Taehyung, yine aynı yerdeydi.
Bu akşam babasının geleceğinin haberini alınca soluğu bu sahil kenarında almıştı.
Babası bir yüzbaşı olduğundan, sürekli dışarıda görev yapıyordu. Bu yüzden bu yaşına kadar baba-oğul bağları gelişememişti bir türlü. Düzgünce konuşmaya çalışsalar sonu hep kavgayla bitiyordu. Taehyung, bu yüzden kavgalardan nefret ederdi.
Bu zamanlarda gelmesi hayra alamet gibi görünmüyordu. Çünkü o hep 30 Aralık'ta yani Taehyung'un doğum gününde gelir, bir ay kalıp tekrar göreve çağrılırdı.
Taehyung'un doğum günlerini mahvetmekten de çekinmezdi elbette.
Kafasını dağıtmak için arkadaşlarıyla buluşma ayarlamıştı bile. Ama ondan önce, bu sahil kenarında, karşısında deniz; arkasında sık ağaçların bulunduğu orman bulunan yerde, hiçbir şey yapmadan kafasını boşaltmaya çalışıyordu.
Resim yapmak istememişti, yine de yanında sıradan bir resim defteri -aslında pek de sıradan sayılmazdı çünkü yıllardır oraya acemice şeyler çiziyordu- ve bebek mavisi kalem kutusunun içinde kuru boyaları vardı.
Kafasını dağıtmak için geldiği yerde, eskileri düşünüyordu.
20 yaşındaydı. Anne ve babasının tek oğlu, tek çocuğuydu. Annesi, tüm akrabalarının onu heyecanla beklediğinden bahsetmişti bir ara. Çünkü o Taemin'in oğlu, Sung Jae'nin torunuydu. İkisi de Kim ailesine büyük katkıları olan insanlardı, yardımseverlerdi. Sung Jae zaten Tae Won'un en sevdiği kardeşiydi.
Ama insanlar Taehyung doğunca büyük bir hüsrana uğramıştı çünkü güçlü bir alfa olarak doğması gerekirken o bir omega olarak doğmuştu. Sülalede tek bir omega bulunmazken, Taehyung'un doğumu tüm dengeleri bozmuştu.
Kim ailesi yüzyıllardan beri omegalardan nefret eden bir aileydi. Çok uzun yıllar önce ailelerine doğan omegaları -özellikle erkekse- hor görür, sadece doğurgan varlıklar oldukları ve başka bir halta yaramadıkları düşünüldüğü için erken yaşta bir alfayla evlendirirlerdi. Kim ailesindeki hiçbir omega okuyamazdı, en fazla liseye kadar okurlardı. Bu katı kurallar seneler geçtikçe esnemiş, hatta Tae Won öldüğünde Kral Jaehyun'un getirdiği yasa sebebiyle tamamen sona ermişti.
Ama yine de Kim ailesi omegaları sevmezdi. Tae Won'dan sonra hiçbir çekirdek aileden omega doğmadığı için bunu Tanrı'nın bir lütfu olarak kabul etmiş, çok da mutlu olmuşlardı açıkçası. Ama Taehyung, 75 yıl sonra doğarak herkesi hüsrana uğratmış, Taemin'in statüsünü düşürmüştü. (!)
Taehyung, Tae Won ve diğer tüm omegaların aksine üniversite okumaya başlamış, üstelik bir işte de çalışmaya başlamıştı. Ama sevgi görmediği bir ailede büyüdükten sonra ne kadar kariyer yaparsa yapsın tam anlamıyla mutlu olduğunu hissetmiyordu.
Kırılgan biriydi Taehyung, onu kırmaktan çekinmiyolardı ama.
Taehyung bu düşüncelerle ağlamaya başladı, gerçekten artık kendini tutamıyordu. Ailesine sürekli güçlü görünmekten bıkmıştı, annesinin ya da halasının yanında ağlasa daha da güçsüz hissedecekti bu yüzden hiç onların yanında ağlamazdı, ağlayamazdı.
Tutamadığı gözyaşlarına hıçkırıkları da eklendiğinde dalgaların güçlü sesine karıştı.
***
Jeongguk, Namjoon'un evindeki odasına çekilmiş, ders çalışıyordu. Normal bir çocuk olmadığı için tüm eğitimini sarayda görmüştü. Saraydayken okuduğu bölüm için üniversitenin öğretmenleri oraya gelir ve Jeongguk'a ders veriyorlardı. Şimdi saray dışında olduğu için dersleri aksamıştı o da açığı kapatmak için kendi çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby came home | taekook
Fanfictionso baby packed up all she had promised to never come back taehyung, oasis krallığı sınırlarında yaşayan bir omegadır. büyük amcası tae won'dan sonra kim soyundan gelen kimse omega olmamış, ama 20 sene önce bu durum bozulmuştur. taehyung, kim ailesin...