ᴅɪ̇ʟᴀɴ ᴋɪᴢ

5. Bölüm

- Ez hej te dikim

Dilan Ali'ye bakarak içindeki şeyi söyledi
Ali bu itirafa karşı gülüp.

-  l love you

Onlar bir birine gülüp sırtlarını ağaca yasladılar. Dilan evde yaptığı börek ve kurabiyelerden bez çantaya katmış Ali ile yemek için getirmiş ti, bir de evde bulunan fotoğraftan getirmişti, ali'si istediği için.

- Nasıl gidiyor Dilan'ım? Bir derdin bir sıkıntın var mı?

Dilan kaşlarını havaya kaldırarak

- Na çok şükür, iyi gidiyor her şey. Sende nasıl gidiyor işler.

Ali anlata bildiği kadar anlattı askerliği, en yakın arkadaşı Murat'ı da anlatmıştı.

- Ansızın aklıma geliyorsun Dağ çiçeğim, yüreğim yanıyor sanki. Seni senin yanında iken bile özlüyorum.

Dilan başını önüne eğip tebessüm etti.

- Verdiğin fotoğraf elimden düşmüyor Ali, bu iki ayda sana o kadar çok alıştım ki. Sen olmazsan yaşayamam gibi hissediyorum.

Ali dokunmak istese de biliyordu onun dine bağlılığını.

- Dilan'ım saçına bir kere dokunabilir miyim?

Dilan bu isteğe şaşırsa da saçtan bişi olmaz diye düşünüp utanarak başını salladı.

Ali korkarak elini kaldırıp saçına dokundu, eli ateş'e değmiş gibi yüreği Alev aldı. Yavaş yavaş okşadı, dilan'ı rahatsız olmasın diye hızla da elini çekip avuç içini kokladı.

- Çok güzel kokuyorsun.

Dilan içindeki huzur ile tebessüm edip elindeki börekten uzatıp yemesini bekledi, Ali aldığı koca bir ısırık ile gözlerini yumdu.

- Elin de pek bir lezzetli Dilan'ım.

Güzel geçiyor du saatleri, Dilan ömrü boyunca ilk defa huzurlu olduğunu hissediyor du.

Ali elindeki fotoğrafı kolyesine yerleştirip boynuna astı.

- Geceleri huzurla geçecek desene.

Dilan ise boynunda ki kolyeyi sıkıca tutup

- Benimki ilk verdiğin andan beri geçiyor Ali'm

•

Barış ile avluda oturmuş okulu hakkında konuşuyordu, her gün heyecanla geçen anılarını anlatıyor du.

- Abla Esker gördüm bugün, o abilerden biri el salladı bana. Gerçi etrafta pek kimse olmadığı için bende salladım.

Heyecanla konuşan kardeşinin saçını okşayıp

- Eyi ettin ablam, dikkatli ol ama kimse görmesin seni emi.

Barış başını sallayarak onayladı ablasını

- keşke tekrar konuşabilsem onlarla abla, eskerler eyidir. Babam kızsa bile onlar bize yardım ediyor

Düşündü Dilan, acep kardeşini Ali ile konuştursa ne olurdu

- İstersen ben seni konuştururum. Amma kimseye söylemeyeceksin ha.

Barış parlayan gözlerle  bakıp

- Essah mı abla, ya Bav duyarsa?

- Aramızda sır olacak, benim Esker arkadaşım var.

Barış hızla ablasına sarılıp yanaklarını öpmeye başladı.

- Ne zaman gideriz?

- Yarın gidelim, ama ağızını sıkı tut. Birlikte gideriz.

Barış hızla başını sallayıp gün içinde gülerek dolaşıyor du evde, yadesi sorunca da öğretmeni aferin diye onu tebrik ettiğini söyleyerek yalan attı.

Gece çökmüş bir şekilde avludaki Yıldızlara bakıyorlardı.
Dilan yer yatağını bu sefer avluya sermişti, barış ile bu gece yıldızları izleyeceklerdi.

- Ben Esker olacam abla. Babam kızsa bile dövse bile Esker olacam. Hem anam demez mi eşeğe kızdın diye ahırı yakmak mı gerekir diye. Hükümete kızdık diye niye bu vatana kızarız ki, ben Mehmet olacam ülkemi koruyacam

Dilan yıldızları tek tek izleyip

- Bav bize kızacak barış, ben Esker yari sen Esker olmak istiyorsun.

Barış ablasına derin bir bakış atıp

- Abla sen esker seversin demi? Ağa oğlu değil bu arkadaşın ile evlenmek istersin?

Dilan hızlanan kalp atışları ile kardeşine baktı. Barış Ablasının konuşmasına izin vermeden konuştu

- Sır ablam sır, Esker sözü verirem sana.

Dilan kardeşine sıkıca sarılıp uykuya daldı.

•

Barış heyecanla ablasının elini tutmuş geldikleri araziye bakıyor du,

- Ee nerde kaldı bu Esker abi?

Dilan cevap vereceği sıra arkadan gelen ses ile ikisi hızla arkalarına döndüler.

- Buradayım barış kardeş.

Üzerindeki üniforma ile duran Ali yüzündeki gülümsemeyle bakıyor du karşısındakilere.

- Aaa sen bana Esker olabilirsin diyen abisin.

Ali elini uzatıp barış'ın elini sıktı.

- Tanıştığıma memnun oldum ben Ali

Barış ablasına bakıp tebessüm etti

- Bende barış

Dilan serdiği örtünün üzerine geçip oturdu ve sabahtan beri uğraştığı kekleri ve burgul pilavını çıkardı, ayranı da çalkalayarak karşısında duran iki koca adama bakıp sofrayı işaret etti.

- Ee hayde

Barış, Ali'ye bakıp

- Sabahtandır bunlarla uğraşıyor ali abey.

Ali sırıtarak dilan'a bakıp

- Pek hamarat bir ablan var barış.

Barış gülerek başını sallayarak beze oturup Eskeri izlemeye başladı.
Ali koca vücudunu yere atmış dilan'ı izliyor du.

Barış Ali'ye hayalini anlatıp duruyor du,
Ali ise sabredip azmetmesini söyleyerek destek oluyor du.

- Esker abi sen ablamı seviyorsun he?

Ali başını sallayarak tebessüm etti

- He seviyorum, senin de iznin vardır he?

Barış kendi fikri sorulduğu için mutlu olmuştu, hızla başını sallayarak

- Olur tâbi, hem ablam Bekir ile değil seninle evlensin. Salak Bekir diyoruz biz ona.

Ali tek kaşını kaldırıp dilan'a baktı.
Dilan hızla kendini açıklamaya başladı

- Amcamın oğlu Bekir'e istediler beni, ama yok dedik zaten.

Ali'nin canı sıkılmıştı bu duruma.

- Canını sıkarsa haber ver Dilan.

Dilan başını sallayarak önündeki kekten bir dilim aldı.

•

Dilan ile barış eve dönerken barış günün güzelliğini anlatıyor du. Köşe sokağa dönerken hızla önlerine geçen Bekir ile şaşırmıştı.

- Bekir abi, ne edersin böyle?

Dilan korkarak etrafa bakıyordu, biri görüp bu durumu yanlış yorumlarsa biterdi.

- Ne abisi dersin Dilan, seni isteyen birine abi demek ne adettir?

Barış sinirle Bekir'e bakıp

- xwişka mezin bu adam deli herhal. Bekir abi sen anlamazsın? ablam seni sevmez. Uzak dur ondan

Bekir sinirle gülüp

- Seni karım yapmadan durmam dilan.

🌸

Bekir neyin peşinde sizce?

Bölüm nasıldı?