Kartlar Ve Başlangıçlar

217 94 178
                                    


Oylamayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın ❤️

Not: Deniz'in cinsiyeti erkek

{}
Aldığım ilacın etkisiyle birlikte derin bir uykuya dalmıştım ta ki telefon çalana kadar.
Buse arıyordu. Yok artık. Saat gece 03.45'di. Bu saatte ne arıyordu?

Yatakta doğrulup gözlerimi ovuşturdum. Birkaç esneme hareketinden sonra telefonu açtım.
Uykulu bir sesle "Ne oldu Buse?" diye endişeyle sordum. Gecenin bu saatinde araması normal değildi,bir ilkti.

Buse oflayarak "Damla,benim canım çok sıkıldı. Sana geleyim de uno oynayalım olur mu?" diye sordu. Sesinde alay yoktu. Oldukça ciddiydi.

Bunun için mi bu kadar endişelenmiştim? Sadece amacı uno oynamakmış.

Yok artık. "Ne?"

Buse tekrardan ofladı. "Ne var kızım saat 4'se? Kıçını kaldır o yataktan. Hadi gel bana."

Bana gel mi demişti o? Bir de onun evine kadar gidecektim.
O kadar üşengeçtim ki tuvalete bile gitmeye eriniyordum,bir de onun evinde gidecektim,daha neler.

"Abartma Buse. Geleceksen sen gel." dedim ağız ucuyla. Gelmesini istememiştim çünkü sıcak yatağıma uyumak daha cazip bir fikirdi.

Buse de heyecanlı bir sesle "Tamam bizim çocukları da toplayıp geliyorum." diyip suratıma kapatmıştı.

Beni sıcak yatağımdan ettikleri için onlara kızgın olsam da onları seviyordum.

Bizim çocuklar demişti. Kesin içlerinde Deniz de vardı.

Bu saatte niye uyanık olurdulardı ki?

Derin bir nefes verdim.
Yataktan kalkıp mutfağa gittim. Dolaba biraz göz attım.

Son derece açtım ama
iştahımı kabartan bir yiyecek bulamayınca hayal kırıklığıyla omuzlarımı düşürdüm.

Mutfaktaki minik kanepeye oturdum ve boş gözlerle balkondan dışarıyı seyrettim.

Düşünceler beynime hücum etmişken bir hareketlenme fark ettim.

Anlamayarak kaşlarımı çattım.

Korku bedenimi ele geçirmişken ayağa kalktım. Filmlerde hep oluyordu;başrol kızımız ayağa kalkıp hayaleti kovalıyordu. Aklıma gelen düşünceyle kahkaha attım.

Boynumu kaşıyarak balkon kapısına ilerledim. Elimde silah yada bir şey yoktu. Çünkü o bir kediydi. Daha 1ila 3 aylık olmalıydı. Çok minikti.

Okyanus mavisi gözleriyle bana bakıyor,yağmurda kalan minicik bedeni titriyordu.

Yaz yağmuru altında kalan minik kediyi evime aldım. Zemin katta oturduğum için evime çok fazla kedi uğruyordu. Bir de fare.

Farelerden korkan ben,farelerle dost olmuş gibiydim.

Minik sarı kedinin tüylerini kuruttum. Okyanus gibi gözleri vardı. Bakmaya doyamıyordum.

Evdeki kedi mamalarıyla besledim minik kediyi. Kedi,dizlerimde uyuyorken anahtar sesi duydum. Bizimkiler gelmiş olmalıydı. Çünkü evimin anahtarı Buse'de vardı.

Minik kediyi uyandırmamak için yavaşça doğruldum. İçeriye kahkahalarla giren Buse,Deniz ve Ceylan'ı görünce tebessüm ettim.

Buse esmerler güzeli olan bir kızdı. Kendini hiç beğenmezdi. Boyu kısaydı,1.58'di. En son öyle söylemişti.

Deniz,diğer erkeklerin tersine boyu 1.76'ydı. Kısa kategorisine giriyordu. Sarışındı benim gibi. Ve birbirimizi seviyorduk. Bu açıkça belliydi. Birbirimize her ne kadar açılamasak da...

Kartlar Ve BaşlangıçlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin