Ben geldimmmmm🙃
Umarım beni özlemişsinizdir çünkü - bana göre - uzun bir bölümle sizlerleyim.
Fazla uzatmayayım bölüm sonunda görüşürüz🤗Hayat insanların çöp olarak bile görmediği şeylerden birer hazinenin elde edilebileceğini öğretti bana.
Beni uykusuz bırakmak ve acı çektirmek dışında hiçbir açıdan hiçbir anlam ifade etmediğini düşündüğüm kâbuslarım bugün bana annemden bir haber niteliğindeki bu mektupları vererek onlara olan bakış açımı tamamen değiştirmişti.
Ama hâlâ anlam veremediğim bazı şeyler vardı.
Acaba diyordum bu kâbuslar çocukluğumdan kesitler olabilirmiydi?
Yoksa tesadüfen mi gerçek olan birtakım şeyler görmüştüm?
Ellerim tir tir titrerken mektuplardan birini alıp arkasını okumaya başladım:
Mektupları yazanın annem olduğunu biliyordum fakat kime gönderdiği zarfta yazmadığı için bilemiyordum.
Daha da önemlisi annem bu mektupları gönderdiğine göre mektupların onda değilde karşı tarafta olması gerekmiyor muydu?Bütün sorularımı bir kenara koyup diğer mektupların da adreslerini hızla gözden geçirdim.
Yaklaşık yirmi beş tane mektubun gönderildiği yedi adres vardı.
Daha fazla dayanamayıp bir mektubu açıp okumaya başladım.
Mektubu açınca tam anneme göre bir giriş gözüme çarptı.Yaşıyorsun dimi;)
Sanırım mektubunu alınca bunu öğrenmiş olacağım. Biliyorum her defasında bana Oya'yı soruyorsun fakat bildiğin gibi yaklaşık bir aydır evden uzaktayım.
Doğan iyi olduğunu söylüyor.
Zaten birkaç gün sonra eve dönüyorum. O zaman sana daha uzun bir malumat veririm:)))
Bu arada iş teklifin için teşekkür ederim. Fakat bildiğin gibi işimi çok seviyorum. Evden uzakta bizimkileri özlesemde doğa ile iç içe olmak bana huzur veriyor.Sana göstermek istediğim birkaç fotoğrafı da zarfın içinde bulabilirsin.
Mektubunu bekliyor olacağım.
Ama lütfennn yazarken yanında bir TDK SÖZLÜK bulundur.
Tekrar tekrar yazım yanlışlarını düzeltmekten çok yoruldum.
Görüşmek üzere, TDK SÖZLÜK İLE KAL;)Mektubu bitirince yazılanları gülümseyerek okuduğumun farkına vardım. Annem hep içten ve sıcakkanlı biri olmuştu.
En sevdiğim özelliği ise tanıdık tanımadık herkese karşı samimi olmasıydı.Zarfın içindeki fotoğrafları alıp uzun uzun baktım. Gerçekten çok güzel çekilmişlerdi. Annem bir doğa fotoğrafçısı olduğu için dönüşlerde bana da çektiği fotoğraflardan getirirdi. Onları özenle albümüme yerleştirir ve büyüyünce onun gibi fotoğrafçı olmak isterdim. Fotoğrafları ve mektubu zarfa koyarken annemin ölümünü düşünmeye başladım.
Kimseye bir zararı dokunmayan kadını kim, neden öldürmek isterdi ki?
Her şeyi geçtimde benim burada suçum neydi?
Zaten babam ölmüşken neden annemi de alıp beni yalnızlığa mâhkum etmişlerdi?
Gözyaşlarımı silip kutuyu kapattım.
Şu an daha fazla okuyamazdım. Yatağıma uzanıp tavanı izlemeye başladım. Fakat gözlerim beni yarı yolda bırakıp kapanmaya başladı.
Uyumadan önce hatırladığım tek şey
Kapan, sen de kapan.
Annem ve babamı öldürenler gibi sende beni karanlığa göm, diye içimden geçirdiğimdi.
__________________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRÜS:0001 ( Ara Verildi...)
Science FictionTANITIM Bu ilk denemeydi ve ilk olmasına rağmen en kötüsüydü. Koyacak bir yer biliyordu. Bunu sonsuza kadar saklayamayacağını bilmesine rağmen bu olayı birazda olsa geciktirmeliydi. Taa ki Oya on sekizine basana kadar. Belki o zaman bu virüsü durdur...