18

28 3 36
                                    


~Onu sevdiğimi anlayana kadar ona arkadaş gibi baktım~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~Onu sevdiğimi anlayana kadar ona arkadaş gibi baktım~


"Şirket tüm şarkıları onayladı ama," Dohyun bir kaç saniye susarken elinde ki kağıtlara bakınmıştı. "Birini onaylamadı" başını kaldırıp bana bakarken dudaklarını birbirine bastırmıştı.

"Albümde önemli olan şarkılardan biri oydu, özellikle işbirliği yapacağım şarkıydı"

"Biliyorum," dedi Dohyun beni anladığını belirten şekilde başını olumluca sallarken. 2 gündür Aespa ile çalışmalarımın ardından kendi albümüm için çalışmıştım ve yayınlamak istediğim 5 şarkı seçmiştim. 4 tanesi onay almıştı ama şirket 1 tanesine onay vermemişti.

İlk kez kendi solo şarkımda işbirliği yapacaktım ve onun için seçtiğim şarkı kabul olmamıştı. Bu açıkçası biraz canımı sıkmıştı.

"Nedeni ne?" Dedim Dohyun'a bakarak. Şirketin ofislerinden birinde karşılık oturuyorduk. Önümüzde kağıtlar vardı ve bu kağıtlar benim projem ile ilgiliydi. Dohyun elind elinde ki kalemi döndürürken arkasına yaslanmış bir şekilde kağıtlara bakıyordu.

"Yetersiz buldular. Bu şarkının bir aşk şarkısı olduğunu ama sözlerinde duygunun eksik olduğunu düşündüklerini söylediler"

Şarkı sözlerinin yazılı olduğu, reddedilen şarkımı alıp gözlerimi ilk şarkının isminde gezdirdim.

MY HEART BELONGS TO YOU(FT.?)

Sözleri dikkatlice okudum bir kaç kere. O sırada Dohyun telefonda bir şeylerle uğraşıyordu. Çok fazla söz yazarlığında bulunmuştu. Her ne kadar aşk konulu bestelerim nadirlik derecesinde olsada, varlardı ve popüler olmuş şarkılardı. Eksik olan kısmı anlamıyordum, sözlerin neresinde duygu eksikliği vardı?

"Merhaba" arkamda kalan kapı açıldığında ve bir erkek sesini işittiğimde dönüp içeri giren bedene baktım.

Lee Taeyong

Basında ki şapka yüzünü gölgelediği için pek yüz ifadesini seçemesemde dudaklarında ki gülümseme açıktı. Hafifçe gülümseyip aynı şekilde ona karşılık vermiştim.

"Hoş geldin, gel otur" Dohyun benim yanımda ki sandalyeyi işaret ettiğinde Taeyong solumda ki sandalyeye doğru ilerledi. Kenara koyduğum kağıtları alıp düzelttiğimde elinde ki içeceği masaya bırakıp oturmuştu. Şapkasını çıkartıp masaya bırakırken saçlarını geriye itmişti. Bunu yaparken gözleri masada ki kağıtlar da gezinmişti.

"Şarkı mı yayınlanacak?"

"Evet, bireysel geri dönüş" dedim Taeyong'a dönerek. Taeyong başını olumluca sallarken oldukça sakin ve masum görünüyordu. Bakışları beni bulduğunda birbirine bastırdığı dudaklarını serbest bırakmıştı.

That Day ^•^ Lee TaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin