İnsanlara güvenmek belkide bu dünyadaki en zor şeylerden biridir.
Bundan daha zor olanı da nedir biliyor musunuz?
Güveni zedelenen birinin tekrar güvenebilmesidir. Tekrar tekrar arkasından bıçaklanma pahasına karşısındakine kollarını açabilmektir birine tekrar güvenmek.Peki birine değilde birilerine olan güvenini yitirmek nasıl bir şeydir?
Tek bir kişiye karşı güvenini yitirmek belki de insanın canını o kadar yakmaz ama emin olun bir topluluğa karşı güvensizlik her şeyden daha beterdir.
Neden mi? Çünkü ihanetin nereden, ne zaman ve kimden geleceğini bilememektir bir topluluğa karşı güvensizlik.Yatağıma uzanmış boş boş tavanı izliyordum.
Daha kimden geldiği bile belli olmayan bir mesaj bana annemi kimin öldürdüğünü bildiğini söyleyip beni bir yere çağırması saçmalığı yetmezmiş gibi bir de çıkmış yalnız gel diyordu.
Tabiiki de gitmeyecektim.
Annemin ölümünün üzerine daha önceden de söylediğim gibi halam ve Polat amca dışında insanlara olan güvenim tamamen zedelenmişti.
Kimden geldiği bile bilinmeyen mesajı sildikten sonra her zaman canım sıkıldığında yaptığım gibi gözlerimi sıkıca kapatıp uyumaya çalıştım.
Genelde uykumda anemi veya babamı gördüğümden sırf onları tekrar görmek için sık sık uyurdum.
Fazla beklememe gerek kalmadan uykuya daldım.
*****"Minik kızım benim sakın unutma bak buraya koyuyorum. Hayır şimdi alamazsın , zamanı gelinceye kadar burada kalmaları gerekiyor."
Nerdeyim ben?
Sanırım yine kâbus görüyordum.
Bahçede durmuş annemin ağacın altındaki çukura bir kutu koyduğunu görüyordum.
Yanında ise küçük bir kız çocuğu vardı. Sanırım o bendim çünkü annem ona kızım diye sesleniyordu.
Sonra annem biri gelecekmiş gibi hemen çukuru üstünü toprakla örtüp bana dönüyordu.
" Oya'm canım kızım bak eğer birgün yanında olamazsam bu mektuplar sana sorduğun tüm soruların cevaplarını verecek ama sakın....."
Tam annem beni bir şeye karşı uyaracaktıki bir anda o görüntüler uzaklaşmaya başladı.
Ben anneme doğru koştukça o da benden uzaklaşmaya devam ediyordu. Tam anneme ulaşacağım esnada bir anda sanki biri tüm ışıkları kapattı ve ben karanlıkta kaldım.Gözlerimi korkuyla açtığımda nefes alamıyordum. Başucuma koyduğum astım ilacımı alınca birazda olsa kendime gelmiştim fakat hâlâ tir tir titriyordum. Duvarlar o kadar üstüme geliyorduki kendimi zar zor terasa attım.
Hâlâ rüyanın etkisinden çıkamamıştım.
Gördüklerim hâyâl ürünü olamayacak kadar gerçekçiydi.
Peki gördüklerim gerçek ise annem beni niçin uyaracaktı?
Kafam allak bullak bir halde karanlık gökyüzünü izlerken arkamdan gelen ses irkilmeme neden oldu.
Gelenin halam olduğunu görünce sesli bir şekilde tuttuğum nefesimi bıraktım.
"Benim kızım, benim. Gecenin bu saati hayırdır inşallah?"" Yine kâbus gördüm hala. Bilmiyorum ama çok gerçekçiydi. Sanırım sen haklısın artık bir psikoloğa gitmem herkes için en iyisi olacak."
Halam uzun zamandır bu kâbuslardan dolayı bir psikoloğa gitmem gerektiğini söylesede ben hep gitmemek için inat ediyordum.
Şimdi ise bir türlü kurtulamadığım bu kâbusların bir sonunun gelmesi gerektiğine karar vermiştim." Hah şöyle Oya'm sonunda akıllandın. O hâlde ben Polat'a söyleyeyimde yarın için bir randevu alsın."
Başımı sallayıp kabul ettim. Zaten uzun zamandır bana baskı yapan halamıda kırmak istemiyordum.
Halam gittikten sonra biraz daha terasta biraz daha kalıp odama döndüm.
