Büyülü Göl

133 84 137
                                    

Eve gelmiş,eşyalarımızı yerleştirmiştik. Deniz gidecekti ama Ne zaman olduğunu bilmiyordum. Keşke gitmeseydi.

Dışarıya çıkıp,ahşap ve minik olan eve baktım. Bahçesinde ışıklandırmalar vardı. Çok güzel kahve içilip,video izlenirdi.

Deniz ise burada kitap okumak isterdi. Ben sevmezdim kitap okumayı. Gerçeklik algımı yitirirdim,o kitap karakterleri gibi davranmaya başlardım.

Ortaokulda fazla kitap delisiydim ama şimdi kitapların yanından bile geçmezdim. Bir anda,Ortaokulda ve lisede olan anılarım zihnime doldu.

Ortaokuldayken sınıftakiler uzun eşek oynarlardı. Yazılılarda kopya düzeneği kurardık ve ispiyonculuk yoktu. O günler keşke geri gelseydi. Bir hocanın dersinde ful kopya çekmiştik ve hoca yaşlı olduğu için bir şey anlamamıştı.

Lisede dansa merak salmıştım. Dans kurslarına gidiyordum. Dansın benim ruhumu iyileştirdiğini düşünürdüm. Ta ki Deniz'le tanışana kadar.

Dans etmek terapiydi. Annem,neden dans ettiğimi sorgulardı. Açıklayamazdım.

Dans anılarımdan bir tanesi aklıma gelince tebessüm ettim. Lisedeyken dans yarışması düzenlemişlerdi. Sınıflardan eşli öğrenciler alıyorlardı. Çok heves etmiştim. Kimler katılmak ister dediklerinde hemen elimi kaldırmıştım.

Bunu gören Deniz'in de el kaldıracağını zannetmiştim ama kaldırmamıştı. Evet,biz lisedeyken aynı sınıftaydık. Deniz'e bakarken bir şey daha fark etmiştim.

Nefret ettiğim çocuk da el kaldırıyordu. Gözlerimi kocaman açıp elimi indirmiştim. O sırada hoca "Sinan ve Damla siz eşsiniz. Dans türünü size bırakıyorum. Şarkı da Türkçe olursa sevinirim." Demişti.

Tam dudaklarımı aralamışken hoca araya girdi "İtiraz istemiyorum."

Yalvaran gözlerle Deniz'e bakmam hiçbir işe yaramamıştı. O zamanlar platoniktim zaten.

Günler geçmiş ve biz hiç dans çalışmamıştık.

Daha Sonra,Matematik testi çözmeye çalışırken yanıma gelmişti.

"Aptal. Sen niye parmak kaldırıyorsun ki?" Diye sertçe sormuştu.

Gözlerimi devirip, "Ulan amip beyinli. İtiraz etseydin ya." Demiştim.

O da "Her neyse. Kazanmak istiyor musun,istemiyor musun?" Demişti.

Gözlerimi kocaman açarak "Tabiki de istiyorum." Demiştim.

Bana elini uzatıp "Gel o zaman çalışalım."

Eline sert bir bakış atıp "O elini indir ve tamam çalışacağız." Demiştim.

Gözlerini devirip oflamıştı.

Liseden sonra bir daha görmemiştim Sinan'ı. Çalışkan bir çocuktu. Ne olmuştu çok merak ediyordum.

Düşüncelerimi Deniz'in sesi kesti.
"Neye gülüyorsun sen öyle?" Dedi. İrkilerek ona baktım. Beni mi izliyordu? Peki o zaman,onu kışkırtabilirdim.

"Lisedeki Sinan aklıma geldi. Ona gülümsüyordum." Dedim sırıtarak.

Tek kaşını kaldırıp şüpheli bir şekilde baktı. "Nerden aklına esti şimdi?" Diye sordu. Sırıtmamı artırıp "Bilmem, özledim herhalde." Dedim.

Kartlar Ve BaşlangıçlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin