ODUN ve ÇİRKİN

62.Bölüm "Hastane."

Multimedia *Ada*

"İnsan ulaşamadıklarını ister.."

♤♤♤♤

Sabah uyandığımda Poyraz'la göz göze,dudak dudağa uyandık.Hala Yakup Amca'nın evindeydik.Biz yatakta yatarken,Yakup Amca koltukta uyumuştu.Cidden dün akşam ki Yakup Amca'nın hikayesi beni derinden etkiledi.Gerçekten de karısını çok seviyor olmalıydı.Karısı ölmüş olmasına rağmen hala onu seviyordu bence.Ne kadar da güzel..

♤♤♤♤

Kahvaltımızı etmiştik ve şuan Yakup Amca ile kamp alanına doğru gidiyoruz.O buraları iyi bildiği için bizi kamp yerine en güvenli şekilde o götürebilir.Bizim çadıra yaklaştığımızda Yakup Amca ile vedalaştık.Çadıra geldiğimizde,bütün herkes bizim çadırın başındaydı.Nurgül Hoca,diğer kamptakiler ve Simge.

Ha?

Bir saniye!

Simge kampa gelmemişti hani 'Playboy arkadaşı Kerim'in partisi vardı'.

Of bu kızdan kurtuluş yok!

Bizi sezmiş olacak ki arkasını döndü direk.Biz ne olduğunu anlayamadan koşarak Poyraz'ın boynuna atladı.

"Poyraz kaybolduğunu duyar duymaz direk buraya geldim sana birşey olacak diye çok korktum," dedi yapmacık bir üzüntüyle.

Sen Poyraz'ın boynuna atlarsın ha?

Direk saçlarını aldığım gibi elime doladım.Yere yatırdım.Yüzüne o kadar sert vuruyordum ki arada da,

"Sen sürtüksün!" demeyi ihmal etmiyordum.

O kadar çok dövmüştüm ki yüzü kandan gözükmüyordu resmen.Herkes bizi ayırmaya çalışıyordu.

"Poyraz'a nasıl dokunursun ha?Nasıl sarılırsın sen ona?Sürtük!"

Bir yumruk daha geçirdikten sonra Poyraz,

"Ada yeter!" deyip beni çekmişti geriye.

Herkes Simge ile ilgilenirken Poyraz beni kenara çekmiş,

"Sen ne yapıyorsun Ada?Simge ne yaptı? Sana ne oldu böyle Ada?Kızı ne hale getirdin?Ne yapmaya çalışıyorsun sen ?Simge'nin suçu ne?"

Sadece başımdan aşağı kaynar sular dökülüyordu.Dedikleri kafamda yankılanıyordu.

'Sana ne oldu böyle Ada?

Ne yapmaya çalışıyorsun sen?

Simge'nin suçu ne?'

Hiçbirşey diyemedim,demeye dilim varmadı.

"O kız boynuna atlayıp sarıldı Poyraz.Sevgilin olduğunu bile bile.Sana birşey olacak diye korkmuş kim o ha?Sana yavşadığı apaçık ortada ve sen bunun farkında değilsin.Ayrıca onu korudun resmen.Bitti Poyraz anlıyor musun?Bitti,şimdi Simgeciğin ile daha mutlu olursun.Bensiz,tehlikesiz bir hayat.Mutluluklar size," derken gözümden yaşlar çoktan akıyordu.

"Ada saçmalama," dedi Poyraz.

Sadece bunu diyebildi.Sadece 'saçmalama' lafını kullandı.

♤♤♤♤

Şuan hastanedeyiz.Simge'yi merak ettiğimden değil tabi ki polisler hem Simge'nin hem de benim ifademi alıyor.Evet hanımefendinin silikonlu yüzünü dağıttığım için şikayetçi oldu benden.

Polisin içeriden çıkmasını beklerken karşımda oturan Poyraz'a öfke dolu bakışlarımı göndermeye devam ediyordum.Ondan Simge'yi savunmasını beklemezdim.O bana bunu nasıl yapar?

Nasıl?

Hastanenin kapısından 1.80 boylarında,kumral,yakışıklı bir çocuk girdi.Bana gülümseyip direk Simge'nin odasına daldı.Galiba yakını.Poyraz'a baktığımda bu sefer öfke dolu bakışlarını o bana yolluyordu.Ama Poyraz Bey bu daha başlangıç.Simge'yi koruduğuna seni pişman edeceğim!

♤♤♤♤

5 dakika sonra polis odadan çıktıktan sonra benim ifademi de aldı,başhekim odasında.Burada işim bittiğine göre eve geçmeliyim artık.Tam Simge'nin odasının olduğu koridordan geçerken daha demin ki çocuk koltuklarda yayılmış oturuyordu.Onu hiç umursamadan tam hastaneden çıkacaktım ki arkadan seslendi.

"Hey güzel bayan?"

Cidden mi?

Arkamı dönüp göz devirdim.Daha doğrusu devirmeye çalıştım.Bu hareketi hiç yapamıyorum.Çalışmam lazım.

"Ada desen yeterli," dedim gülerek.

"Bana da Bulut desen yeterli.Simge'yi sen benzetmişsin ha?" dedi.

Evet bundan da bir azar işiticektik yani.

"Evet sorun mu var?" dedim kendimden emin bir şekilde.

Belki de böyle yaparsam azar işitmem ha?

Çocuk devam etti.

"Gerçekten Simge'yi dövdüğün için çok teşekkür ederim.Sıkı bir dayağı hak etmişti."

Ha? Anlamadım? Dalga mı geçiyor bu çocuk benimle?