45.Bölüm "Papatya."

3K 135 4
                                    

"Merhaba sevgilim?"

Cevap vermedim.

"Ben Can tanımadın herhalde her neyse bugün saat 8'de parkın orada ol.Eğer Poyraz'ın bir şey öğrenmesini istemiyorsan kesinlikle orada ol."

Bir şey diyemeden telefonu kapattım.Poyraz anlamayan gözlerle,

"Kimmiş?"

"Bilmiyorum.Tanımadığım biri."

"Peki.Nerede kalmıştık biz?"

Tam öpmeye devam edecekti ki ablamın öksürmesiyle anımız gene bozuldu.

"Pardon sadece su alıp,çıkacağım." dedi ellerini teslim olmuş gibi yaparken.

İçmediğim su bardağını aldı ve gitti.Tezgahtan indim.Başka bir bardak aldım.Su doldururken,Poyraz arkamdan sarıldı.

"Benimle evlenir misin?"

Söylediği cümle suyun boğazımda kalmasına sebep oldu.Öksürdüm,sonra ona döndüm.

"Ne?"

"Benimle evlenir misin dedim."

"Ciddi misin?Daha erken değil mi?"

"Ben şimdiden işimi sağlama alayım."

"Poyraz ya."

Omzuna vurdum.Sonra beni sıkıca belimden sardı.Ben de kollarımı boynuna doladım.

Mutfaktan çıktığımızda babam uyuyordu.Sessizce Poyraz'a,

"İyi ki herkes uyuyormuş."

"Tamam herkes olmayabilir ama baban uyuyordu." deyip sırıttı.

Saate baktığımda 18.00 olmuştu.Acaba parka gitsem mi?Ama işin için de Poyraz'da var.Poyraz'ın sesiyle kendime geldim.

"Aşkım ben gidiyorum."

"Ha.Tamam."

Kapı da ayakkabılarını giyerken,

"Ada iyi misin?Dalgınsın.Bir şey mi oldu?"

"Yok.Hayır bir şey olmadı."

"İyi peki.Görüşürüz melek."

"Görüşürüz." deyip,öptüm.

Kapıyı kapattım.Bugün cidden yoruldum.Biraz kestirsem bir şey olmaz herhalde.Anneme,

"Ben biraz uyuyacağım." dedikten sonra odama gittim.

*******

Telefonumun çalmasıyla uyandım.Hiç bakmadan açtım.Gene o ses.

"Umarım geç kalmanın bir sebebi vardır?"

Hemen telefonu kulağımdan çekip saate baktım.21.34'tü.Yuh ben 3 saattir uyuyor muyum?

"Uyuya kalmışım.Hemen geliyorum."

Cevap gelmedi ve hat kesildi.Can telefonu kapattı.Yataktan kalktım,dolabın önüne geçtim.Siyah yırtık dar paçamı üstüne kısa kollu tişörtümü giydim.Üstüne kapşonumu aldım.Salona gittim.Herkes erkenden yatmıştı.

Kapıyı yavaşça açtım.Apartmandan çıktım.5 dakika sonra parkın oradaydım.Fakat kimse yoktu.Sesimin çokta çıkmamasına özen göstererek,

"Can!" diye bağırdım.

Birden önümde papatya demeti belirdi ve arkasında Can.

"Sen eskiden papatyaları çok severdin.Hatırlıyor musun?Bahçenin önündeki papatyalardan sana taç yapardım bir sürü." dedi sırıtarak.

Her dakika midem bulanıyordu bu çocuktan.

"Hatırlamak istemiyorum." dedim tiksinerek.

"Neden böyle yapıyorsun?"

Aramızda ki papatya demetini indirmiş,bana bir adım daha yaklaşmıştı.Geri gittim ama o bir adım daha geldi.Sonunda ayaklarım banka çarptı.

"Can otur.Konuşmamız gerek."

Oturdu,bende oturup ona döndüm.Aramızda ki mesafeyi korumaya çalışmalıyım.Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.

"Can ben Poyraz'ı çok seviyorum.Eğer zorla sevgilim olursan ben mutlu olmam.Tamam belki sen sevinebilirsin ama ben bu şekilde mutlu olamam ve sen de benim mutluluğumu istemez misin?"

"Tabii ki isterim mutluluğunu."

"O zaman beni sevmeyi bırak."

"İşte bunu isteme benden."

"Bak anlamıyorsun.Benim Poyraz'dan başkasını görmüyor gözüm.Anladın mı?Ben senle sevgili asla olamam.Kardeşim gibisin sen benim.Yapamam."

Bir süre cevap vermedi.Sonra,

"Peki ama bir şartla."

Gene bir şey çıktı.Çıldıracağım galiba.

"Beni öpeceksin."

"Ne?"

"İlk öpücüğün olacak ama aynı zaman da son öpücüğün olacak."

"Peki bırakacak mısın peşimi?"

"Zor olacak benim için ama bırakacağım peşini."

Gözlerini kapatmıştı.Yanağını bana çevirmişti.Yanaktan öpecektim.Bu da iyi bir şey.Etrafı koloçan ettim.Kimsenin olmadığına emin olduktan sonra hemen yanağını öpüp geri çekildim.Gözlerini açtıktan sonra,

"Bana bu mutluluğu yaşattığın için sağ ol."

Ayağa kalktı ve gitti.Ne yani bu kadar mıydı?Çok da zor olmadı aslında.

Papatya demetini aldım ve parktan çıktım.Tam apartmana girecektim ki Poyraz'ın sesiyle şoka uğradım.

"Ada ne işin var bu saatte burada?"

Ne diyeceğim ben şimdi?




ODUN ve ÇİRKİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin