67.Bölüm "Karanlık."

2.3K 100 11
                                    

♤♤♤♤

"Sen bana Tanrı'nın vaat ettiği bir hediyesin."

♤♤♤♤

*1 Gün Sonra*

Poyraz'la barışalı 1 gün olmuştu ve ben 5,6 aydan sonra ilk defa bir sabaha mutlu bir şekilde uyanmıştım.Güneş ışınları direk yüzüme çarpınca heyecanla kalktım yataktan.

Direk banyoya koştum.Yüzümü yıkadıktan sonra salona geçtim.Annem,babam,ablam hepsi oturuyordu masa da.Hepsini yanaklarından öptükten sonra,

"Günaydın!" dedim neşeli bir şekilde bağırarak.

Ablam,

"Oo bakıyorum Poyraz'la barıştıktan sonra kendine geldin," dedi imalı bir şekilde.

Ablamı umursamayarak,babama döndüm.

"Babacığım ben bugün Poyraz'a gidebilir miyim?" dedim biraz yağ çekerek.

Biraz düşündü.Sonra anneme baktı,annem de babama onaylayıcı bakışlar attıktan sonra babam,

"Tamam gidebilirsin meleğim," dedi.

"Canım babam," deyip tekrardan öptüm babamın yanaklarından.

Odama gittim.Yaz tatili ne çabuk geçiyor.Hemen dolabın önüne geçip,en beğendiğim kıyafetlerimi dışarı çıkardım.

Acilen yeni kıyafetler için alışverişe gitmem lazım!

Göbek tarafından bağlanan,güzel buz mavisi gömleğimi aldım.Altına çokta kısa olmayan siyah dar şortumu seçtim.

Saate baktığımda 10.00'du.Geç kalmıştım ama saçlarım yağlıydı ve sevgilimin yanına bu halimle gidemezdim.

Hemen bornozumu alıp,banyoya geçtim ve kapıyı kilitledikten sonra üstümü çıkardım.Suyu ayarladım ve küvete girdim.Cidden iyi gelmişti.Üzerimde ki bütün yorgunluğu alıp götürmüştü..

Eğer biraz daha kalacak olsam yaşlı bir kadın olarak çıkacaktım küvetten.Parmaklarımın uçları yavaş yavaş buruşmaya başlamıştı bile.Hemen kenardan bornozumu alıp,giydim.Saçlarımı da havluya sardıktan sonra,banyodan çıktım.

Yaz olduğu için saçlarımı kendi halinde kuruması için açık bırakırken,yeni iç çamaşırlarımı çıkartıp,giydikten sonra seçtiğim kıyafetlerimi de giydim.

Biraz rimel sürdükten sonra,boy aynamın önünde kendime son kez baktıktan sonra,odamdan çıktım.

İçerdikelere çıktığımı haber verdikten sonra,merdivenlerden çıktım.Poyraz'ların kapısına geldiğimde derin bir nefes aldım.Aylar sonra ilk kez başbaşa bir gün geçirecektik.Herşeyi ile özledim onu..

Kapıyı 2 kez hafif bir şekilde tıklattıktan sonra,bir,iki adım geri çekildim.

Kapıyı açar açmaz kucağına atladım.Onu sıkıca sardıktan sonra 5,6 ayın hıncını çıkardığıma eminim.

Zafer benim!

Bugünün mükemmel olması gerekiyordu.Çünkü başbaşa aylardan sonra bir gün geçirecektik.Özlem faslımız bittikten sonra mutfağa geçtik.Kahvaltı hazırdı ve sofra tek kelime ile kusursuz..Kahvaltıya oturduktan sonra matrak bir kahvaltıya başladık.Hem gülüyorduk hem de bu kusursuz kahvaltının tadını çıkarıyorduk.

Ne yazık ki bu eğlenceli anlar 1 saate yakın bitti.Kendi tabağımı elime almış lavaboya bırakacakken önümde Poyraz'ı buldum.

"Aşkım annem toplar," dedi elimdeki tabağı alıp masaya koyarken.

"Poyraz bırak toplayalım,annene de iş çıkmaz işte," desem de Poyraz sözünü geçirip salona geçtik.

Sıra film izleme sırasındaydı.Poyraz sanırım çoktan seçmişti filmi.Türünü sormadım zaten filmi başladığında görürüm.

*****

Filmin ortalarına doğru telefonumun titreşmesi ile bütün konsantrem bozuldu.Poyraz'a baktığımda omzumda çoktan uyumuştu.Telefon ekranını açıp mesajın kimden geldiğini gördüğümde ilk şoku atlattım.

Gelen Mesaj:Simge
"Ada,çabuk bizim oradaki depoya gel Bulut canına kıyacak!"

Bu ne demek şimdi!

Neden canına kıymaya kalksın ki!Sanki Simge oradan içimi okur gibi ikinci mesaj geldi.

Gelen Mesaj:Simge
"Sen onun hislerine karşılık vermeyince bunalıma girdi ve bir türlü gururuna yediremedi.Eğer Ada buraya gelmezse canıma kıyarım diyor.Lütfen gel!"

Ne!

Simge'nin bize yaptıklarını unutamam.Bulut kolay kolay kendi canına kıyacak bir çocuk değil.Simge'ye inanmıyorum.

Ardından Bulut'un attığı mesaj içimi huzursuz etti.

Gelen:Bulut
"Ada seni son kez görmek istiyorum.Bizim evin oradaki depoya gel.Son kez.."

Simge'ye güvenmesem bile Bulut ile uzun da olmasa bir arkadaşlığımız oldu.Evet bana uygun olmayan şeyler hissetmiş olabilir ama sonuçta Bulut'a inanmam gerek.

Poyraz'a haber verirsem kesinlikle beni göndermezdi.Kafasını yastığa koyduktan sonra filmi kapattım.En azından o uyanana kadar geri dönerim.

Telefonumu cebime koyduktan sonra evden biraz para aldım.Tabi para almam o kadar kolay olmadı.Annem ve ablamın sorguları ile zar zor evden çıktım.Hemen bir taksi çevirip Bulutların evine doğru gitmeye başladım.

Depo dedikleri yer evlerinin birkaç metre ötesinde kalıyordu.Taksiciye parayı verdikten sonra inip,depoya doğru yürümeye başladım.Kimse yoktu ve ürkmeme sebep oluyordu.

Deponun önüne geldiğimde kapısı açıktı,içeriye girdiğimde ise kimse yoktu.Korkuyordum ve neden böyle bir işe karıştığıma dair hiçbir fikrim yoktu.

"Bulut," diye seslendim.

Sesim yankılanıyordu ama Bulut'tan cevap yoktu.Biraz daha ilerledikten sonra arkamdan gelen ayak seslerini duydum.Kim olduğunu öğrenmek için çok geçti.

Kafama yediğim sert cisim,bedenimin soğuk zemin ile buluşmasını sağladı.

Sonrası ise karanlık ve duyduğum o çaresiz ses..

"Özür dilerim Ada."

ODUN ve ÇİRKİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin