Kapkaranlık Değil Ama Aydınlık Olmayan Odalar

82 61 43
                                    




-Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3-

"Boku yedik sanırım."

Gördüğümüz şey tam olarak böyleydi.

Tam anlamıyla boku yemiştik.

"Şimdi ne yapacağız?" diyen Ceylan,ürkek gözlerle etrafa bakıyordu.

Ne yapacağımız hakkına en ufak bir fikrim yoktu.

Bir çıkmaza girmiştik ve asla çıkamıyorduk.

Elime telefonu alıp polisi aradım. Hiçbirisine fikir danışmadan direkt aradım ve adresi verdim.

Yapacak başka bir şeyimiz yoktu. FBI ajanı olup da biz inceleyemezdik ki cesedi.

Yaklaşık 10 dakika sonra polisler gelmişti.

"Nasıl gördünüz bunu?" dedi ak sakalı olan ama çok yaşlı göstermeyen memur.

"Abi,kabak gibi ortada. Görmemiz çok normal değil mi?" dedim. Kabalaşmışım gibi geldi ve sesimi yumuşattım.

"Ayrıca biz bir tatile çıkmıştık ve koşu yarışı yaparken ayağım bir insan ayağına takıldı. Yalnızca ayak. Cesedi yoktu. Oldukça da profesyonel kesilmişe benziyordu. Şu an garip gelebilir ama bunları biz yaşadık." dedim memura.

Adam dehşete uğramış gibi bana bakıyordu. Baya soğukkanlı bir şekilde söylemiştim bunları ve bu halime bende şaşırmıştım.

"Tamam o halde. Benimle karakola gelin. Orada ifadenizi alacağız."

Ne? İfade mi? Bizi o soğuk,küf kokulu olan karanlık yerde sorguya mı sokacaklardı. Ben orada baygınlık geçirmenin eşiğine gelirdim.

Zoraki başımı salladım.

"Kendi arabamızla mı gelelim, yoksa sizin polis arabasıyla mı?" dedi Deniz.
Daha önce polis arabasına hiç binmemiştim. Açıkcası binmek de istememiştim.

Yaşlı komiser yeni çıkmaya başlayan beyaz sakallarıyla oynayıp "Siz temiz çocuklara benziyorsunuz. Zorluk çıkarmazsınız,diye düşünüyorum. O yüzden siz kendi arabanızla gelin." dedi.

Polis arabasının içini merak etmiştim. Ama merakımı gidermeme gerek yoktu.

Her şey tamam ama cesedi ne yapacaklardı? Yüzü parçalanmış cesede bir daha baktım.

Midemin bulantısıyla öğürdüm. Gözlerimi aceleyle cesetten çıkıp komisere yönelttim. Utançla, "Şey... Cesedi ne yapacaksınız?" dedim.

Yaşlı komiser, "Bu konular hakkında konuşmayı sevmem. Ama iyi çocuklara benziyorsunuz dediğim gibi.
Öncelikle buraya ekipleri sevk edeceğiz. Ardından ceset alınıp otopsiye gönderilecek. Otopsi sonucu raporlara bağlı bir değişim olabilir." dedi

Otopsi raporları kimliğini belirliyordu sanırım.

"Bizim geldiğimiz yerdeki ayağa ne zaman bakacaksınız?" dedi Ceylan.

Sanki biz değil de,onlar sorgudaymış gibiydi.

Genç memur Ceylan'a bakarak "Bu konu sizi ilgilendirmez,küçük hanım." dedi.

O adam, Ceylan'a "küçük hanım," mı demişti? Kızın boyu 1.80'di. Neyin kafasını yaşıyordu bu adam? Kendi boyu 2 metreye yakın olunca öyle olur tabi,diye düşünüp sorgulamayı bıraktım.

{}

Arabadan indikten sonra karakolun önüne geldik. Kalp atışlarım çoğaltmış,başım dönüyordu. Ellerimin titremesi 7.0'lık depremi aratmıyordu.

Kartlar Ve BaşlangıçlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin