İyi Bitebiliriz

1.5K 27 4
                                    

Donakaldım. Ne demekti bu?
Aslında anlamını biliyordum. Ama işte.
İstemediğim bir hayata zorla sokulup, bir de ben bile alışamamışken bu kapkara hayata bir de bebek mi doğuracaktım? İstemiyor değildim. Ama istiyorum da diyemezdim. Yaratılan bir cana asla dokunmazdım. Hele ki bu, benim canımsa..
Emir durdu. Kaşlarını çattı. İstemiyor muydu? Sonra güldü. Kocaman güldü. Gamzesi çıktı yine. Döndü bana. Bembeyaz dişlerini görebiliyordum. Emiri ilk defa böyle içten gülerken görmüştüm.
Yaklaştı. Ne yapacağını bilmiyor gibiydi. Gözleri bendeyken 'çık' dedi doktora.
Oturdu yatağa. Ellerimi avuçlarına aldı.
'Kumsal. Ben yanlış duymadım değil mi? Bizim. Yani sen ve benim. Çocuğumuz mu olacak?'
Ellerinin kanadığının farkında bile değildi. Benim ise gördüğüm kandan bile midem bulanıyordu.
'Emir temizlen ve gel. Öyle konuşalım.' dedim.
Yine çattı kaşlarını.
'Kumsal aklında ne var?'
'Git Emir. Seni istemiyorken, çocuğunu hiç istemem. Sevinme boşuna. Ben bu bebeği doğurmayacağım!'
Hayır düşüncelerim bunlar değildi. Kendine biraz çeki düzen versin istiyordum. Belki ağır konuşursam değişirdi. Ne bileyim, belki çocuğu için bu işleri bırakırdı. Bizim de normal bir hayatımız olamaz mıydı?

Kalktı ayağa. Boğa gibi soluyordu. Beklemiyordu bu kadarını.
'Ne diyorsun lan sen! He? Ne demek doğurmayacağım? Benim çocuğuma dokunanı yaşatır mıyım!'
'Doğmayacak! Sadece onu değil, beni de kaybedeceksin. İstemiyorum seni. Neden anlamak istemiyorsun? Bu diretişin neden?'
'Kumsal. Sen artık haddini aşmaya başladın iyice. Bu bebek doğacak. Ve sen de gitmeyi aklından çıkar! Burnunu bile çıkaramazsın dişarı benim rızam olmadan. Şuan sakin duruyorsam bebeğimiz için.'

'Hayır Emir. Anlamıyorsun. Ben istemiyorum. Böyle karanlık bir dünyaya bir can daha getirmek istemiyorum. Anlıyor musun?' dedim.
Durdu.
Kanayan ellerini kumaş pantolonunun ceplerine koydu. Tek kaşını çattı. Baktı bana dakikalarca. Bir şey düşünüyor gibiydi. Ya da bir şeyleri tartıyordu.

'Tamam.' Dedi.
Ben hayretle bakarken 'tamam' dedi.
Kabul etti! Çocuk isteği bu kadardı işte. Bana olan sevgisi bu kadardı.
'Ne tamam Emir?'
'Tamam işte. Benden gidemezsin. Bu evden gidemezsin. Seni asla bırakmam. Ama beni görmeyeceksin. Sesimi duymayacaksın. İstediğin olacak. Gölgemi bile görmeyeceksin. Ama, bu çocuk sapasağlam doğacak ve çocuğu alacağım. Seni de bırakacağım Kumsal. Evin, araban, paran her şeyin olacak. Ben olmayacağım. ÇOCUĞUN olmayacak. Kabul mü?'
Buydu işte. Aklında tarttığı buydu. Emir bey asla düşünmeden hareket etmezdi değil mi? Kendi çıkarı olmayan bir karar vermezdi.
Benden cevap alamayınca hırsla açtı kapıyı çıktı. Sertçe kapattı kapıyı. Beni, beynimi yiyen düşüncelerle baş başa bırakıp..
O günün üzerinden 1 hafta geçti.
Pencereden, perdenin arkasından bahçeye girdiğini görüyordum her gece. Hemen hemen her gece sarhoş ve üzeri kan bir şekilde geliyordu eve. Asla bana görünmüyordu. Sesini bile duymuyordum. Açık konuşmak gerekirse, ben Emir'in dayatmalarını ve yanında zorla tutmasına alışmıştım. Birden bırakınca boşluğa düştüm sanki. Ben sanırım Emiri özlüyordum. Ama beni bırak seni görmek istemiyorum dediğim için asla çıkamıyordum. Yalancı çıkmak istemediğim için. Aslında daha çok Emir'i görürsem dayanamam diye. En azından görmeyince tutabiliyor insan kendini. Ben hep yanımda olacak zannetmiştim. Hiç bırakmayacak..
kurtuluşum yok diye üzülürken aslında seviniyordum. Peki doğumdan sonra ne olacaktı? Ev para araba asla önemli değildi. Doğurduğum candan nasıl ayrılacaktım? Emir'in karanlık dünyasına tek başına bırakabilecek miydim?
Ben soruların içinde boğulurken cam kırılma sesi geldi. Hayır sadece cam kırılmıyor, sanki deprem oluyordu. Korkuyla kapıyı açtım. Koridorun en sonundaki odadan geliyordu. Emir'in kaldığı odadan.

Gitmek ile gitmemek arasında kaldım. Kalbim 'git' derken mantığım 'gitme' diyordu. Mantığım ile çok üzülmüştüm. Azıcık kalbimi dinlesem kimseye zararı olmazdı değil mi?
Yavaş yavaş ilerleyip kapının tam önünde durdum. Sesleri dinledim.
'Sen bunu hakediyorsun. Sen mutluluğu haketmezsin. Sen katilsin! Seni ne yapsın lan! Neden istedin seni, bebeğini?' Son cümlesi ile kendi kendine konuştuğunu anladım.

Zor'la Aşk ❤️‍🔥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin