20.Bölüm "Benden Kaçamazsın!"

5.4K 244 9
                                    

Irmağa kaş göz işareti yaptım.Garson geldi.Kahvaltılık bi şeyler getirdi.Kahvaltımızı etmeye başladık.Ortalarına doğru Kaan,

"Naber Ada?"

"İyi Kaan sen?"

"Bende iyi."

Kaan'da benle konuşurken gözü arada Irmağa kayıyodu.Allah'ım ne tatlılar.Poyraz'a baktım.O da gülümseyerek onlara bakıyodu.

"Senden naber odun?"

"İyi çirkin sen?"

"Bende iyi."

Bundan başka hiçbişey konuşmadık.Artık kahvaltımız bitmişti.Poyraz'a işaret yaptım.Sonra o da,

"Biz kaçıyoruz."

Irmak,

"Nereye Ada?" derken kulağıma fısıldamıştı.

"Biz Poyraz'la gidiyoruz.Sende bu olayı hallediyosun."

"Hayır gitme."

"Çocuklaşıyosun Irmak."

Irmak arkamdan bağırmasına rağmen Poyraz'ın koluna girip bahçeden çıktık.

Irmak'tan,

Resmen bizi orda bırakıp gittiler.Kaan'a baktığımda bana bakıyodu.

"Noldu Kaan?"

"Hiç."

"Bak dün akşam sana söylediğim şeyi unut.Doğru değil o."

Gülerek gözlerimin içine bakıyodu.Ölücem galiba.Bu kadar tatlılık olmaz.5 dakika sonra Kaan'ın söylediği şeyle şok oldum.

"Seni seviyorum Irmak."

"Ne?!"

"Seni seviyorum Irmak."

Şuan neden bilmiyorum ama utanıyorum.Yanaklarım cidden kıpkırmızı olmuştur.Eminim.

"Şey.Ben kalkıyım."

"Nereye Irmak?"

Cevap vermedim.Tam kapıdan çıkıcaktım ki biri kolumu sıkıca tuttu.Döndüğümde Kaan'dı.Beni kafenin duvarına sıkıştırdı.Gerçekten kalbimin atışlarını duyabiliyorum.

"Irmak seni seviyorum." dedi bütün masumluğuyla.

Cevap vermedim.

"Benden kaçamazsın!Seni seviyorum."

Sonunda dayanamadım ve,

"Bende seni seviyorum Kaan." dedim.

Bi kahkaha attı ve öptü.Sanki o an zaman durdu.Öpmeyi kestikten sonra,

"Neden daha önce çıkmadın karşıma sen?" dedi.

"Bilmem ki."

Elimi tuttu.Bahçeden çıktık.Sahilde gezindik.Sonra bi banka oturduk.Ben dizlerine yattım.

"Kaan."

"Efendim aşkım?"

Senin aşkın diyen dillerini yerim ben.

"Biliyo musun ben seni önceden de seviyodum."

"Olsun bak seninim artık."

Alnımdan öptü.Gerçekten Allah'ım çok çok çok teşekkür ederim.

Ada'dan,

Eve yürüyerek gittik.1 saat falan sürdü.Apartmana girdik.Bizim kapıya geldiğimizde Poyraz'a,

"Hadi gel film izleyelim."

"Yok Ada.Ben almıyım.Gidip dinlenicem."

"Hadi." derken çekiştirdim kolundan.

Kapıyı açtım.Salona geçtik.

"Korku mu?Aşk mı?"

Kesin aşkı seçer.

"Korku."

Ciddi misin?Odun!

DVD'leri karıştırdım.THE BARBER diye bi film buldum.Konsolun üstüne bıraktım.Mutfağa gittim.10 dakikada mısır patlattım.Geldiğimde Poyraz çoktan filmi başlatmıştı.Yanına oturdum.Mısırı da ortamıza koydum.Film başladı.Gerçekten de korkunçtu.Bi ara heyecanlı heyecanlı filmi izliyodum.Tam mısır alıcakken filmden çığlık sesi yükseldi.Tabii bende sakarlığımla mısırları devirip,Poyraz'a sarıldım.Gerçekten de çok sıkı sarılmıştım.Geri çekildiğinde yüzünde tebessüm vardı.Film korku olduğuna göre.Ona gülmüyodur.Yoksa...Ama bi dakika eğer Kaan'la Irmak sevgili olurlarsa iddaa düşer ve ben de kurtulurum.Yarım saat falan sonra film bitti.

"İyi ki ısrar etmişsin çirkin.Çok iyi geldi bu korku filmi."

"Tabii ki.Bana güvenebilirsin odun."

O tiksindiğim ama bi o kadarda ona yakıştırdığım alaylı ifadesiyle bana baktı.Sonra birden ciddi bi tavır aldı suratını.

"Ada bi şey sorcam?"

"Sor Poyraz."

"Hani yaz tatili bitcek.Sen İzmir'e geri mi dönceksin?"

"Evet."

"Burda kalma gibi bi şansın yok mu?"

"Okulum orda olduğu için ve de son sene olduğu için annemler burda okumama izin vermezler.Niye sordun ki?"

"Hiç.Ama iyi 2 ay kaldı.Başıma ondan sonra bela açmazsın."

"Ne yani gitmemi istiyo musun?"

Cevap vermedi.

"Biz derslere ne zaman devam edicez peki?"

"Bilmiyorum getir istersen verebilirim ders."

Kalktım.Odama gittim.Resim çantamı ararken de bi yandan düşünüyodum.Ne yani gerçekten de gitmemi istiyo mu?Bende ona çok meraklı değilim zaten.Sonunda buldum.İçeri girdim.Resim defterimi çıkardım.Biraz insan modelleri üstünde çalıştık.1 ay öncesine göre geliştirmiştim resmimi.Hemde baya.Birden kapı çaldı.Açmaya gittim.Kapı açıldığında Kaan'la Irmak.Şaşırdım.Çünkü el ele tutuşmuşlardı ve sırıtarak bana bakıyolardı.


ODUN ve ÇİRKİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin