pain of love day 15

30 5 5
                                    

"Hey junghwan"

Junghwan kafasını ona seslenen kişiye çevirdi

Şaşırmıştı ama sakin bir tavırla

"Ne var yoshi"

Yoshi boğazını temizleyip konuştu

"Naber?? "

"İyide niye soruyorsun"

"Oturarak konuşmak ister misin"

"İstemem"

"Peki o zaman bahçeye çıkalım"

"Tamam"

...

"Eeee nasılsın"

"İyim yoshi"

"Sevindim çünkü geçen gün doyoung bana ailevi sorunlarını sordu"

"Biliyorum, konuştuk"

"Baban ile aran iyi mi??"

"Her zaman ki gibi her küçük hatamda 1 tokat"

Dedi ve güldü junghwan

Yoshi kafasını eğdi konuştu

"Keşke elimden bişey gelse"

"Senden yardım istemiyorum zaten"

"Aslında senle bayadır konuşmak istiyordum ama ne konuşcağımı bilmiyordum"

"Anladım"

Dedi junghwan ve derin nefes alıp konuştu

"Yedam ile aranız nasıl"

Yoshinin gülen yüzü daha çok açıldı.

"İyi hemde çok güzel"

"Sevindim"

"Sizde doyoung ile çok yakınsınız yoksa aranızda bişey mi var"

"Yok ama şuanlık, sadece şuanlık"

Yoshi şaşırarak konuştu

"Yoksa ondan mı hoşlanıyorsun"

Junghwan güldü ve cevap verdi

"Evet hemde çok"

Dedi ve dudaklarını yalayarak konuştu

"O harika ve kusursuz"

"Ona gerçekten çok aşıksın"

"Evett... "

Dedi junghwan hızlıca ayağa kalktı
Arkasına dönüp konuştu

" bir işim var bay bay"

...

Junghwan sınıfa girdi

gözleri doyoungu arıyordu. doyoungu bulamayınca sırasında tek başına telefona bakan Haruto'nun yanına gitti.

"Şey Haruto"

Haruto gelen ses ile kafasını kaldırdı

"Efendim"

"doyoungu gördün mü"

Haruto saçlarını arkaya atarak konuştu

"Ah evet en son kantine gidiyordu"

"Pekii teşekkür ederim görüşürüz"

Kalın sesi ile cevap verdi

"Bay bay"

...

Junghwan kantine girdi ve etrafa bakındı.neyseki Fazla kalabalık değildi

Bir köşede gülümseyerek yedamla konuşan doyoungu görünce istemsizce moreli bozuldu.

Sevdiği çocuğu sevdiği çocuk ile görünce kalbi dayanmadı işte

(Bu nasıl cümle aq)

Ama junghwan tabii ki onların yakınlaşmasına izin vermeyecekti.

Sessiz ve dışarıdan saf görünebilirdi  ama sevdiği çocuğu bırakmazdı.

Junghwan hızla yanlarına yürümeye başladı

Yanlarına vardığında ellerini doyoungun beline sarması ile doyoungun gözleri çıkacakmış gibi büyüdü.

Junghwan bu halini çok tatlı bulmuştu.

"Selam, naber yedam"

Yedam gülümsedi ve cevap verdi

"İyi teşekkürler"

"Güzel"

Dedi ve kafasını doyounga çevirdi

"Dobby hadi sınıfa çıkalım bir kaç işimiz var"

Doyoung çekingen tavırla kafası ile onayladı

Yedamda gülümseyip konuştu

"Pekii siz işinizi halledin doyoung biz ders meselesini sonra konuşuruz" dedi ve yanımızdan ayrıldı.

...

Son merdivenlerde bittiğinde sınıfları olduğu kata geldiler.

Bu kata gelene kadar tek kelime etmemişti doyoung.

Tabii ki junghwan bozucaktı bu sessizliği

"Doyoung ders meselesi ne"

Doyoung kafasını kaldırmadan konuştu

"Matematiğinin iyi olduğunu söyledi ve bana ders verebileceğini söyledi bende kabul ettim"

"Ne?? Benim matematiğim iyi niye bana söylemedin"

Doyoung kafasını kaldırıp konuşmaya başladı

"Biliyorsun sen hep bana yardım ediyorsun ama bana yardım edeyim derken notların düşüyor ve baban-"

"Umrumda değil seni yedam ile yakın görmek istemiyorum"

Dedi junghwan ve doyoungun çenesini eline aldı, yukarı kaldırdı. Gözlerini bir birine kenetledi.

"Senin için her şeyi yapabilirim kim doyoung"

O kattaki her öğrenci onları izliyordu

Ama

Junghwan ve doyoung sadece birbirlerinin gözlerini izliyordu.

You And  I Are İn Love -dohwan-✔✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin