Ben geldiiimmGüneşime yaptığım her giriş cümlem budur ckdmckrmc
•••••••••
10 | “ZEHİRE BAĞIMLI”
“Senin ilk yardım isteyeceğin kişi ben olmalıyım! Bu ilaçlar değil!”
İtalya'ya geleli henüz üç saat olmuştu ve çok rahat bir uyku çekmiştik hepimiz. Ayarlanan rehber eşliğinde ufak bir tur yapacaktık sadece. Daha sonra herkes kendi halinde takılacaktı. Bu arada üç gün kalacaktık burada ama sonra bir hafta kalmaya karar verdik. Hem daha çok vaktimiz olacaktı hemde alelacele burayı görüp gitmeyecektik.
Umut henüz uyuyordu. Belime sardığı kollarını dikkatlice çözdüm. Kıpırdansa da birkaç dakika sonra sakinleşmişti.
Banyoya girerek yüzümü yıkadım çokça. Gözlerimin üzerindeki ağırlık bir türlü geçmiyordu. Biraz daha su çarptım yüzüme. Banyodan çıkıp Umut uyanmadan üzerimi değiştirdim. Tekrar yatağa uzandığımda Umut'un terlemiş olduğunu farkettim. Ne ara bu kadar terlemişti? Çok sıcakta değildi oysaki. Saçlarını düzelttim elimle. Bir şeyler mırıldanıyordu ama ne olduğunu pek anlamamıştım.
Biraz eğildim sesini net duyabilmek için.
O sırada kapıdan içeri Dora girdi. Elimle sessiz olmasını işaret edip Umut'u dinlemeye koyuldum. "Gitme... Gidemezsin.." diyordu mırıldanarak. Bunun gibi birçok kelime daha. Kim nereye gidiyordu?
Kabus mu görüyordu acaba?
"Neler oluyor?" diye sordu Dora merakla.
"Umut kabus görüyor sanırım." dedim kısık sesle. O an Dora'nın yüzü öyle bir hâl aldı ki, endişelenmeden edemedim.
"Kabus mu? Emin misin?"
Başımı salladığımda o da benim gibi Umut'un alnını sildi ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Umut'un nefesleri bir tık daha hızlandı.
Dora'nın gözleri bir yere takılı kaldı ardından. Eğildi yere ve elinde bir ilaçla geri doğruldu. "Hemen döneceğim!"
Koşarak çıktı odadan. Peşinden koştum. Ne olmuştu? Birden neden bu kadar telaşlandı?
"Dora! Neler oluyor? Bana da anlatacak mısın?"
"Bir saniye," diyerek telefonundan birini aradı. Çok geçmeden Yalım amcanın sesini duydum. Dora anlamamam için Latince konuşuyordu. "Yok et onları hemen Dora!" dedi Yalım amca kızgın bir sesle. "Bende yanınıza geliyorum. Umut iyi mi?"
"Evet, uyuyor şu an." dedi Dora.
Araya girme ihtiyacı duymuştum. Kabus görüyor gibiydi. "Kabus görüyor olmalı ama anlamıyorum bunun için neden bu kadar telaşlandınız?"
"Umut'un yanında kalın biriniz geliyorum hemen."
Telefon kapandı ve Umut'un yanına çıkacağım sırada Dora kolumdan tuttu. Kaşlarımı çatarak ona baktığımda bana biraz yaklaştı ve fısıldayarak konuşmaya başladı. "Umut sürekli kabus görüyor. Bu onda hastalık gibi bir şey. Çocukluktan kalma, hatta bebekliğinden. Bulduğum ilaç.. doktor kontrolünde kullandığı bir ilaçtı. Kırmızı reçeteli üstelik, bağımlılık yapmış olabilir. Hâlâ kullandığına göre öyle görünüyor. Bu onda sersemliğe, yorgunluğa ve sürekli uykuya neden oluyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut'la Parlayan Güneş
Teen Fiction"Eskiden bana yalan söylemezdin. Yapma dediğim şeyi yapmazdın." dedim ağlayarak. Umut direksiyonu tuttuğu ellerini gevşetti. Ve gözlerini bana çevirdi. "Değişti işte her şey, eskisi gibi olamıyor." "Ben hâlâ aynı benim. Yalan söylemedim, söylemek is...