souls and magics'

540 60 10
                                    

Yalnızca birkaç saat önce, Taehyung'lar

Okuldan arkadaşlarıyla gittikleri kampın son akşamıydı.

Gerçekten eğlenmiş ve kafalarını dağıtmışlardı. Sayısız oyun oynamış, okulun maskotu Jisung'tan gerçek olduğuna asla inanmadıkları bir çok korku hikayesi dinlemişlerdi.

Şimdi herkes kendi çadırına çekilmişti, Hoseok yorulduğu için uyuyacağını söyleyerek yatmış ve çoktan uykuya dalmıştı. Derin bir uykusu vardı kolay kolay uyanmazdı. Taehyung da uyumuştu.

Belki de uyumuş gibi yapıyordu.

Jimin ise herkesin uyuduğunu düşünerek kalkmak için hareketlendi. Tam çıkacakken bir kez daha düşündü.

Yaptığı belki de çok çocukçaydı, hesap sormak falan ona göre şeyler değildi. Ama yaşayamadığı çocukluğu bunun doğru olduğunu söylüyordu, yıllar sonra onu dinlemek istemişti.

Chan nasıl ailesini bulduğunu detaylıca anlatmıştı. Ailesi bir büyücüye gitmişti. Dediğine göre halk arasında baya ünü olan biriydi. Yaptığı iş elbette yasal değildi, kaçak göçek yapıyordu ne yapıyorsa. Binlerce kişinin kaderini yeniden yazmıştı resmen.

Jimin büyücüyü de merak ediyordu, eğer yalan söylüyorsa onu ihbar edebilirdi. İşini görmesse her türlü yapacaktı bunu.

Ses çıkarmamaya çalışarak çadırdan çıktığında, Taehyung'un da onun peşinden geldiğini bilmiyordu.

5 gündür Jimin'deki durgunluğu elbette fark etmişti. Nedenini sorsa da geçiştiren Jimin onu merakta bırakmıştı. Birkaç saat önce Jimin'in telefonda biriyle konuştuğunu ve "Bu gece geleceğim," dediğini duymuştu.

Şimdi de her nereye gidiyorsa onu takip ediyordu.

Jimin arkadaşlarına hiç yalan söylemezdi. Hatta yalandan da nefret ederdi. İlk defa böyle bir şeye kalkışmıştı. Taehyung'un öğrenmesi bile tamamen tesadüftü.

Jimin ormanın derinliklerine ilerlerken Taehyung onu takip ediyordu. İlerledikçe ormanda yaşayan hayvanların çıkardığı korkutucu sesler çoğalırken 20 dakikalık bir yürüyüşün sonunda Jimin büyük bir kayalığın önünde durmuştu.

Taehyung neden burada durduğunu anlamazken biraz uzağındaki uzun ve geniş ağacın arkasında olacakları izliyordu. O sırada tam karşıdan Chan gelmişti.

Taehyung Chan'la tanışıyordu. Jimin'in yanına geldiği zaman onunla da sohbet ederdi. Yakın değillerdi ama neşeli ve sevecen biri olduğunu biliyordu.

Ne konuştuklarını dinlemek için tüm dikkatini onlara verdi. "Dediğin büyücü nerede?" diye sordu Jimin, Taehyung gözlerini kocaman açtı. Büyücü mü?

"Burada," dedi Chan yanlarındaki büyük kayalığı göstererek.

Taehyung kayalığa dikkatli bir bakış attı. Dümdüz bir taştı sadece. Herhangi bir kapısı da yoktu.

Jimin de Taehyung gibi kayalığı inceledikten sonra, "İyi de bu sadece bir kayalık. Emin misin burada olduğundan? Seni kandırmış olmasın?" demişti.

"Sadece bekle."

Chan böyle dedikten sonra bir anda kayalığın üzerinden küçük taşlar ve tozlar dökülmeye başlamış, büyük bir gürültü etrafı sarmıştı.

Taehyung şaşkınlıkla önünde olan şeye bakarken kayalığın önü yukarıya kalkarak bir kapı görevi görmüş, kayalığın içine girmeleri için olanak sağlamıştı.

Chan Jimin'in kolundan tutarak onu kayalığın içine sürüklediğinde Taehyung yaşadığı şoktan çıkmış, onları takip etmeye başlamıştı. İçeri girdiğinde ise bir şok daha yaşamıştı çünkü kayalığın içi resmen ev gibiydi.

baby came home | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin