"Eğer istedikleri oyunsa oynayacağız siz de kaldırın kafanızı buraya öylece gitmeye gelmedik" dedi Baran.
Doğrusunu söylemek gerekirse Neşe dışında kimse korkmuyordu daha çok plan yapar gibi bir halleri vardı ve sessizliklerinin sebebi de bu gibi geliyordu bana. Ama ortamı bozmaya gerek yok diye düşünüp cevapladım.
"Haklısın gidelim öyleyse."
Bizi bir salona getirip beklemenizi söylediler hemen sonra da Ferman Bey geldi. Neden yine buradaydı ki bu adam?
"İçeride baya etkileyici bir beyin fırtınası yarattınız neredeyse duygulanacaktım."
Arkasındaki kapıyı gösterip konuştu.
"Arkamdaki kapıdan içeriye girmeden önce şunu unutmayın gerçekçilik bu etap için asıl kriter fakat karşısındaki kişi hakkında en fazla doğru bilgi sunan kişi ekstra puan elde edecektir, bol şans."
Bu adam adeta bir felaket tellalı.
Sırayla yarışma için içeri girdik. Bitirenler her zamanki gibi başka bir odaya geçiyordu malum hile olasılığı yüksek bir yarışmadaydık.
En sona ben ve Neşe kalmıştık, ben ondan önce girdim içeri.İçeri girdiğimde yüzünün sağ tarafı tamamıyla yanmış bir adam sandalyede oturuyordu. Karşısına oturur oturmaz solumuzdaki dev ekranda bulunan dakika sayacı çalışmaya başlamıştı, doğru beş dakikam vardı. Uzunca adamı inceledim elbette böyle birinin karşımızda olması kasıtlıydı yüzündeki yara bize kesin bir ipucu verir gibi gözükse de yanıltıcı olma ihtimali de epey yüksekti.
Adamın yüzünü ve vücudunu incelenmeye başladım vücudu normal boyutlardaydı ne cılız ne de cüsseliydi yüzünde ise yumuşak bir mizacı vardı fakat hayattan bıkmış gibi bir surat ifadesi takınmıştı. Bu yüz bir yerden tanıdık geliyordu böyle bir yüz ifadesini kesinlikle daha önce görmüştüm ama şimdi bunları düşünmenin hiç sırası değildi.
Yaklaşık iki dakika geçmişti ben artık incelemeyi bırakıp kim olduğu ile alakalı düşünmeye başladım. Bıkkın ve bitkin bir yüz, üzgün bir surat ve sertçe kasılan bir vücut sanırım bir fikrim vardı fakat bundan önce bir şeyi onaylamam gerekiyordu. Ellerimi esnermişçesine arkama doğru atıp sanki öylesine söylenirmiş gibi bir soru attım ortaya.
"İdealleri mi korumak önemli yoksa insanları mı korumak önemli karar veremiyor bazen insan değil mi?"
'Hahaha' gördüğüm manzara karşısında kahkahalar atmak geliyordu içimden 'insanları koruma' kısmına geldiğinde gözü hafifçe seğirmişti işte tam bu kısımda sırrın düğümleri çözüldü.
Beş dakikam ise sorumdan yirmi saniye sonra sona ermişti tabi süre biter bitmez Ferman Bey odaya girdi, yüzünde düz bir ifade vardı.
"Pekala karşında duran bu kişi sana göre kim kısaca anlatır mısın?"
"Öncelikle kendisinin bir suikastçı olduğu yüksek bir ihtimal.Yüzünün sol kısmı ise toplu bir katliamın kendinde bıraktığı bir hatıra sanırım. Kişiliği yaptıklarından dolayı depresif fakat hiç birinden pişmanlık duymadığı gibi birde sert duruşlu, muhtemelen kendi idealleri için yaptığı gerçeğini kafasına kazımış olduğundan dolayı."
Ferma Bey her bir cümlede sanki sonsuza kadar yapabilirmişçesine ağzını geriyor ve gülümsüyordu.Tanrım bu adam korkunç.
"Pekala çıkabilirsin sıradaki."
Etabı bitirenlerin olduğu odaya geldiğimde herkesin suratında bir gülümseme vardı, etabı iyi geçen tek ben değildim anlaşılan. Suratlarında gülümseme olsa da kimsenin ağzını bıçak açmıyordu sanırım Neşe bu gurubun konuşma cihazı olduğundan dolayıydı. Zaten çok geçmeden Neşe odadan çıktı, yüzünden yaşlar dökülüyordu ah hayır olamaz sanırım durumu o çok başka anlamıştı . Hızla içeri girip bir şeyler mırıldandı.
"Yazık adama yüzü ne hale gelmiş nasıl oldu da dayandı, inanamıyorum."
Şey belki de her şeyi Ferman Bey geldiğinde öğrense daha iyi olacaktı. Tabi adını anar anmaz yine ışınlanır gibi gelmişti.
"Bu turun sonuçlarından önce neden sizin gözlemlerinizi almıyoruz, önce şurada ağlayan hanımefendiden başlayalım."
Soruna bir cevap verseydik bari.
"İçerideki beyefendi sanırım ya yangında yada büyük bir kazada yüzünün yarısını kaybetmiş."
İçeridekiler gülmemek için zor duruyordu gerçekten çok acımasızlar burası kurtlar sofrasından farksız.
"Sıra sizde Miraç Bey."
"Büyük ihtimalle bir savaş gazisidir diye düşünüyorum."
"Peki ya siz ne diyorsunuz Baran bey."
"Girişimi başarısız olan bir canlı bombadır diye düşündüm"
"Koray bey?"
"Büyük ihtimalle bir paralı asker."
"Son olarak Mahpeyker hanım."
Bana bakarken gülmesi iyiye işaret değildi.
"Bir isyan çetesinin başı olabilir."
"İlginç fakat işe yarar tahminleriniz var. Şimdi sonuçlara geçebiliriz."
"Sonunda" diye hayıflandı Miraç
Sabırsız olmak başa bela getirir Miraç Bey unutmayınız," dedi Ferman Bey ve sözüne devam etti.
"Bu etaptan kalan yok doğruyu söylemek gerekirse cevaba yaklaşanlar aynı zamanda uzak olanlar vardı. Örneğin Neşe hanım epeyce uzaktı fakat oldukça gerçekçi bir ruh hali yansıttı bu nedenle geçti aynı zamanda çok yaklaşanlar vardı fakat neredeyse çoğunu doğru bildiği için birisi ekstra puan kazandı."Bu konuşmadan sonra Neşe kaybetmeye ne kadar yakın olduğunu duyduğu için streslenmiş fakat geçtiği için mutlu olmuştu.
"Ekstra puan kazanan yarışmacı Mahpeyker Hanım tebrikler."
Allah'ım herkes bana bakıyordu ne olur bu ortam bozulsun derken Baran iç sesimi duyarmışçasına konuştu.
"Oyun başlangıcı istedikleri oyunsa oynarız filan dediğim için üzgünüm oynatılan bizmişiz!"
Bu dediğine ağız dolusu gülmüştü herkes.
Daha sonra ise yarınki üçüncü etap için odalarımıza doğru yol aldık.
7.Bölüm Sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKLİT
General Fictionİyi birisi olmak istiyordum; pamuk kadar yumuşak, kar kadar beyaz ve yön gösteren bir pusula kadar doğru olmak istiyordum. İşte inancım bu kadar saf ve masumdu eğer iyi insan ben olursam kötü asla var olmayacak sandım çünkü pusulanın da arada yönün...