En önde Ferman Bey olacak şekilde sırayla stadyumun devasa kapısından içeri doğru ilerlemeye başladık.
Stadyumun içerisi epey kalabalıktı yukarıdan aşağıya doğru giden bütün sıralar doluydu bu demekti ki yalnızca televizyondan izlenmeyecektik.İşler stadyumun ortasında daire şeklinde kırmızı ve yerden bir kat yüksekte bulunan platformu ve üzerinde bulunan 5 kişiyi görünce değişti.Biz yavaşça platforma doğru ilerlerken platformdakilerin yüzü daha belirgin bir hale geldi fakat şu an merak ettiğimiz bu kişiler hakkında açıklama yapması gereken Ferman Bey'di. Bizim düşüncelerimizi anlamış olacak ki önce karşılıklı dizilmemizi söyleyip konuşmaya başladı.
"Hepinizin burada neler döndüğünü merak ettiğine eminim fakat bu daha başlangıç, öncelikle yarışmanın 3.etabı 10 kişi arasında olacak. Şu an bu platformda bulunan herkes yarışmayı geçmeyi başarmış kişilerdir."
Miraç hızla lafa girecekken Koray onu tuttu sanki yaptığı şeyin iyi olmayacağını gösterecek şekilde kafasını iki yana yavaşça salladı. Bunun üzerine Ferman Bey devam etti.
"Durum bu 3.etabın kurallarına ve formatına gelecek olursak bu yarışmada ikili eşleşecek ve yarışmaya partneriniz ile devam edeceksiniz. Bu eşleşme yalnızca bu etap için geçerlidir.Bügün partnerleriniz belirlenecek ve bizi izleyenler için kendinizi bir cümle ile tanıtmanızı isteyeceğiz."
Ferman Bey'in bu konuşmasından sonra aklıma tek bir kelime gelebilmişti 'küstahlık' olabildiğince ağır şekilde.
Yarışmaya devam etme isteğimiz bizi itaatkâr birer piyon gibi göstermişti bunun sayesinde ne kural konursa kabul etmiştik fakat bunun uzun süreceğini hiç sanmıyordum.İlk önce herkes sırayla kendini tanıttı tabi hepimizin gözü karşıdaki yabancı beşlideydi ilk önce sarı saçlı bir kız konuştu.
"Merhabalar adım Eylül, bu yarışmadan bir beklentiniz olacaksa onun ben olduğuna eminim "
İnanılmaz! Bu cümleyi direk kameraya bakarak söylemişti umarım bu özgüveni sarsılmaz.Ondan sonra kumral saçlı bir çocuk devam etti.
"Adım Yenal"
Ne? Çocuk bu cümleyi kurup geri yerine geçmişti bir ortaları yoktu biri aşırı özgüvenli diğeri ise iki kelime anca etmişti.Tam bundan daha kötüsü olamaz derken yeşil saçlı başka bir çocuk öne çıktı.'Evet yeşil saçlı'
"Ben Çağın, yarışmanın geri kalanında epeyce eğleneceğinizi garanti ederim."
Joker çakması çocuk konuşmasını
bitirdiğinde başka bir kız öne çıktı."Ferah, performansım yarışmaya
yansıyacaktır teşekkürler."İddalı biri daha en azından daha makul bir konuşma yapmıştı.Son olarak siyah saçlı bir çocuk konuştu.
"Adım Fatih neden bu yarışmaya geldim hiç bir fikrim yok."
Pekala açık konuşmak gerekirse bu beşliyi görmeden önce bizim gurubun yeterince garip olduğunu düşünürdüm fakat tükürdüğünü yalamak diye buna derler.Epey garip bir gurup oldukları kesindi bunu bilerek mi yoksa istemeden mi yaptılar bilemiyordum ne yazık ki aklımda bir fikir olduğundan bizimkilerin daha garip davranıp göze batmaları gerekiyordu. Hızla yanımdaki Baran ve Neşeyi dürttüm onların yanındaki Koray ve Miraç da beni dinliyordu.
