07; lord of light

406 33 7
                                    





[from that day forward, he swore to be princess alysanne targaryen's protector and the worst nightmare to her enemies. he would be her personal guard and her own knight for the rest of her life]













 he would be her personal guard and her own knight for the rest of her life]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.















Tekdüze adımlarla içeriye giren askerler dimdik duruyorlardı. Göğüsleri belli etmeye çalıştıkları gurur ve cesaretle doluyken mermer balkonun altındaki avluda sıralandılar. Farklı hanelerden tek bir amaç için yola çıkan delikanlılar görüşmenin sonucunda amaçlarına erişebilmek için her şeyi yapmaya hazır gibi görünüyorlardı. Prenses ve onun azap içeren sorularından henüz haberleri olmasa da çok yakında olacaktı.

Sör Harrold'un eşlik ettiği Alysanne yavaş adımlarla adamların önüne çıkmadan önce bir köşeden durup izlemişti. Bekletildikleri halde ne tür tepkiler vereceklerini merak ediyordu ve bunu test etmeye oldukça hazırdı. Ancak daha sonrası için Deanora'ya Tanrı Korusunda birlikte gezme sözü vermişti. Düz tabanlı ayakkabılarının ses çıkarmadan onu küçük sütunlara taşımasına izin verdi.

"Başlamak ister misiniz prenses?"

"Evet Sör Harrold. Lütfen onlara sırayla öne çıkmalarını söyleyin."

Sör bir baş selamıyla prensesi onayladıktan sonra avluya döndü ve aşağıya seslendi. "En soldaki, kendini tanıt!"

İri kıyım, bedeni neredeyse zırhından taşacak olan kumral asker öne çıkarken metalin sesi yankılandı.

"Brandon Trour, majesteleri. Riverside'dan geliyorum."

"Riverside mı? Kuzeyden olduğunu sanmıştım. Hiç kimsenin piçi değilsin, değil mi?"

Alysanne'in sorusu Sör Harrold da dahil olmak üzere herkesin rahatsızlık ve şokla kıpırdanmasına sebep oldu. Prenses sorusuna bir cevap beklediğini gösterircesine sol kaşını hafifçe kaldırdığında asker kendisine ancak gelebilmişti. Prenses bugün her zamankinden huzursuz ve iğneleyici konuşuyordu.

"Ben.. hayır majesteleri."

"Güzel, ama yine de görünüşün beni tatmin etmedi. Sıradaki."

Brandon yerine geçerken prenses katı bakışlarıyla yeni kurbanını süzmeye başladı. Bu seferki asker pek iri yarı değildi, aksine kısa boylu ve bodur sayılırdı. Alysanne onun cesaretine hayran kaldı ama seçilecek kişinin o olmadığını biliyordu. Hitabını daha nazik tutmaya çalıştı. Ardı ardına sorduğu soruların çoğuna cevap alamadığı zaman yine sıradaki adayı çağırdı. Gidişattan pek memnun olmasa da annesini kırmamak için görevini yerine getirmeye çalışıyordu. Karşısındaki Maegon'dan bile küçük gözüken yeni çocuk sıkıntıyla iç çekmesine sebep oldu. Söre bıkkınca baktıktan sonra çaresizce döndü.

mine to rule' alysanne targaryenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin