43.Bölüm "Olamaz!"

3.5K 146 1
                                    

Annem telefon da konuşurken ben ise yere oturup,dizlerimi kendime çekmiş ağlıyordum.Sonunda telefonu elime aldım.

"Ada çabuk hastaneye gel." Annemin ağladığını duyunca benim de gözyaşlarım artıyordu.

Babam trafik kazası geçirmişti.Olamaz!Onu kaybetmeyi aklımdan bile geçiremiyorum.Babamın yanında olmam lazım.Ayağa güçlükle kalkıp,konuşmaya çalıştım.

"H-hangi h-hastane?" dedim sesim titreyerek.

"Meydandaki hastanedeyiz." Hıçkırıklardan zar zor duyabilmiştim.

"Çabuk ol Ada." dedi ağlamasını arttırarak.

Telefonu kapattım. Poyraz'a haber vermem lazım.Hemen yukarı çıktım.Kapıyı çaldım.Açtığı an kendimi kollarına bıraktım.

"Ne oldu Ada?" dedi her şeyden habersiz.

"Babam." diyebildim sadece.

Poyraz'dan,

Oda da yatağımda yatarken kapı çaldı.Gidip açtığımda Ada kendini kollarıma bıraktı.

"Ne oldu Ada?"

"Babam." diyebildi sadece.

"Ne oldu babana?"

"Kaza yapmış."

Ne Aykut amca kaza mı yaptı?

"Gidelim.Neredeler?"

"Meydandaki hastane de."

İçeriden anahtar ve telefonu alıp çıktık.Arabaya bindik.Aklımda bir sürü soru vardı.Nerede?Nasıl yapmıştı?

Yol boyunca hiç konuşmadık.Hastaneye vardığımızda koşarak acile girdik.Annemler de buradaydı.Sanem teyze ve Arya abla sandalyeye oturmuş annem de onları teselli ediyordu.Bizi görünce Ada ve Sanem teyze sıkıca sarıldılar.Kazanında nasıl olduğunu öğrendik.Aykut amca karşıdan karşıya geçerken arabayı kullanan alkol almış ve Aykut amcaya çarpmış.Zaten şimdi de karakoldaymış.

Biz oturuken hemşire çıktı.

"Ameliyat çok iyi geçti.Aykut Bey'i 54 numaralı odaya alacağız."

Herkes kafasını salladı.Geçmiş olsun deyip,hemşire gitti.5 dakika sonra 3.kata çıktık.İlk önce Sanem teyze ve Arya abla içeri girdi.

*******

Çıktıklarında Ada ve ben içeri girdim.Nedense Ada'da benim gelmem için ısrar etmişti.Kapıyı aralayıp,içeri girdik.Aykut amcanın gözleri açıktı.Ada gidip yanına oturdu ve elini tuttu.Ben de biraz geri de durdum.

"Baba iyi misin?" dedi ağlamaya başlayarak.

"İyiyim meleğim.Bak bir şeyim yok.Ağlama.Ben seni böyle görmeye dayanamam." dedi gözyaşlarını silerek.

Gözümden bir,iki yaş damla süzüldüğünü hissedebiliyorum.Elimin tersiyle sildim.Birden anılar gözümün önünden geçti.Babamın yüzü,top oynadığımız günler,okulda birisini dövdüğüm de kulağımı çekmesi...Aykut amcanın sözüyle kendime geldim.

"Poyraz."

"Efendim."

"Gel bakalım."

Diğer yanına da ben oturdum.Ve söze başladı.

"Eğer.Bana bir şey olursa.Meleğim sana emanet."

Ada'ya baktığımda kendini zor tutuyordu ağlamamak için.

"Meleğiniz bana emanet." diyebildim sadece.

Odadan çıktığımızda biraz da olsun Ada ağlamayı kesmişti.Aşağı indiğimizde sarıldım.

"Seni böyle görmeye dayanamıyorum." dedim ve öptüm.

Kendini içime soktu.Ben de sıkıca sarıldım.

"Babam bir şey olmayacak değil mi?"

"Tabii ki de." dedim saçını öperek.Kokusunu içime çektim.

"Meleğim." dedim kulağına fısıldayarak.

Dışarı da bankta oturduğumuzda,

"Su ister misin?"

"Olur." dedi.

Kalkıp,kantine gittim.Bir tane su alıp,dışarı çıktığımda Can Ada' nın yanındaydı.

Ada'dan,

Poyraz su almaya gittikten hemen sonra gözlerimi kapattım ve kafamı eğdim.Omzuma bir elin dokunmasıyla kafamı kaldırdım.Can'dı bu.

"Ada duyduklarım doğru mu?Baban?"

"Evet." dedim sesim kısılmıştı.

"Üzüldüm ama Aykut amca güçlüdür iyileşir.Merak etme." dedi sarılarak.

"Sağol."

Sonra aklıma konser gecesi geldi.

"Sen bana konser akşamı bir şey diyecektin ama ortalıktan kayboldu.Sahi ne diyecektin?"

"Ada?" dedi ve bana dönüp ellerimi tuttu.

Ne oluyor ya?Anlamadım.

"E-efendim." dedim afallayarak.

"Ben.Ben seni seviyorum."

Ne!?

ODUN ve ÇİRKİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin