🍫Yeşeren umutlar

15.1K 624 862
                                    

Arkadaşlar ilk başlarda gecenki yazıyla birlikte ufak değişikler olmuş bir şekilde okuyacaksınız,kalkıp silip yeniden yazmaya gerek yoktu . Daha sonra ise yaptığım ekleme kısmı geliyor ki eski finalde biraz değişiklikler yapıp devam edeceğimi belirtmiştim. Ortaya 9129 bin kelimelik bir şey çıktı.

İyi okumalar. Ve final değil. Devamı gelecek.

Bedenimde soğuk akıntılar dolaşmaya başlıyordu, kan içime doğru hızla doluyordu .
Hissediyordum bu sefer ölecektim. Son zamanlarda hissetiğim gibiydi . Karanlık, boğucu gelen düşüncelerin ardındaki umuda kendimi zorlayarak tutunmaya çalışsam da umudumu katleden düşüncelerimin kurbanı olmaktan hiç bir zaman kurtulamamıştım. Önceleri çok tuhaf gelirdi ölüm , kendisini geçtim kelimesi bile uzaktı. Son yaşanılanlar ise yavaş yavaş alışrımıştı ölümün ta kendisine. Artık korkumun ucunda dolaşmıyordum, şu an içindeydim gelip beni de er geç bulmuştu.

Gözlerime binen ağırlık kapanması için baskı uygularken son kez uraza baktım .Veda eder gibi değildi belki bir elvedaydı,son bakışlar olduğunu hissederken hislerimde yanılmayı çok isterdim,yanılmak tek dileğim... Onu durdurmaya çalışan 3 kişiden kurtulmaya çalışıyordu.

Artık sesini algılamakta zorluk çekiyordum . Hayır, o bağırmaya kumsal diye haykırmaya devam ediyordu sadece benim kulaklarım artık duymuyor algılarım kapanıyordu. Yine de bana ulaşmak için gösterdiği çırpınışları görebiliyordum. Aģlıyor muydu? Evet ağlıyordu hatta yalvarıyordu onu bırakmaları için en son.

O an ona dokunmak istedim bu yüzden bırakmalarını diledim.

Sonra uraz onları savurup onların engellemelerinden büyük bir çabayla kurtulurken gözüm kapanmadan yanıma gelmesini en içten bir şekilde diledim..Ona dokunmak isterdim belki son dokunuşum olacaktı,bilemezdim.

Bir adım bile doğru düzgün atamamışken arkasından ensesine doğru yediği sert darbe ile duraksamak zorunda kaldı.

Daha sonra ise yere çöküşünü izlerken bana ulaşamayacağını anlayıp umudumu söndürdüm . Ve gözlerimin açık kalmasına daha fazla direttemdim. Gözlerimi kapadım ancak hâlâ elimin teki karnımda olurken ikimizin de sağsalim evde olması lazımdı , uraza sözüm vardı onu yalnız bırakamazdık. Lütfen bir mucize olsun ...Uraz bu sefer dayanamazdı .Bir kayıp daha verecek kadar güçlü değildi.

Ölmek istemiyordum .yaşadığım bu fiziksel acıdan daha keskin bir acı bedenimde yayılmıştı. Onca günün hayali ne olacaktı? Bunları hevesle kurduğum o günlere haksızlık olmayacak mıydı?
Ölmek için yeteri kadar yaşanmışlık yoktu arkamda,okulum var doktor olacaktım , urazla evlenecektim beraber çocuğumuzla eğlenip doyasıyla gülecektik.Bir sürü hayal kurdum bunları yaşamadan ölmek istemiyordum. Bir kere bile doğru düzgün sevinemedim ,yaşayamadım doyasıyla hayatı bu haksızlıktı, kendimi de geçtim Uraz yalnız kalmasın ...

🥀🥀

Oturduğu hastanenin soğuk zemini hücrelerinin uyanmasını sağlamıştı. onun bilincinin açık olmasına neden olsa da zaten beyninde yankılanan düşünceler her türlü sarsıntılarla titremesine neden oluyordu. Sırtı duvara daylı bir şekilde içeriden güzel haberler bekliyordu.

Uraz arabada uyanmış, sonra da kumsallı hızla hastaneye yetiştirmişlerdi , yaklaşık 1 saatirde dışarıda bekliyorlardı.
Bedeni aciz kalmış gibi duvarın köşesine sinerek kendine yer verse de içinde dinmeyen bir pişmanlık söz konusuydu.

TUTKUNUN ESİRİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin