geriye atıp ellerini saçlarına çıkardı. "Yaaa off hyung yaa naptın" dedi sinirli bir ses tonuyla.

Taehyung tam cevap vermek için ağzını aralamıştı ki gelen ses ile susmak zorunda kaldı "Şimdi sırada Seul üniversitesinden bangtan grubu var alkışlarla sahneye davet ediyoruz." Jungkook'un gözleri kocaman açılmıştı hayır hazır değildi şimdi olmazdı ki...

Taehyung sanki onun bu gerginliğini anlamış gibi bir kaç adım atıp tam önünde durmuş ve onun kendi elleri ile yapamadığı saçını düzeltme işine koyulmuştu. Ve bu işi yaparken bir saniye olsun gözlerinden gözlerini çekmemişti "orda bana bak tamammı sadece bana bak çünkü ben sana bakıyor olacağım gözlerim üzerinde Jeon"