Lakin bu gece asla uyuyamayacağımı bildiğimden cam kenarına geçip bahçeyi izlemeye başladım.
Bahçemizde birkaç meyve ağacı dışında pek bir şey yoktu.
Haa tabi bir de bizim yaşlı çınar ağacı.
Tam arkamı dönüp yatağa gidecekken rüyamdaki ağacına bir çınar olduğunu hatırlayıp geri döndüm.
Bu bir tesadüf olmalıydı.
Evet, evet kesin tesadüf "
Yatağıma uzanıp uyumaya karar verdim.
Fakat yarım saat geçmesine rağmen bir türlü uyku tutmayınca bahçeye çıkmak için ayaklandım. Ne kadar saçma olursa olsun o ağacın altını kalmadan bu gece kesinlikle uyuyamayacaktım. Sessizce bahçeye çıktım. Halamında penceresi bu tarafa baktığından görünmemek için acele etmem gerektiğinin farkındaydım. Hızlıca ağacın yanına gittiğim gibi önceden aldığım kürekle yavaş yavaş kazmaya başladım. Halam görse bu sefer çıldırdığımı düşünüp kesinlikle beni akıl hastanesine yatırırdı. Zaten kazdıkça bende buna inanmaya başlamıştım.Ne bekliyordum ki,hazine sandığı mı?
Tam kazmayı bırakacaktım ki yüreğin ucu sert bir şeye çarpınca kaskatı kesildim.
Kesin taştır Oya
Taş dışında bir şey olamazdı değilmi?
Çünkü gördüklerim tamamen yaşanmamış şeylerden ibaretti.Küreği bırakıp ellerimle kazmaya başladım. Gözlerimle görmeden kesinlikle inanmayacaktım.
Şimdide gözlerime inanamıyorum
OLAMAZ...Açtığım çukurda bir kutu tüm kasvetiyle karşımda duruyordu.
Elimi uzatıp kutuyu çekip çıkarttım.
Hemen açacaktımki odamda açmanın daha akıllıca olacağını düşünüp çukurun üstünü örtüp ayağa kalktım.Küreği ne yaptığım, odama nasıl geldiğim benim için tam bir meçhuldü. Ellerinin titremesini umursamadan kutuyu açtım. Ve belkide hayatımın şokunu tam şu anda yaşıyordum. Çünkü kutunun içinde tıpkı rüyamdaki gibi bir mektup tomarı vardı.
HERKESE SELAM
Yepyeni bir bölümle karşınızdayım.
Ve maalesef kötü bir haberle...
Öncelikle bölüm hakkında konuşalım.Nasıl buldunuz, farkındayım gerçekten çok kısa bir bölüm ama birazdan söyleyeceklerimden beni anlayacağınızı düşünüyorum.
Ve lütfennnn okumakla kalmayın, yorum ve oylarınızı bekliyorum.
Sizce mektuplar ne hakkında yazılmış veya Oya için önemliler mi? Bundan sonra hikâye nasıl gelişecek? Ve en önemlisi beğendiniz mi?Şimdi de gelelim kötü habere😔
Bildiğiniz gibi pazartesi okullar açılıyor. Ve maalesef ben pansiyonda kaldığım için bir ay boyunca eve gelemeyeceğimden bölümde yazamayacağım.
İnanın bu duruma çok üzülüyorum. Yazma serüvenime yeni başlamışken yarıda bırakmak olmaz ama elimdende bir şey gelmiyor ne yazıkki. Bölümün kısa olmasının nedeni ise şuan hazırlıklarımı yakalamakla uğraşmak.
Ama dediğim gibi okulda boş zamanlarımda yazmaya devam edip eve gelince paylaşacağım.Tekrar tekrar söylediğim gibi bu benim ilk yazma girişimim buyüzden çok fazla hatam olabilir. Bu hatalarımı bildirmekle bana yardımcı olursanız çok sevinirim.
Yakın zamanda tekrardan görüşmek dileğiyle hepiniz sağlıcakla kalın🤗🤗🤗🤗
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.😉
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRÜS:0001 ( Ara Verildi...)
Science FictionTANITIM Bu ilk denemeydi ve ilk olmasına rağmen en kötüsüydü. Koyacak bir yer biliyordu. Bunu sonsuza kadar saklayamayacağını bilmesine rağmen bu olayı birazda olsa geciktirmeliydi. Taa ki Oya on sekizine basana kadar. Belki o zaman bu virüsü durdur...