19 Şubat 2018
"Hayır, öyle değil. Ses tonun daha güçlü çıkmalı, her an detone olacakmış gibi değil"
Boğazımı temizleyip satırın başından şarkıyı söylemeye başladım. Yüksek nota kısmına geldiğimde sesimi daha güçlü çıkarmaya çalışarak yüksek notaya çıktım. Bir kaç saniye süren yüksek noktadan sonra sustum ve vokal eğitmenine baktım. Yüzünde her zaman ki memnun olmayan ifade vardı.
"Öncekinden daha iyi, devam et"
Bir şey demeyip gözlerimi önümde ki kağıtta ki sözlere çevirdim. Şarkı'nın yapım aşaması bitmiş ve şirketten onay almıştı. Demo hâli yapımcılar tarafından kaydedilmiş ve bize düşen kısım şarkıyı kaydetmek olacaktı. Sözlerin bulunduğu kağıdın en üstünde MEDUSA yazıyordu ve hemen altında SNAKE Lyrics yazılıydı. İlk şarkımızın adı, grup adımız ile uyumluydu ve görüntü hoşuma gitmişti.
Kızlar ve ben bir kaç gündür şarkı üzerine çalışıyorduk. Part dağılımı kesin bir şekilde kararlaşmıştı ve biz, bizden istenildiği gibi söylemek için her yerde çalışıyorduk.
Aslında bu yorucuydu, sürekli şarkıyı tekrarlamak ses tellerimizi yoruyordu ama zaman hızlı geçiyordu. Daha iki gün önce yıl başı gecesiymiş gibi hissediyorum ama çoktan Şubat'ı yarılamıştık.
Müzik olmadan, çıplak bir sesle sözleri okumaya başladım. Yüksek nota kısmına dikkat ederek söyledikten sonra yavaşça partımı sonlandırdım.
Sürekli tekrarlamalar ile 3 saat sonra çalışmayı bitirmiştik ve ben kayıt stüdyosunu ağrıyan bir boğaz ile terk etmiştim. Kızlar sirketteydi ama tam olarak neredeydiler bilmiyorum.
İlk önce dans odasına gittim. Ama boştu. Bu yüzden telefonumu çıkartıp Aeri'yi aradım. İlk çalışta açmasa da ikinci arayışımda açmıştı.
"Alo?"
"Neredesiniz?"
"Kafedeyiz. Çalışma nasıl gitti?"
"Aynı, yanınıza geliyorum"
"Bekliyoruz"
Telefonu kapatıp çantamı dans odasında bir köşeye bıraktım ve asansöre ilerledim. Kısa bir bekleyişin ardından asansöre binip tuşa basmıştım. Sırtımı aynaya yaslarken bir kaç saniyeliğine gözlerimi kapatmıştım.
Aklıma, dün duyduğum sözler gelmişti. Vokal eğitmenim ve müzik yapımcısı;
"Ceo Lee'yi hâlâ anlayamıyorum, neden Çinli bir kıza en önemli pozisyonu veriyor? Aslında hatası onu çıkış yaptırmak. Ama Tanrı aşkına, onun alanı vokal bile değil iken neden ona bu pozisyonu verdi?"
"Çünkü ses tonu sıradan bir ton değil. Fanların deyimi ile, eşsiz bir ses tonu var"
"Ama o bi Çinli. Bize, şirkete ne kadar zararı dokunacak farkında değil misin?
"O SM'in ilk Çinli Idol'u olmicak, sakin ol"
Vokal eğitmenimin benden haz etmediğini biliyordum. Aptal değildim, bir şey demese bile bana olan bakışlarından her şey barizdi. Aslında, nedenini de biliyordum, sadece kabul etmek istememiştim. Ama onun bana olan nefretinin ırkımdan geldiğini biliyordum. Çinliydim, ve eğitmenim bu yüzden benden nefret ediyordu.
Asansörden gelen ses ile gözlerimi aralamıştım. Kapı açıldığında asansörden çıktım ve şirketin kafesine doğru ilerledim.
Altımda ki pantolon en son giydiğimde üstüme tam oturuyordu ama şimdi belimden biraz kayıyordu. Hoş, rahatsız değildim. Üstümde uzun kollu bir crop vardı ve o da pantolonum gibi siyahtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
That Day ^•^ Lee Taeyong
Fanfiction-O gün, o gün cüzdanımı bulamadığım da kahvemin parasını ödemiştin, ondan sonra nedense hiç aklımdan çıkmamıştın. Ve çok sonra fark ettim ki, ben sana aşık olmuştum. ... *Kitabın şarkısı -> Mark Klaver/Say You Love Me*