Kabuk Tutmayan Yaralar

70 56 21
                                    


DAMLA ÇİÇEK
deniz sorgudayken...

Kızlarla konuşmuştum. Hepimize aynı soruları sormuşlardı.

Buse sırıtarak "Kızlar beni sorguya çeken adamın pembe unicornlu defteri vardı." diyip minik kahkaha attı. Kahkaha atarken bizi dövmeyi de ihmal etmemişti.

Onun gülüşüne karşılık biz de minik kahkaha attık. Yalandı.

Gülmek içimden gelmedi.

Kalbimde bir oyuk var,kocaman. Ordan kanlar çıkıyor,fışkırıyor ve ben bitmesini bekliyorum. Kanlar bitince kabuk bağlamasını bekliyorum. Aslında kanlar gittikten sonra kan kaybından ölünürdü ki.

Ceylan dalgın dalgın etrafı seyrediyordu. Biz Buse'yle konuşurken hiç konuşmamıştı. Birkaç defa başını sallamıştı ve zoraki gülmüştü.

"Ceylan,sorgun iyi geçmedi mi,güzelim?" dedim şefkatle.

Uzaklara dalan gözlerini bana çevirmeden "Hayır." dedi.

Aldığım yanıt yeterli olmuştu ki üstelemedim.

Cebimde titreşen bir şey fark ettim. Deniz'in telefonuydu. Benim cebimde ne arıyordu?

Bilinmeyen Numara Arıyor...

"Kızlar ne yapayım? Açayım mı?" dedim gergin bir sesle.

"Aç bence. Önemli bir şeydir belki." dedi Buse.

Heyecanlı bir sesle "Belki bu cinayetle ilgilidir. Aç sen." dedi Ceylan.

"Ya kız arkadaşı falansa?" dedim ürkek ürkek. Yoktur di mi kız arkadaşı? Yani biz birbirimizi seviyoruz ama açılamadık yani o başla birisiyle olmuş olabilir miydi?

Her şeyi göz önünde bulundurarak açtım. "Alo buyrun."

Kalp ritmim o kadar artmıştı ki yüksekten düşüyor gibiydim.

"Merhaba. Deniz Bey orda mı?" diyen kadın sesi kulağımı deldi geçti.

Yutkunup derin nefes aldım. "Deniz Bey şu an müsait değil. Bana söyleyin,ben ona iletirim."

"Peki ama bunu size söylemem ne kadar doğru hiçbir fikrim yok." dedi.

"Uzatmadan söyleyin," dedim agresif bir tavırla. İçim içimi yiyiyordu.

"Peki... Deniz Bey'in annesi Hülya Hanım,vefat etti. Başınız sağ olsun." dedi ve kapattı.

Hülya Teyze... Ölmüş müydü? Titreyen ellerimdeki telefonu yavaşça yere koydum.
Kalbimdeki oyuklar çoğalmış,
Gözümden yaşlar süzülüyordu.

"Ne oldu? Çatlatma insanı hadi söyle. Lan yoksa seni mi aldatmış?" dedi Buse.

"Keşke. Keşke beni aldatsaydı," diyip gözyaşlarımı sildim. Titreyen dudaklarımla "Hülya Hanım. Deniz'in annesi vefat etmiş." diyip hıçkırıklara boğuldum.

Buse "Nasıl ya? Deniz'e ne diyeceğiz? O annesine çok bağlıydı. Allah kahretsin! Her şey üst üste geldi. Beceriksizin tekiyim. İntihar etmeyi bile beceremedim." diyip ağlamaya başladı.

Ceylan'ın uzağa dalan gözlerinden bir damla yaş aktı.

"Onun da annesi yok." dedi.

Bu grupta ailesi olan bir tek ben kalmıştım. Ama hayır. Ben bu gruptaki herkesin ailesi olabilirdim.

Kollarımı açıp Ceylan ve Buse'ye sarıldım. "Ben varım ya. Aileniz olurum." dedim.

İki kız hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladılar. Kapı açılma sesi duyunca gözlerimiz oraya yöneldi.

Kartlar Ve BaşlangıçlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin