Düğünümüz gerçekten mükemmeldi.
Şahika Hanım, Kayhan ve Armağan'ın, aşırı titizlenerek her detayın, defalarca üstünde geçerek bizi çıldırtmaları, meyve vermişti.
Sonunda tek bir hata bile bulamayacağım, süper gösterişli, en müşkülpesent elit zevklere bile hitap edecek kadar zarif olan düğünümüz organize edilmişti.
Müteşekkir olmak ve saygıyla önlerinde eğilmek arasında sıklıkla bocaladığım bir noktadaydım. Tüm zaman zarfında Tunç sinirden ölmek üzereyken, Bozok'un beni bile şaşırtan rahatlığı görülmeye değerdi.
Kayhan'ın dediği gibi, sinirleri alınmış bir ruh halindeydi ve ne dediysek kabul etmişti. Dans ederken sebebini sordum tabi,
"Çok basit" dedi "Akıllandım"
"Nasıl yani?"
"Tunç'un aksine büyüdüm" dedi elinin tersiyle çene hattımı okşayarak "Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmeyi uzun zaman önce öğrendim ben." dediğinde sırıttım. Geçmişte bir yerlerde bunu ben söylemiş olabilirdim.
"Peki, değiştiremeyeceğin şey ne olabilir?"
"Sensin" dedi "Sen ve senin bana getirdiklerin, sana yenilmek beni rahatsız etmiyor" dediğinde kafam karışmıştı.
"Bana yenildiğini fark etmemiştim" dedim beyaz kaşlarımı çatarak. Aslında bende yenildiğini biliyordum ama bezgin bir şekilde kabul etmesi rahatsızlık uyandırıcıydı.
Bu aramızdaki şey bir yengi veya yenilgi olmamalıydı değil mi, bunun adı aşktı. Saf ve narin olması, tarafların talep ettikleri kadar, tatmin de olmaları gerekirdi sadece.
"Bu düğünle yenildiğini mi düşünüyorsun?"
Çenesini başıma dayayarak beni kendisine çektiğinde rahatsız oldum ama direnmedim. Şu an için herhangi bir tatsızlık tüm ortamı bozabilirdi ve Şahika Hanım'ın haklı öfkesini üstüme çekmek istemiyordum.
"Aslında düğün konusunda hayır ama ikimiz söz konusu olduğunda, bazen" dedi "Sadece yalnızken ve sen üstümde gidip gelirken" dediğinde yumruk yaptığım elimi koluna indirdim. "İğrençsin" diye çemkirdim, köpek balığı gibi sırıtarak beni kendisine daha fazla çekti.
" Bu durumda Tunç'da Ela'ya yenildi" diye fikir yürüttüğümde beklemediğim bir kahkaha attı. "İşte ondan emin değilim Alaca. Ela'nın daha çok yolu var. Şu ana kadar sadece birbirlerini becermekle meşgullerdi. Asıl tanışma evlilik olayından sonra başlayacak bence " dediğinde farklı yoldan da olsa aynı görüşü paylaştığımız için memnundum.
"Tunç çok gergindi, Ela'yı zaman zaman incittiği bir gerçek. Bazen ona tekme atıp kendine gel demek istiyorum"
"Bu seni ilgilendirmez" dedi ters bir şekilde. Adamın sağı solu belli olmuyordu gerçekten, yine de itiraz ettim.
"Ama insan düğünü öncesi öküzlük yapmamalı kızın kafası..."
"Kızım sen anlamıyor musun" dedi sesi kısıktı ama bakışlarına öfke yerleşmişti. "Sana seni ilgilendirmez diyorum"
"Ya ne oluyor?" diye dansı durdurup uzaklaşmak istedim ama belimi öyle bir sıktı ki istemsizce ciyakladım, neyse ki çalan müzikle pist kalabalıktı ve su gibi akan alkol sayesinde kimsenin bizi umursadığı yoktu.
"Bana bak" dedi onu itmeye çalışmamı umursamadan. "Alaca yüzüme bak" ben de değişen ruh haliyle ne yapmam gerektiğini bilemediğimden, şaşkınlıkla ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Masumiyet
RomanceAlaca Tekin ; Bu benim, kısacık yaşamımda bana ait olan tek ve yegane şey, ama ismim kadar karışık değilim. Bembeyaz bir bedenin içine hapsolmuş, kimsesiz, köksüz 18 yaşında küçük bir kadındım ben. Masumdum, ta ki onu görene kadar, yada o bana sahip...