"Bakın bizi izleyenlerin gözüne girmeniz önemli, ne yaparsanız yapın göze batın gerekirse daha garip davranın anladınız mı?"
Baran konuştu."Padon ama neden?"
"Önemli dedim beni dinleyin yoksa elimizden fırsatı kaçırırız."
Konuşurken ne dediğimi anlayacağını bildiğimden Korayı dürttüm.Oda kafasıyla onayladı. Bu çocuk ellemesen put gibi dikilecek. Sonunda herkesi ikna edebilmiştim şimdi kendini tanıtma sırası bizdeydi ilk Baran çıktı özgüvenle.Bu çocuk yeterince sosyal bir tipti eminim izleyenleri etkilemek için bir şeyler yapabilirdi.'Hadi be aslanım göreyim seni!'.
"Bendeniz Baran, şahsi görüşüm güçlü aklın güçlü bir bedende bulunduğudur eğer bu düşünceme katılıyorsanız desteklerinizi esirgemeyin."
Açıkçası hoş bir konuşmayıdı fakat 'gariplik' bunun neresindeydi diyecekken Baran gülümseyip üzerindeki kazağını çıkarttı ve öylece bir kenara fırlatıp poz vermeye başladı.
Sanırım kafayı yiyeceğim absürt davranmasını ona ben söylemiştim fakat bu tahminlerimin ötesindeydi ben ne olduğuna alışmaya çalışırken yanımdaki Neşe kalabalıkla beraber Baran'a destek yağdırıyordu 'tanrım beni buradan kurtar'.Koray ve Miraç ise boş boş izliyordu bir ara Miraç'ın kendi karnını yokladığına yemin bile edebilirim.
Hızla Baran'ın kolundan tutup bu kas beyinlinin şovuna bir son verdim ve Miraç sahneye geçti.Onun ne yapacağını ise tahmin edemiyordum.
"Ben Miraç, Adımın anlamı ise göğe çıkmak adımın hakkını vermek lazım öyle değil mi?."
Allah'ım canımı al! Bu çocuğun böyle bir cümle kurmasına sebep olan bendim fakat böylesine role girmeleri korkutucuydu. Sırada Neşe,Koray ve ben vardık. Neşe yüzünde bir gülümseme ile öne çıktı.
"Adım Neşe, ismimin hakkını verdiğime inanan biriyim fakat yarışmadaki iki yüzlülerden biri karşıma denk düşecek olursa koruduğum neşe öfkeye dönebilir."
Bir yarışmacı için iddialı ve güzel cümleydi tabi 'bu cümleyi kuranın Neşe olduğu gerçeğini bir kenera bırakırsak!'.
Sırada Koray vardı, gördüklerimden sonra şaşırma duyum kaybolduğu için öylece izliyordum.
"Koray ben, Eğer bu yarışmanın ne halt olduğunu bilmek istiyorsanız bu ismi unutmayın."
Evet yanlış duymadınız bu çocuk az önce tüm yarışmaya meydan okudu. Pekala madem herkes bu kadar abartmıştı benim de geri durmak gibi bir niyetim yoktu.
"Adım Mahpeyker ve bu yarışmada günahların en büyüğünü işlemiş bir günahkâr bulunduğunu sizlerle paylaşmaktan gurur duyarım."
Cümlemin sonunda hafif sırıtmıştım ve tahmin ettiğim gibi kalabalık şok olmuştu buna ek olarak Koray tahmin ettiğim gibi pek şaşırmasa da şaşırtıcı şekilde Miraç da hiçbir şaşırma belirtisi göstermiyordu.
Peki ya neden?
11.Bölüm Sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKLİT
Ficción Generalİyi birisi olmak istiyordum; pamuk kadar yumuşak, kar kadar beyaz ve yön gösteren bir pusula kadar doğru olmak istiyordum. İşte inancım bu kadar saf ve masumdu eğer iyi insan ben olursam kötü asla var olmayacak sandım çünkü pusulanın da arada yönün...