2. Bölüm

223 14 0
                                    

Haftalar geçmişti Mardin sokakları aynı düzene devam ediyor eşlerini memnun edip kızlarına iş öğretiyorlar dı, öğrenip de onların bu zulüm içinde geçen hayatlarının devamını onlar yaşasın.

Dilan uzandığı yerden kalkıp teldeki çamaşırları toplayarak tek tek katlayıp düzenli bir şekilde yerine koydu.

Ali dedi içinden KARA GÖZLÜ ALİ gözleri ile derdini anlatan Ali.
Dilan şerife'nin yanına her gittiği zaman onunla göz göze gelmişti, Ali bir gün yol üstü önüne geçmiş hatrını sormuştu.

Şimdi elindeki saçlarını örüp sırtına salmıştı, kalçasının altına kadar uzanan saçları, yeşil gözleri ile güzel kızdı Dilan. Bazen geceleri annesinin sesini duyardı başında.

- Ah keçem ah. Keşke az da kaderin güzel olaydı yüzünün olduğu kadar. Allah seni korusun keçem.

Derdi anası. O an anlardı Dilan, bu düşmanlık onun hayatını bitirecek di.

- Güzel keçem al kardeşini de sağlık evine götür. Ben şu yemeği pişirecem, ateş'i düşmüyor kardeşinin.

Dilan 10 yaşında olan kardeşi barış'a baktı, yorgun yüzü ile gerçekten hasta olduğunu anladı. Bazen oyun ederdi annesine, ona o kurabiyelerden yapsın diye.

- Gel Barış'ım gel ablana.

Barış Ablasının elini tutup yola koyuldu.
Askerlerin yanından geçerken durdu adımları barış'ın.

- Abla?

Dilan kara gözlerden bakışlarını çekip kardeşine baktı.

- Neden durdun ablam?

Barış askerleri gösterip.

- Ben asker olsam ağalar kızar mı bana?

Vah dedi Dilan, kendi bir askere sevdalı olmuşken kardeşi mesleklerine sevdalanmıştı.

- Kızar herhal.

Barış askerlerin yanına adımlamaya başlamıştı, Dilan şaşırsa da etrafta kimsenin olmadığını görüp arkasından ilerledi. Barış Ali'nin önünde durmuş kendinden çok daha uzun olan adamın üniformasını sevmiş gözlerine bakmıştı.

- Esker abi, Ben asker olsam kabul eder misiniz beni de aranıza?

Ali önce dilan'a bakmış sonra da küçük çocuğun önüne diz çökmüştü. Diğer askerler ise küçücük çocuğun derdini anlamaya çalışıyorlardı.

- Neden etmeyelim deli kanlı, bu vatanın hayır seven tüm yiğitlere yeri var?

Barış dudaklarını büzerek

- Ama biz kürdüz. Babam kızıyor asker oyunu oynamama.

Ali derin derin baktı o yeşil gözlere. Sonra bakışları çocuğa döndü

- Adın ne senin yakışıklı?

- Barış.

Dedi heyecanla

- Bak barış, sana bir sır vereceğim. Ben hatta buradaki tüm asker abilerin Kürtleri severiz, insanı insan yapan yüreğidir. Babana da kötü davranmış bazı insanlar, ama sen vazgeçme hayalinden. Elbet bir gün en imkansız görünen her şey gerçek olur.

Barış mutluluk ile başını sallayarak ablasına döndü.

- Hadi gidelim abla Yadem kızmasın.

Sonra arasındaki adamlara bakıp el salladı.

- Bir gün ben de bu vatanın bir yiğit'i olacağım Esker abi. Allah'a emanet olun.

Askerler barışa el sallayarak uğurladılar onu. Dilan ise kardeşini sağlık evine getirmiş di, bir iğne yapmıştı oradaki kadın. Bir ilaç da yazıp eve yollamıştı. Dilan kardeşi yorulduğu için eve bırakarak ilacı almaya gitmişti.

ᴅɪ̇ʟᴀɴ ᴋɪᴢ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin