Aşka Esir Olmak

51 41 3
                                    



Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Benim için çok değerli🔐

{}

Evimde, yatağımda uzanmış
telefonuma geziniyordum. Sahilden sonra hepimiz benim evime geçmiştik.

Polisler nasıl ulaşacak bize diye düşünmüştük ama Buse numarasını vermişti polislere.

Bir anda telefonuma gelen bildirimle irkildim.

Bilinmeyen Numara:
Son görülme 18.39
:)

Bu ne anlama geliyordu şimdi? Onlarca sorunumuz yetmezmiş gibi bir de bununla uğraşmak istemedim. Direkt engelledim.

Telefonu kapatıp sol göğüsümün üzerine koydum.

Gözlerim tavanda,sırtım yataktaydı.

Dudaklarımda bir şarkı mırıldanıyordu.

"Nasıl birisin,beni böyle üzebilirsin?
Sanki her şeyi denedin..."

"Kalabilirsin... Pekala gidebilirsin.
Daha değersiz hissettiremezdin."

Gözyaşlarım süzülüyordu yanaklarımdan. Üzülüyordum. Hayat beni üzüyordu sanki. Çok çabuk pes ediyormuşum gibi geliyordu.

Belki de her şeyin en başıydı ama benim sonummuş gibi hissediyordum.

Yan odamdan gelen şarkı sesleri dudağıma bir tebessüm yükledi.

"Anlayışsız,bencilim. Çok fazla içerim."

Deniz de bu şarkıyı açmıştı. Aynı evin içerisindeydik,hepimiz. Buse ve Ceylan salondaydı. Deniz ise misafir odasına kalıyordu.

Acaba, dese miydim "Ben seni seviyorum" diye? Ama desem ne değişirdi ki?

Aşk bir kere esir ettiyse en imkansızlıklar bile imkan dahilinde.
Önemli olan aşka esir olmaktı,aşkı esir etmek değildi.

Sevgiyi dile getirmek suç muydu? Belki de şimdi söyleyemezsem bir daha söyleyemezdim. Belki de ölüp gidecektim. Belki de mezarıma yalnızca beni değil, kalbimdeki Deniz ile gömerlerdi.

Ne kaybederdim ki? İç sesim yanıtladı: Deniz'i.

Neden böyle demişti ki? Ama o da beni seviyor gibiydi...
Reddedilmek... Daha önce hiç tatmadığım bir duyguydu çünkü hiç açılmamıştım. Çünkü hiç sevmemiştim. Yalnızca bir kere sevmiştim.

Aklıma bir şeyi koymuştum artık. İlla ki yapmam gerekirdi.

Ya kalbime gömecektim, ya da kalbimle gömülecektim.

Kalbime gömmek: Deniz'i gömmekti. Belki hislerimde biterdi sevgim ama sonsuza kadar kalbime gömüp onu topraklarımda boğardım. Onun beni gözlerinde boğduğu gibi.

Kalbimle gömülmek: Hiçbir zaman ona anlatmadan öylece çekip gitmekti. Belki de bu diyardan.

Uzandığım yatakta gözlerimi kapattım. Zihnimde çalan şarkı,
Ashe-Moral Of The Story'di.

SİNAN DEMİRTAŞ
(lisedeki o çocuk ve Damla'yı sorgulayan o adam :)

Aklımdan çıkmıyordu. Lanet olsun ki aklımdan çıkmıyordu.

Aynanın karşısına geçip çizgili pijamama baktım. Tam bir paspal gibiydim.

Çok özlemiştim. Lise günlerini çok özlemiştim. Benden nefret ettiği günleri çok özlemiştim.

Kartlar Ve BaşlangıçlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin