ᴅɪ̇ʟᴀɴ ᴋɪᴢ

11. BÖLÜM

Ali elindeki silahı az öteye katarak Dilan'ın yanına oturdu, dilan ise mutluluk ile bakıyor du ali'sine.

- Nasılsın Ali'm?

Ali nefes alır gibi gülüp başını salladı.

- Çok şükür yarim, sen nasılsın iyisindir inşaallah?

Dilan koca gülümsemesi ile başını salladı

- Çok şükür Ali'm, Sana bir şey demem gerekir.

- Söyle Ceylan gözlüm.

Dilan başını öne eğdi ve konuşmaya başladı, Ali'den gizlisi saklısı olsun istemezdi.

- Dün bize misafir geldi, aralarından birinin oğlu varmış beni ona istediler.
Ama rahat olasın, bav'ım vermem dedi.

Ali yavaş yavaş başını salladı ve derin bir düşünceye daldı.

- Dün bana murat demişti, ama senden duymak istedim, eğer baban seni vermiş olsaydı Allah şahidim olsun ki seni kaçırırdım.

Dilan şaka yaptığını sanıp gülsede Ali ciddiydi. Aklına gelmiş gibi saçını savuşturdu Ali.

- Kurban olduğum? Sana bir haberim var.

Dilan gözlerini kısıp konuşmasını bekledi.

- Biz bir hafta sonra operasyona çıkacağız, bizim ekip dışında diğer ekipler de katılacak o yüzden uzun sürmez.

Dilan'ın canı bu duruma sıkılsa da başını salladı

- Allah yardımcınız olsun Ali'm.

Ali morali bozulan yarine buruk bir şekilde bakıp elleri ile yapıpta getirdiği kurabiyeden ağızına tıktı.

- Asma o güzel yüzünü, asker yarisin sen sabır lazım.

Dilan başını sallayarak tebessüm etti

- Esker yariyim doğru ya.

Onlar böyle konuşurken onları izleyen kişiden bı haberlerdi, Sultan hızla kahveye doğru koşmaya başladı nefes nefese kalmış bir halde dikkatleri üzerine çekmişti. Berzan ağa ayağa kalkıp sultan kızın yanına geldi.

- Ne oldu Sultan? Nedir bu halın?

Sultan derin bir soluk alıp yerinde dikleşti.

- Ağam ben bir şey gördüm ama nasıl denirde bilemem.

Berzan ağa kaşlarını çatıp sultana baktı.

- De hele ne gördün sultan, nedir seni buraya kadar koşturan?

Sultan gözlerini kapatıp.

- Ağam, Dilan varya hani işte onu türk eskeri ile tepede gördüm. Dilan ile yemek yerdi o Esker, Dilan'a yemek yedirdi eli ile.

Ağa ne yapacağını şaşırmıştı, Dilan'ı uzun zamandır tanırdı ve nasıl bir kız olduğunu çok eyi bilirdi, nasıl böyle bir hata yapmıştıda Eskere yar olurdu?

Ağa Sultan'ı kimseye söylememesi tembihlemiş ve evine yollamıştı, berzan ağa ise kahveden çıkıp Dilan keç'in evini tuttu. Gelirken epey düşünmüştü, dilan'a kızardı kafasında nasıl yapardı bunu? Bilmez miydi ki eskerlerle konuşmak bile yasaktır. Geldiği evin kapısını çalıp bir süre bekledi, bir süre sonra kapıyı Dilan'ın anası açmıştı, Dilan'ın anası ağayı buyur ederek bey'ini çağırdı.
Berzan ağa sakalları ile oynarken Dilan'ın bav'ı geldi.

- Oo berzan ağam, şeref verdin yahu.

Berzan ağa sıkıntılı bir şekilde selamını alıp başını salladı.