Ölü olmanın en kötü yanı, Hoseok'un yiyip içmeye ve eğlenceye katılamamasıydı.
Aslında en kötü ikinci şey diyebilirdi. En kötüsü hala duvarların içinden geçme olayıydı. Hoseok o travmadan asla kurtulamıyordu.
Hoseok yiyip içemediği için zamanını en iyi şekilde kullanmanın, Seokjin'e komik suratlar yapmak ve en uygunsuz anlarda onu güldürmeye çalışmak olduğuna karar verdi.
Özellikle Seokjin birkaç bardak soju içtikten sonra bunu yapması daha kolaydı.
Sandeul ve Jaehwan, Seokjin'e giderek daha şaşkın ifadelerle bakarken, Seokjin bir eliyle ağzını kapatarak kıkırdamasını engellemeye çalışıyordu.
"Ben iyiyim, gerçekten," dedi elinin arkasından.Jaehwan tek kaşını kaldırdı.
"Sen sarhoşsun. Ne zamandan beri böyle hafif siklet oldun?"
Seokjin dudaklarını büzerek masaya sahte bir bakış attı.
"Sarhoş değilim."
"Sarhoş görünüyorsun," diye alay etti Hoseok, dudaklarıyla ördek yaparak.Seokjin, bakışlarını Hoseok'a çevirdi.
"Neden kapıya bakıp duruyorsun? Birini mi bekliyorsun?"
Jaehwan yemek çubuklarını birbirine vurarak Hoseok'un oturduğu yeri işaret etti. Sandeul uzanıp Seokjin'in bardağını aldı ve içindekileri kokladı.
"Buraya gizlice uyuşturucu falan mı soktun?" Hoseok sırıtıp dirseğini masaya yaslayarak kıkırdadığında Seokjin gözlerini devirdi.
"Tamam, bu gerçekten eğlenceliydi. Şimdi gideceğim." Hoseok'a ayağa kalkmasını işaret etti.
"Ah, daha bitirmemiştim." dedi Hoseok, hala sırıtarak.
"Güle güle," dedi Seokjin, sıktığı dişlerinin arasından, yine Hoseok'a ayağa kalkmasını işaret ediyordu.Hoseok yalpalayarak gerindi.
"Tamam tamam."
Sandeul bardağı koklamaya devam ederek Seokjin'e baktı.
"Git biraz uyu."
"Ve uyuşturucudan uzak dur!" diye seslendi Jaehwan,
Seokjin ve Hoseok restorandan çıkarken. Seokjin tökezleyerek sokağa çıktı ve sonunda kıkırdamalarının ağzından kaçmasına izin verdi.
"İnanamıyorum," diye kekeledi kesik kesik nefesler arasında.Hoseok gülerken Seokjin'in yanından atlayarak caddede onu takip etti.
"Kızgınken çok tatlı oluyorsun."
"Yah!"
Seokjin, Hoseok'a vurmak için uzanmıştı ama Hoseok, Seokjin'in birkaç adım önünde koşarak yoldan çekildi, arkasını döndü ve Seokjin'le yüzleşmek için geri geri yürüyüp dilini çıkardı.
"İyi deneme hyung."
"Şşş,"
Seokjin gülümseyerek iç çekti, yavaşlayarak ellerini ceketinin cebine soktu ve omuzlarını yukarı kaldırdı. Nefesi soğuk havada buğulanınca Hoseok havanın soğuk olduğunu anlamıştı.
"Soğuk mu ?" diye sordu Hoseok, Seokjin ile arasındaki mesafeyi kapatmak için adımlarını yavaşlatarak.Seokjin omuz silkti.
"Biraz üşüyorum ama yine de iyiyim."
Gülümsemesi yumuşadı, gözleri kısıldı. Sokak lambalarının donuk parıltısı, elmacık kemiklerinin üzerinde pembe bir kızarıklık oluşturuyordu.
YOU ARE READING
TANIDIK HAYALET ⟬ 2SEOK ⟭
Fanfiction"Sadece küçük bir yudum? En kötü ne olabilir ki ?" "Uh, gıda zehirlenmesi, alerjik reaksiyon, boğulma. Ölüm, Ölüm,Ölüm,Ölüm," diye yanıtladı Hoseok,üstüne üstüne gelen Taehyung'dan uzaklaşmaya çalışarak. Taehyung gülümserken şişeyi Hoseok'un yüzüne...